JAPON SHİNRİN YOKU

Yazar: Rachel Jacqueline

Doğada olmak insana sadece sakinlik değil zihinsel ve psikolojik olarak da pek çok fayda sağlıyor. Bu sebeple pek çok kişi Japon bilgelerin zihinsel uygulaması olan Shinrin Yoku yani orman banyosu yapmakta. Beş yıl önce girişimci Guillaume Gauthereau New York’ta yaşayan ve ilk e-ticaret girişimi ile ilgilenen biriydi. Şaşırılmayacak bir şekil de devamlı stresli hissediyordu. “Yüzün üzerinde çalışanımız vardı ve haftalarım toplantılar, telefon konuşmaları ve seyahatlerle dolup taşıyordu. Her otuz dakikada bir konu değişiyor, toplantı yaptığın insanlar değişiyor, yeni bir telefon ya da e-posta geliyordu ve haftanın bitimine kadar dikkatimi çok fazla şeye vermek zorunda kalıyordum. Kendimi tükenmiş, endişeli ve hayattan kopuk hissediyordum.”

Young man relaxing in forest
Young man relaxing in forest

Bir spaya gitmek ya da içki içerek rahatlamaya çalışmak yerine her hafta sonu Catskill dağlarına doğada vakit geçirmeye gidiyor. “İki günümü meditasyonla, rahatlamayla ve kendi yiyeceğim şeyleri büyütmeye çalışıp onlardan yemekle geçiriyorum. Yavaşlamak, gözlemlemek, dokunmak, hissetmek, koklamak ve tadına bakmak gibi doğadaki en basit hareketler zihnimi temizliyor ve zihnime bir sonraki hafta için ihtiyacım olan gücü ve berraklığı veriyor.”

SHİNRİN-YOKU DOĞANIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ

Kırkbir yaşındaki Gautherau, hiç bilmeden Japon bilgelerin yüzyıllardır yaptığı shinrin-yoku adlı Türkçe’ye orman banyosu olarak çevrilebilecek uygulamayı icra ediyordu. Ormanda, üzerinde hiç düşünmeden uyguladığı bu farkındalık pratiği aslında çok daha derinlere gidebiliyor.

Kendini dış dünyaya atıp bir destinasyon olmadan hareket etmek, sonuç odaklı dünyalarımıza çok yabancı gelecek şekilde yavaşlayıp durmak da bu pratiğin bir parçası. Doğada hareket edip atmosferi hissederken, beş duyu da çevreyle yavaş ve farkındalığı artmış bir biçimde bağ kuruyor. Pek çok araştırma shinrin-yoku’nun sağlığa muazzam faydaları olduğunu gösteriyor.

bu faydalardan birkaçı tansiyonu düşürmek, vücuttaki stres ve kortizon değerlerini dengelemek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek. Gauthereau’nın ve pek çoğumuzun ihtiyaç duyduğu gibi shinrin-yoku aynı zamanda zihnimizde pek çok yeni kapının açılmasına, beynimizin daha güçlü ve daha enerjik çalışmasına ve pozitif bir zihinsel evreye geçmemize yarıyor.

Bamboo Forest Arashiyama, kyoto Japan
Bamboo Forest Arashiyama, kyoto Japan

DOĞANIN SAĞLIĞA FAYDALARI

Qing Li, bu pozitif etkileri on yıldan uzun süredir araştırıyor. Tokyo’daki Nippon Tıp Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak  görev yapan ve Japanese Society of Forest Medicine’ın başkanlığını yürüten Li, orman deneyimlerinin sağlığa yaptığı iyi etkilerle ilgili sayısız araştırma hakkında bilgi sahibi. Li’nin yönettiği ve daha sonra meslektaşlarıyla birlikte 2011’de Journal of Applied Physiology’de yayınladığı bir çalışmada onaltı orta yaşlı erkek önce ormanda daha sonra da Tokyo kentinin sokaklarında yürüyor.

