19. Yüzyıla Müzikal Bir Yolculuk Yapmaya Hazır Mısınız?

cem babacan

19. yüzyıla müzikal bir yolculuk yapmaya hazır mısınız? Gökyay Vakfı Satranç Müzesi, yaza merhaba derken eşsiz bir konsere ev sahipliği yapıyor. Piyanist Cem Babacan, bu resitalinde 19. Yüzyıl’ın en önemli piyanist , besteci ve müzik öncülerinden Franz Liszt’in , piyanoda virtüözitenin sınırlarını zorladığı eserlerinden seçmelerle, dinleyicinin karşısında olacak.

Bu güzel akşamda senfonik şiirin yaratıcısı olan besteci Franz Liszt’in eserlerine, başarılı sanatçı Cem Babacan ile birlikte kulak verelim…

Franz Liszt kimdir?

Ünlü bir Macar piyanisti ve bestecisidir. Büyük besteciler arasında pek azının kavuşabildiği mutlu ve parlak bir ömür sürmüştür. Liszt Macaristan’ın Doborjah kasabasında doğdu. Babası dükün hayvanlarına bakarak hayatını kazanırdı. Aynı zamanda amatör bir piyanistti. En büyük dileği de kendisinin başaramadığı işleri çocuklarının başarmalarını sağlayabilmekti. Oğlu Franz’ın daha pek küçük yaşta müziğe karşı büyük bir kabiliyeti olduğunu anlamış onu çalıştırmaya başlamıştı. Tıpkı Mozart’ın babası gibi Liszt’in babası da oğlunun dehasını bütün dünyaya duyurmak istiyordu. Küçük Liszt sabahları güneş doğarken yatağından kalkıp piyanosunun başına geçiyor ve öğleye kadar durmadan çalışıyordu.

Franz Liszt ilk konser gezisine 10 yaşında çıktı. Devrin ünlü piyano öğretmeni Czerny Liszt’in çalışına hayran kalmıştı. O güne kadar hep dahi çocuklara ders verdiği için biraz da bu işten bıkmıştı ama Liszt’in kabiliyetini anlayınca dayanamayıp ona da ders vermeyi üzerine aldı. Bu ilk konserde Beethoven da bulunmuş ve küçük Liszt’in çalışını pek beğenmiş konserden sonra Liszt’i tebrik etmişti.

Franz Liszt 13 yaşında ilk operasını tamamlamıştı. 1827’de baba-oğul Paris’te yeni konserlerin hazırlıkları ile meşgul oldukları bir sırada baba Liszt birdenbire hastalanıp öldü. Son nefesinde oğluna: “Kendini tamamen müziğine ver kadınlardan sakın” diye öğüt verdi.

Liszt’in bestecilik hayatının en parlak devri 1839-1847 yıllarına rastlar. Bu devre içinde dünyanın belli başlı şehirlerinde parlak konserler verdi. Piyano için hepsi birbirinden güzel eserler besteledi. Ona “Piyanonun Paganini’si” diyorlardı. Liszt son derece merhametli bir insandı. Hele fakir meslektaşlarına yardım elini uzatmaktan hiç çekinmezdi. Yeni eser yazan genç besteciler Liszt’in peşinde dolaşırlar ve besteledikleri eserleri onun konserlerde çalmasını sağlamaya çalışırlardı. Liszt İstanbul’a de gelip konser verdi. Padişah Abdülmecit’ten nişan aldı.

Liszt 1849’da koro şefi olarak Almanya’da Weimar’a yerleşti. Böylece müzik tarihinin ünlü Weimar alemleri başlamış oluyordu. Liszt genç bestecileri Weimar’da dünyaya tanıtmaya çalışmış Weimar bir “Müzik Kabesi” haline gelmişti. Liszt bu arada genç besteci Wagner’e de büyük iyiliklerde bulunmuştur.

Liszt’in bir tek senfonisi vardır. “Faust” trajedisinden ilham alarak bestelediği bu eser “Faust Senfonisi” diye anılır. Eserlerinin çoğu piyano için bestelenmiştir. Lamartine’in bir şiirinden ilham alarak bestelediği “Prelütler” adındaki senfonik şiiri de Liszt’in en güzel senfonik eserlerinden biridir. Bunun dışında en ünlü eserleri Macar Rapsodileri, Piyano Konçertoları, sonatlardır.