DÜNYANIN ÇATISI: NEPAL “NAZAN AŞKALLI “

Himalaya’ların gölgesinde, güneşin ulaşamadığı, rüzgarın tepelerinde dans ettiği,tütsü kokan tapınakları ile Tanrılar Şehri Nepal’e yolculuğumuz. Orta Asya’da Hindistan ile Çin arasında bulunan Nepal, yaklaşık 29 milyon nüfusu ile dünyanın en yüksek noktası olan Everest’e ev sahipliği yapıyor.

Uçaktan indiğiniz “an” da dünyanın en az gelişmiş ve en fakir ülkelerinden birinde olduğunuzu hissediyorsunuz. Buna karşılık oldukça güvenli ve sakin ortamı kendinizi iyi hissettiriyor. Başkent Katmandu dünyanın en  önemli Hindu ve Budist tapınaklarını barındırıyor. Bunları ve Nepal halkının yaşam tarzını keşfedecek olmanın heyecanı ile ilk olarak Durbar Meydanı’nın güneyinde bulunan Thamel bölgesine gidiyorum. Sırt çantalı turistler için otel seçenekleri, lokantalar ve alışveriş dükkanları ile dolu bu meydan, günün her saati kalabalık ve hareketli. 60’lı yıllarda karayolu ile gelen hippilerin buluşma noktası olarakta bilinen Thamel, her ihtiyacınıza yanıt verecek bir bölge.

Nepal’e geldiğimde rahatsızlık veren çöplerle dolu yollar ve pis görüntüye zamanla alıştım. Dikkatimi ilk çeken şeylerden birisi de hiç üşenmeden sabah erken saatlerde ritüellerine başlayan halkın, gün boyunca devam eden sakin ve sevecen halleri oluyor. Seyahatim boyunca hiçbir olumsuzlukla karşılamadan mutlu ayrılmamın en önemli sebebi de halkla olan ilişkimdi.

[metaslider id=4139]

Tapınak ziyaretine ünlü Swayambhunath ( dünyanın en büyük budist tapınağı) ile başladım. Tapınağın üzerinde bulunan, Nepal vadisine bakan Buda’nın gözleri ile izlendiğinizi hissedebilirsiniz. Her yönden bakan bu mavi gözlerin altındaki kubbe; dört element olan ateş, su,hava ve toprağı temsil ediyor. Yüzlerce budist rahibin saat yönünde tespih çekerek, dönerken çevirdikleri dua çarklarının sesi kulaklarınızda çınlıyor. Üzerlerinde mantraların yazılı olduğu bu çarklar, varoluşun devamı ve güzel enerjinin oluşumu için hiç durmadan dönüyor. Tapınağın bahçesindeki teraslarda dinlenebilir, panaromik manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Boudnath Stupa tapınağı ise azınlıkta olan Tibet halkı için önemli. UNESCO tarafından 1974 yılında dünya miras listesine alınan Boudnath, Nepal’in en büyük stupası.

Akşam saatlerinde önemli Hindu tapınağı Pashupati’ye geçiyorum.  Hindu olmayanlar giremediği için törenleri kapıdan izleyebiliyorsunuz. Ganj nehri gibi kutsal sayılan Bagmati nehri kıyısında ölü yakma törenlerini biraz sarsılarak izliyorum. Bize sarsıcı gelen ölüm olayı Hindular ve Budistler için yeniden hayata başlamanın bir yolu. Önce nehirde yıkandıktan sonra yanan bedenleri, kül halinde nehir suları ile buluşuyor.

Soğuk nehir suyuna girmiş çocuklar gözüme takılıyor. Belki bir para ya da altın diş aramak için saatlerce iki büklüm buz gibi suda olmaları,yaşanan sefaleti ve fakirliği bir kez daha gözler önüne seriyor

Kutsal nehir yanında ölümü bekleyen yaşlılar ve hastalar benim endişeli yüzüme sakin huzurlu bakışlarıyla yanıt veriyorlar. Birkaç fotoğraf çekip o “an”ları  hatıralarıma alıyorum. Ruhlar bedenlerinden ayrılıp yeni dünyalarına doğru yola çıkarken, akşam törenlerini izlemek üzere dumanlarla kaplı bölgeden ayrılıyorum.

Katmandu’da güzel sanatlar şehri Patan ve masal gibi güzellikte olan Bhantabur kasabalarını ziyaret etmenizi öneriyorum. Yüzyıllık mimarisi, otantik sokakları, kapıların önlerinde zaman geçiren halkı ile çok etkileyici. Sıkça göreceğiniz çanak çömlek ustalarını izleyebilir, el yapımı küçük eşyalardan satın alabilirsiniz.

Nepal’de yapmayı planladığım şeylerden birisi dünyanın zirvesi Everest’ e gerçekte adı  Sagramata olan dünyanın zirvesine uçuş yapmaktı.

