Modernizmin tiyatrodaki kurucusu Henrik Ibsen doğumunun 190. yılında çağdaş insanın dramını anlatmaya devam ediyor. Maddi baskı altında rekabete sürüklenen bireylerin yıkımını ve yok olan değerleri ele alırken, insan onuru ve kişiliğinin eşsiz yanına vurgu yapıyor. Konusunu gerçek yaşamdan alan başyapıtında gerçek sevgi üzerine kurulmayan birlikteliğin ve birey olarak kadının varolamadığı bir yuvanın nereye savrulacağını gösteriyor. “ Nora Bir Bebek Evi ”, yazımının üzerinden yüz kırk yıl geçmiş olmasına rağmen bugün de tartışılmaya ve güncelliğini korumaya devam ediyor.