Babamın Fotoğrafa Olan Tutkusu Beni Fotoğrafa Yöneltti

sait tosyalı

Seyahatler fotoğraf merakıma zenginlik kattı. Yurt içinde ve dışında iş ya da turistik amaçlı çıkmakta olduğum seyahatler benim gibi bir fotoğraf tutkunları için bulunmaz ortamlar sağlıyor. – Sait Tosyalı

Öncelikle bize kendinizden biraz bahseder misiniz?

Antakya doğumluyum. Tarsus Amerikan Kolejinde okudum; Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği lisans ve İşletme Yüksek Lisans mezunuyum. Koç Topluluğunda 26 yıl hizmet yaptım; Holding’de Stratejik Planlama’da, Enerji, Tüketim ve İnşaat Grubu şirketlerinde yöneticilik üstlendim. Endüstriyel Gaz üretimi ile iştigal eden Linde Gaz’da geçen 8 yılın ardından Eylül 2017’den bu yana TEGV-Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda Genel Müdürlük görevindeyim.

Sizi fotoğraf sanatına ilerlemeye yönelten etkenler nelerdi?

Beni fotoğrafa yönelten en önemli etkenin babamın fotoğrafa olan tutkusu diyebilirim. İlerleyen yıllarda seyahatler bu merakıma zenginlik kattı. Yurt içinde ve dışında iş ya da turistik amaçlı çıkmakta olduğum seyahatler benim gibi bir fotoğraf tutkunları için bulunmaz ortamlar sağlıyor.

Her fotoğrafçının bir tarzı olduğu aşikâr. Sizin fotoğraflarınızı Sait Tosyalı fotoğrafı yapan şeyler nelerdir?

Açık konuşmam gerekirse bunu hiç düşünmemiştim! Sorunuza yanıt verebilmem için çektiğim fotoğraflara dönüp baktığımda doğa, insan, renk ve seyahat öğelerinin farklı ortamlarda karışımını görüyorum. Ancak şu hususu eklemeden geçemeyeceğim: değerli hocalarım su altında Ateş Evirgen, Coşkun Teziç, Murat Draman; doğa ve insan temasında Faruk Akbaş; sokak fotoğrafçılığında Özer Kanburoğlu ve Sinan Durdu’dan edindiğim bilgi ve onlarla birlikte yaptığım pratik çalışmaların bana olan katkılarını yadsıyamam.

Hem sualtı fotoğrafçılığı yapıyorsunuz hem de su üstü… Nasıl bir yol izliyorsunuz çekimlerinizi yaparken?

25 yıldır tüplü dalış sporu yapıyorum ancak sualtı son birkaç yıldır benim için tutku düzeyinde fotoğraf amaçlı oldu. Su üstünde ise durum farklı; bazen sadece fotoğraf amaçlı gezilere katılsam da, çekimler çoğu kez bulunduğum ortamda ani gelişebiliyor; böyle durumlarda da cep telefonum yardımıma koşuyor.

Güzel kareler yakalamak zaman ve sabır gerektirir. Suyun altında karadaki gibi vücut dengesini ayarlamak ve çekilecek nesneyi konulu yakalayabilmek önemlidir. Siz sualtında fotoğrafları çekerken ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

Tam çekim yapacağınız sırada balığın ürküp kovuğun içine kaçması; yanınızdaki dikkatsiz bir dalgıcın paletlerini çırpıp dip kumlarını kaldırarak görüş alanınızı bozması; flaş ya da housingin su alması ya da pilinizin bitmesi; hafıza kartınızın dolması; tam bir balığı gözünüze kestirmişken bilgisayarınızın “havan bitiyor; yüksel” komutu vermesi! Tüm bunlar geçmişte benim başıma gelmiş, bundan sonraki dalışlarda da gelebilecek tatsız olaylar. Karada benzer zorluklarda yedekleme ile bu durumları telafi edebilirsiniz ancak su altında iseniz durum bambaşka; geri dönüşü yok!

Günümüzde fotoğrafçılık daha çok dijital olarak icra edilmekte, bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Dijital olmayan kaldı mı emin değilim! Teknoloji bu gün artık yaşamın her alanında; tabii ki fotoğraf da, malzemenin kullanıcıya sunduğu sınırsız imkanlarla bundan payını alıyor.

Fotoğraf çekimlerini yaparken sizi en çok etkileyen yer neresi?

Sualtında Sipadan adası renkli mercanları ve canlı dip yaşamı ile fotoğrafçılara unutulmayacak fırsatlar sunuyor. Galapagos da su altı olduğu kadar, doğası ile kara fotoğrafçıları için çok etkileyici. Yurtiçinde Sığacık makro çekim için ideal. TEGV’deki görevim gereği ülkemizin çok çeşitli bölgelerine seyahatlerim oluyor. Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun, renkleri, coğrafyası, doğal güzellikleri ve insanları ile çok etkileyici olduğunu söyleyebilirim.

Geçmişte gerçekleştirdiğiniz veya ileride gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projeleri bizlerle paylaşabilir misiniz?

Birçoğumuz Bodrum’a tatile giderken Bafa gölünün yanından geçip gideriz; gölün doğusunda hemen birkaç km ötede müthiş bir doğal güzelliğin olduğunun farkına varmadan! 2 yıl önce Faruk Akbaş hoca ile gitme fırsatı bulduğum Bafa Gölü’nü, özellikle bahar aylarında yaban kuşlarını doğal ortamlarında görüntülemek isteyecek fotoğrafçılara öneririm.

Önümüzdeki yaz İstanbul’dan 30 kişilik hayırsever bir bisikletçi grubu, “Global Biking Initiative EUROPE 2018” adlı bir etkinlik kapsamında TEGV çocukları için kaynak yaratma maksadıyla Avrupa’da pedal çevirecekler. “Umuda Pedal” adlı bu proje ile Grup, yaratacakları kaynak ile TEGV’in bir etkinlik noktasına MakerLab kurmayı hedefliyor. Göteburg’dan Hamburg’a 7 günde 800 km bisiklet binilecek bu etkinliğe fırsat olursa ben de katılmayı planlıyorum. Yüzlerce bisikletlinin katılacağı bu etkinliğin çok renkli görüntüler verme potansiyeli beni şimdiden heyecanlandırıyor.