Her yıl defalarca yaşanan uçak kazaları değil ,havanın sisli olması sebebiyle iptal yaşanması endişelendiriyordu beni. Nepal’e bir çok kez geldikleri halde hava durumu yüzünden bu geziyi yapamayan gezgin sayısı da bir hayli fazla.

Şanslıydım. Mavi bir gökyüzü beni konuk etti. Annapurnaların arasında yerel hava yollarına ait pervaneli küçük uçağımda dünyanın en etkileyici manzaralarından birini izledim.

Katmandu’ya veda ederek 200 km batıya doğru Himalaya’ların  gölgesindeki 171 bin nüfuslu Pokhara’ya geçiyoruz.

Uçakla 45 dakikalık mesafede olmasına ragmen karayolunu seçmenizi öneririm.Yol boyunca dağların manzarası,üzerinden geçeceğiniz nehirler,asma köprüler,mola verdiğiniz küçük köylerdeki yaşama tanık olmak çok güzel bir tecrübe. Ancak hatırlatmam gereken  nokta, yollar dar ve biraz sarsıcı.

Pokhara Nepal’in ikinci büyük gölü Fewa’nın kıyısı, yüksekliği 8000 metre civarındaki tüm zirveleri yakından ve net görebileceğiniz tek yer. Trekking yapan dağcılar için çıkış kapısı konumunda. Merkezdeki caddesinde dağcılara uygun giysiler, el yapımı yünler satan dükkanlar,kahveler ve barlar var. Burada uluslararası dağcılık müzesini ve gurka müzesini gezebilirsiniz.

Annapurnaların en görkemli zirvesi, Machhapuchre (6993) . O’nu özel yapan halk arasındaki efsanesi. Tırmanışa gelen hiçbir dağcı sağ olarak geri dönmemiş. Dağcıların eşyalarını taşımakla görevli şarpalar dağın kutsal olduğunu düşündükleri ve tehlikeli buldukları için tırmanmayı reddediyorlar. Pokharada hemen her noktadan bu muhteşem dağı izleme şansınız var. Tabii ki seyahat için muson yağmurları olduğu mevsimi seçmediyseniz.

Himalayaların gün doğumu ve batımını en güzel seyredebileceğiniz bölge ise Sarangot köyü. Çünkü tam 1592 metre yükseklikte. Burada, süzülen yamaç paraşütlerinin renkli görüntüsünü izleyebilir ya da cesaret edip onlara katılabilirsiniz. Zirveye giriş için ödeyeceğiniz 25 ruppie ücret var. Bu para çocuklar ve oul masrafları için kullanılıyor. Gün doğumu ve 360 derecelik göl manzarasını oldukça kalabalık turist gurubu ile izlerken özel bir deneyim yaşadığımın farkındaydım.

Nepal tüm olanakları ile size kucaklamaya hazır. Namaste ile başlayan o sıcak dostluğu eksilmeden artarak devam ediyor. Namaste sihirli bir sözcük. Günaydın,merhaba, iyi günler gibi tüm güzel dilekleri barındırıyor. Gün boyunca size karşılıksız gülümseyip Namaste diyen insanlarla karşılaşacaksınız.

Onlar fakirliklerine aldırmıyor. Kendilerinin bile tam olarak bilmediği kadar çok Tanrı’larına ibadet ediyor, çiçekler diziyor, tapınaklarda tütsüler, mumlar yakıyorlar. Bu hayat şartlarına dayanabilmek için aldıkları güç inançlarından geliyor. Tarımla da uğraştıkları için sebze ve meyveleri kendilerine yetecek kadar var. Alışkanlıkları farklı. Sokakta yıkanıyor, sokakta yemek yiyiyor, yün eğriyor, el işleri yapıyorlar. Bizlerin garipseyen bakışlarını anlayamadan gün boyunca sadece gülümseyen, medeniyetten uzak ama sevimli insanlara yaklaşımınız tamamen size kalmış.

Nepal sakin bir ülke, Himalayaların rüzgarı size de etkisi altına alacak ve asla geldiğiniz gibi geri dönmeyeceksiniz..

Aklınızda bulunsun..

Nepal ile Türkiye arasında 3 saat 40 dakika fark var.

Satıcılar ısrarlı, eğer zamanınız yoksa sizde ısrarlı olun ilgilenmeyin

Yanınızda Amerikan doları bulundurun.

Kış soğuk geçiyor seyahatinizin amacına göre hava durumuna dikkat edin.

İnekler kutsaldır dokunmayın.

Hindu tapınaklarına girmek için ısrar etmeyin.

Pişmemiş sebzelerden uzak durum, kapalı suları tüketin.

Fotoğraf çekmek için mutlaka izin isteyin ısrarcı olmayın.

Sesinizi yükseltmeyin, sabırlı davranın.

Elektrik 220 volt.

Genellikle güvenli bir ülke ama gece yanlı dolaşmamaya dikkat edin.

Hijyenik olarak hassassanız sıkıntı yaşabilirsiniz ama alışıyorsunuz zamanla.