DNA Dans Topluluğu ikinci projesi SİMURG’U BULMAK ile coğrafyamızda ve bütün dünyada önemli bir yeri olan Zümrd-ü Anka(Simurg) Efsanesi üzerine odaklanmaktadır. SİMİURG’U BULMAK, kuşların efsanevi Simurg’u aramasının ve ona yapılan büyük ve destansı yolculuğun hikâyesidir.
Gerçek Yolculuk Kendine Yapılan Bir Yolculuktur!
Simurg Efsanesini bugünün insanının kendi öz benliğine ulaşmasının ve ortaya çıkarmasının öyküsü olarak okuyabiliriz. SİMURG’U BULMAK, DNA Dans Topluluğu ’nun modern dans formunda 14 dansçı ve bizzat topluluğun sanat yönetmenleri Ayda Zorlu Nebioğlu ve Nurhan Nebioğlu’nun sahne üzerindeki katılımıyla gerçekleştirdiği bir projedir.
Simurg Efsanesi bütün Hint ve Çin anakarasında; Yunan Mitolojisinde; Pers, Sasani geleneğinde, Mısır anlatılarında ve Orta Asya kültüründe karşımıza çıkmaktadır. Bu öyle bir hikâyedir ki, günümüzde hala dilden dile dolaşmakta ve sanatçılara ilham vermektedir. İbn-i Sina Risaletü’t Tayr eserinde bu yolculuğu tasvir etmektedir. Firdevsi büyük eseri Şehname’sinde bize Simurg kuşunun efsanesini aktarmaktadır. Hikâyenin en önemli anlatılarından birisi ise Nişabur’lu Ferüdiddin Attar’ın Mantıku’t- Tayr eseridir. Yine Mevlana’nın Mesnevi’sinde bu efsanevi kuşa rastlarız.
Simurg ezelden beri varlığını sürdüren mitolojik bir kuştur ve o kadar yaşlıdır ki, üç kez dünyanın yok oluşunu görmüştür. Bu efsanevi kuş öleceğini anladığı zaman yaşadığı ağaç olan “Bilgi Ağacıyla” birlikte mistik bir ateşle kendini yakar ve kül olana kadar yanar. Ardından ise kendi küllerinden yeniden doğar. Böylece “ölümsüzlüğe” ulaşır.
Kuşlar efsanevi Simurg’a danışmak için büyük bir meclis toplarlar. Ancak Simurg’un yuvası Kaf Dağı’nın eteklerindedir. Ona ulaşmak için yedi büyük ve dipsiz vadiden geçmek gerekmektedir. Yolculuk çetin ve zorluklarla doludur. Yine de yüzbinlerce kuş yola koyulur. Bizim hikâyemiz de bu kuşlar üzerinedir.
“Yüz binlerce kuş yola çıktı, gölgeleri hem gökyüzünü hem de yeryüzünü kapladı.
Yolda vadinin başı göründüğü zaman kuşların feryatları aya ulaştı.
Bu yolun heybetinden ve korkusundan canlarına bir ateştir düştü.
Hepsi bir birine yanaştı ve kanat kanada, ayak ayağa uçmaya başladılar.
Hepsi samimiyetle canlarından ellerini yıkadılar, yükleri çok ağır, yolları ise çok uzundu.
Bu yol hayret edilecek bir yoldu, hiçbir yolcusu yoktu… “
Vadiler üzerinden uçmaya başlayan kuşların büyük bir bölümü zamanla teker teker yolculuktan vazgeçmeye başlar. Yüzbinlerce kuşla başladıkları yolculuğun sonunda çok az kuş kalır geriye. Simurg’un makamına ulaşmaya başaran bu çok az sayıdaki kuş aradıkları şeyin aslında kendileri olduğunun anlarlar. Kuşlar kendilerinin Simurg olduğunu anlarlar. Güneşin altında aradıkları şey kendileriymiş.
Günümüz İnsanına Rehber Bir Yolculuk!
Hayatta herkes kendi yolculuğunu yaşar. Önemli olan her birimizin bu yolculukta karşılaştığı güçlükleri ve zorlukları nasıl aştığıdır. Verdiğimiz mücadele en nihayetinde kendimize yapılan bir yolculuktur.
DNA Dans Topluluğu ilk projesi DREAM ile 2017 Mayıs ayında Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde ilk kez seyircisiyle buluşarak büyük bir beğeni topladı. Topluluk ikinci projesi SİMURG’U BULMAK ile 24 Mayıs 2018 Perşembe günü saat 20.30’da yeniden Zorlu PSM’de sahne almaya hazırlanıyor.
Türkiye’nin en önemli bale ve dans eğitim kurumlarından biri olan Mavidans Akademi kurucuları Ayda Zorlu Nebioğlu ve Nurhan Nebioğlu’nun oluşturduğu ve genel sanat yönetmenliğini üstlendiği DNA Dans Topluluğu ’nun sahneye koyduğu SİMURG’U BULMAK projesinin de büyük bir ilgi ve beğeniyle karşılanacağına inanıyoruz.
Proje/ Tasarım/ Konsept: Ayda Zorlu Nebioğlu ve Nurhan Nebioğlu
