Four Seasons Otel’in muhteşem bahçesinde, blogger ve iletişim uzmanı Elena Schillaci ile birlikte çay içip harika bir öğleden sonra geçirdik. Moda ve stilden söz ederken, bize yaşam tarzı konusunda ipuçları da verdi ve hatta kişisel detaylara kadar indiğimiz de oldu. Kendisini; hayalperest, yerküre dostu, blogger, anne ve olumlu biri olarak tanımlarken; her ne kadar yaşamın tüm getirdiklerinden memnun olsa da, halen hayallerindeki hayatı yaşamadığını, fakat bunun için çabaladığını ifade etti. Yaşamı büyülü kılan olgunun, bıkıp usanmadan hayal kurmak ve bu hayallere ulaşmak için peşinden koşmaktan vazgeçmememiz gerektiği olduğunu açıkladı. Alışılmışın dışındaki bakış açısı ve sohbeti ile çay saatimizi umduğumuzdan çok daha keyifli hale getiren Elena Schillaci ’den, yaşamın tüm renklerine karşı bütün duyularımızı nasıl açık tutmamız gerektiğini öğrendik.
Güne başlamanın en güzel yöntemi nedir?
Elena: Tabii ki bir gülücükle.
Günlük çantanızda vazgeçemedikleriniz nelerdir?
Elena: Cep telefonum, hindistan cevizli dudak nemlendiricim ve o an hangi kitabı okuyorsam, o.
Tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Elena: Çok seçici. Kıyafetlerimin o gün nasıl hissettiğimi ya da nasıl hissediyor görünmek istediğimi yansıtmasını isterim. Bu yüzden renkli parçaları tercih ediyorum ve karışık desenler kullanıyorum. Hayatta hiçbir şey durağan veya monoton değil; kıyafetlerimiz neden böyle olsun ki?
Paylaşımlarınızın arkasında yatan hikayeler nelerdir? Ve neden bu kadar çok renk?
Elena: Çoğunukla günlük hayat grinin tonları şeklinde geçiyor (kahkahalar), bu sebeple ben de en azından sanal hayatımın renkler açısından zengin olmasını istiyorum.
Bir İtalyan olmanın en sevdiğiniz yanı?
Elena: Bitmeyen güzellik arayışı.
Şimdiye kadar sizing için yapılmış en güzel sürpriz?
Elena: Sıcak hava balonuyla yapılmış bir uçuştu. Sevgili eşimin bana hediye olarak organize ettiği bir sürprizdi. Milano yakınlarında, nefes kesen bir manzarada ve tabii çok romantikti. Sevdiklerine sürpriz yapmak isteyen herkese bunu tavsiye ederim.
Blogger olmak nasıl bir durum?
Elena: Paylaşmak, paylaşmak, paylaşmak, paylaşmak; takipçilerinizle herşeyi paylaşmak.
Neden blogger olmak?
Elena: Ben bir iletişim uzmanıyım ve blog yazmak benim mesleğimin doğal bir dönüşümü niteliğinde zaten. Pazarlama dünyasında olduğu gibi, bu sistemin de merkezinde iletişim kurma ve herşeyi PAYLAŞMAK ihtiyacı yatıyor.
Moda endüstrisinde herhangi birşeyi değiştirebilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Elena: Güzelliğin daha doğru algılanması.
Anna Wintour’a tek bir soru sorma hakkınız olsaydı, bu ne olurdu?
Elena: Geriye dönüp baktığında, tüm bunları yeniden yapar mıydı?
Pazarlama dünyasının erkek egemenliğinde bir alan olması klişesiyle nasıl mücadele ediyorsunuz?
Elena: Yaptığımı en iyi şekilde yaparak, çok çalışarak ama…. Topuklarımın üzerinde (kahkahalar).
Kadere inanır mısnız?
Elena: Bir kaderimiz olddduğuna inanıyorum. Fakat kendi özgür irademizle buna bir ölçüde etkimiz olabileceğine de inanıyorum.
Dünyayı yönetme şansınız olsaydı.. Hangi kuralları uygulardınız?
Elena: Herkesin hergün en az 1 defa birine bir iylik yapması gerekiği kuralını koyardım.
Dünyanın her yerindeki genç kızlara tavsiyeniz nedir?
Elena: Her zaman kendilerine inansınlar ve kendi değerlerini bilsinler.
Sanal dünyayı çok daha renkli bir hale getirmek, pozitif enerji yaymak ve ilham vermek için çabalayan Elena Schillaci, tam da keyifli Pazar öğleden sonralarınızda sohbet etmek isteyeceğiniz, ve ayrıca Pazartesi sabahları gülümsemesiyle herşeyin olumlu yanını görmenizi sağlamasına ihtiyaç duyacağınız türden birisi.
