Paris Combo 13 Kasım’da Cemal Reşit Rey’de!

paris combo

Parıs Combo Son Albümleri “ Tako Tsubo” Nun Dünya Turnesi Kapsamında 13 Kasım’da Cemal Reşit Rey’de!

Paris’te sinema eğitimi aldıktan sonra ilk müzik adımlarına 1980 sonlarında post-punk gruplarıyla başlayan ve rock grubu LesEndimanchés‘ta yer alan Belle DuBerry ve David Lewis’in kurduğu Paris Combo ’nun hikâyesi her iki sanatçının ayrı ayrı müzikal yolculukları ile başlıyor.
Ününü Fransa’nın dışına da taşıyan grup, sadece Amerika, Avustralya, Brezilya, Doğu Avrupa ve Güneydoğu Asya ülkelerini de kapsayan konserleriyle büyük ilgi gördü. Paris Combo 2017 Şubat ayında yayınladıkları son albümleri TakoTsubo’nun dünya turnesi kapsamında rengârenk parçalarıyla 13 Kasım’da Cemal Reşit Rey’de!

Grup ile İstanbul konseri öncesi yeni albümünü ve bundan sonraki projelerini konuştuk.

Paris Combo ’nun müzikal yolculuğundan bahsedebilir miyiz? İlk albümünüzden bu yana müziğinizde neler değişti?

1997 – 2004 yılları arasında ilk dört stüdyo albümümüzü piyasaya sürdük – ilk albümler Belle’nin şarkı yazarlığını temel aldı ve her grup üyesi düzenlemelere katkıda bulundu. Daha sonra albümler diğer grup üyelerinden daha fazla orijinal katkılar içeriyordu. 2011’de birlikte çalışmaya başlayınca, “5” albümü için şarkıları birlikte yazmaya karar verdik. En son albümümüz olan “TakoTsubo”, ağırlıklı olarak Belle ve David’in şarkılarının yer aldığı Rezervuar ve İstanbul gibi şarkıların aranjesinde sinematografik yaklaşımı olan çalışmalar oldu.

Paris Combo ’nun müzikal yolculuğundan bahsedebilir miyiz? İlk albümünüzden bu yana müziğinizde neler değişti?

1997 – 2004 yılları arasında ilk dört stüdyo albümümüzü piyasaya sürdük – ilk albümler Belle’nin şarkı yazarlığını temel aldı ve her grup üyesi düzenlemelere katkıda bulundu. Daha sonra albümler diğer grup üyelerinden daha fazla orijinal katkılar içeriyordu. 2011’de birlikte çalışmaya başlayınca, “5” albümü için şarkıları birlikte yazmaya karar verdik. En son albümümüz olan “Tako Tsubo”, ağırlıklı olarak Belle ve David’in şarkılarının yer aldığı Rezervuar ve İstanbul gibi şarkıların aranjesinde sinematografik yaklaşımı olan çalışmalar oldu.

Bir grup olarak müzik yapmak zor özellikle günümüzde birçok grup uzun süreli olarak hayatta kalamıyor. Paris Combo ’nun sırrı nedir?

Paris Combo bir müzik grubu ancak Belle du Berry’nin şarkı yazarlığı, karizmatik sahne duruşu, sesi bize repertuvarımızı ve tarzımızı oluşturmamız için sağlam bir temel yaratıyor. Beş yıllık bir ara verdiğimiz gerçeği, kariyerimize taze bir yaklaşımla devam etmemizi sağladı. Ayrıca, 2011 yılında yeniden başladığımızda internet üzerinden de hayran kitlesine ulaşmamıza gerçekten yardımcı oldu.

Şubat 2017’de son albümüz “Tako Tsubo”yı yayınladınız. Albümün hazırlık sürecinden bahseder misiniz? Paris Combo ’nun önceki albümleri ile benzerlik ve farklılıkları sizce neler?

Bu albüm için oldukça uzun ve kapsamlı bir ön prodüksiyon evresi vardı – grup halinde şarkıları çalmaya başlamadan önce de düzenlemeler için uzun süre fikir yürüttük. Ana fikir, her şarkı için ayrı, neredeyse sinematik ayarlar elde etmeye çalışmak ve daha sonra grubun yorumunu önceden tasarlanmış bu tarza uydurmaktı. Belki de bu yüzden şarkılar ilk iki albümdeki şarkılara daha yakındır.

Şarkılarınız için aynı zamanda orijinal video klipler hazırlıyorsunuz. Şarkıları görselleştirmek sizin için ne kadar önemli? Klip çekimlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?

Teşekkür ederim! İki eski klipte çalıştığımız Avustralyalı yönetmen Emilee Seymour ile “Tako Tsubo” şarkısı için yeni bir video klibi tamamlamak üzereyiz. Bizim için asıl olan şey, Emilee ve Acim Vasic gibi yaratıcı sanatçılarla çalışarak klibin kendi ruhunu bulması ve kendi içinde sanatsal bir yaratım haline dönüşmesini sağlamak. Artık internette klip göstermek için daha fazla alan var ve video klipler, müziği internet üzerinde tanıtmanın başlıca aracı haline geldi. Çalışmalarımızı bir bütün olarak hissedeceğimizi düşündüğümüz ve imajlarla ifade edilebilecek şarkıları seçiyoruz. “Orageuse” şarkısı için de bir video yapmak istiyoruz!

Birçok farklı ülke ve kültür görüyorsunuz. Tarzınız daha çok bunlardan hangisinin izlerini taşıyor? Müziğiniz en çok hangi kültüre yakın?

Cevaplamak zor çünkü müziğimizde birçok ülkeden etkiler var – bunun sebeplerinden biri jazz’ın ve çingene müziğinin de tarzımızın gelişiminde oynadığı rol. Dolayısıyla tarzımız, herhangi bir ülkeyle sınırlı olmayan, farklı müzik stilleri ve geleneklerinin bir araya getirilmesi ve eritilmesi ile ilgili müzikal stilleridir.

Paris Combo ‘nun ilk albümünde, İstanbul’u ziyaret etmeden önce İstanbul’la ilgili hayal gücünüzü kullanarak bir şarkı yazdınız, Türk müziği sizin için ne anlama geliyor?

“İstanbul” şarkısı, doksanlı yılların başında İstanbul’a yaptığım bir ziyaret sırasında bir diskotekte duyduğum 9/8’lik bir ritim ile şehrin sesleri, sis, boğazdan geçen tekneler, camilerden gelen ezan, yağmurlu ve fırtınalı bir günde şemsiyesiz bir şekilde kendimi Ayasoyfa’da bulduğum günden esinlendi.

Üzerinde çalıştığınız yeni projeler var mı?

Gelecek yılın başlarında dijital formatta çıkarmayı umduğumuz şarkılarmızın remixi üzerinde çalışıyoruz.

13 Kasım’da sizi İstanbul’da dinleyeceğiz. Bizleri nasıl bir konser bekliyor?

Eylül ayında başlayan Fransız turumuz için yeni bir gösteri oluşturduk,  İstanbul’daki dinleyiciler de bu konseri izleme şansı yakalayacak.. “Tako Tsubo” albümünün şarkılarıyla, aynı zamanda “Living Room” ve “Senor” gibi eski favori şarkılarımızı da seslendireceğiz.