“Ormanda yapılan yürüyüşün sistolik ve diyastolik kan basıncını düşürdüğünü fakat şehirdeki yürüyüşlerde bunun arttığını fark ettik,” diye açıklıyor. Araştırma ayrıca sempatik sinir sistemi aktivitelerinin de orman gezintileriyle azaldığını gösteriyor. İki yürüyüşün fiziksel faydaları olsa da orman gezintilerinde katılımcıların daha rahatlamış ve vücutlarındaki değişimlerin çok daha belirgin, uzun süreli ve sağlıklarına olumlu etkiler bıraktığı kanıtlanmış.

The branch of spruce close-up.
The branch of spruce close-up.

 

AĞAÇLARIN BÜYÜSÜ

Bu sonuçlar sizce sürpriz mi? Daha önce deneyimleyen herkes için bilinen bir haber. Yeşil alanların rahatlatan etkisi her zaman modern şehir yaşamıyla kontrast oluşturuyor. Fakat “sessiz atmosfer, güzel manzara, hafif iklim, temiz hava”nın ötesinde Li, ağaçsı bitkilerin barındırdığı pek çok yağın ve reçinenin medikal olarak faydasından da bahsediyor.

Ormanın ağaçsı kokusu bizi rahatlatmaktan daha fazlasını yapıyor. Orman banyosu, kandaki adiponektin değerlerini düşürüyor. Adiponektin metabolik rahatsızlıkların (obezite ve 2. tip diyabet gibi) kaynağı olarak biliniyor. Ağaçlarda yapılan kısa gezintilerin etkileri yapılan gezinti kadar kısa olmuyor. “Ormandaki ortamın bağışıklık sistemine etkilerini inceledik. Bu etkiler genelde bir haftadan fazla sürerken kimi zaman dört haftaya kadar uzayabiliyor.”

Bir grup kadının ormanda üç günlük inzivaya çekilerek günde iki saat yürüyüş yaptıkları bir başka araştırmada da sağlık ve enerjilerinde gözle görülür seviyede iyileşme yaşadığı görülmüş. Anksiyete, depresyon, öfke ve yorgunluk gibi hislerin ise azaldığı sonucu elde edilmiş.

Psikologlar shinrin-yokunun iyileştirici etkilerini ‘dikkat yenileme terapisi’ olarak açıklıyor. Modern yaşamda dikkatimizi yönelttiğimiz spesifik görevler ilgi ve dikkatimizi tüketerek farklı yönlerdeki farklı olgulara ilgimizi yöneltmemizi engelliyor. Basitçe açıklamak gerekirse; yaşadığımız hayat tarafından bir bombardımana maruz kalıyoruz. Gürültü kirliliği, ışık kirliliği hatta teknolojik cihazların çıkarttığı belli belirsiz sesler bile fiziksel ve zihinsel olarak bizi oldukça yoruyor.

Basitçe açıklamak gerekirse; yaşadığımız hayat tarafından bir bombardımana maruz kalıyoruz. Gürültü kirliliği, ışık kirliliği hatta teknolojik cihazların çıkarttığı belli belirsiz sesler bile fiziksel ve mental olarak bizi oldukça yoruyor.

Diğer yandan doğa bizden çok az şey istiyor.  Bir şelalenin altında durmuş, bir patikada yürümüş ya da bir dağın zirvesine çıkmış herkes bu deneyimlerin bizleri yeniden canlandırdığını bilir. Bu etkiyle şimdiki zamanın tadını daha iyi çıkarabiliyoruz. Bu sadece ağaç reçinelerinden havaya salınan medikal etkili reçineler yüzünden değil, ferah bir alan ve yorulmuş mental durumumuzu düzeltebilecek sessizliğe sahip olmak için ihtiyacımız olan fırsatı bulmamızdan da kaynaklanıyor.

Sunny evening
Sunny evening

RUHSAL BİR BAĞLANTI

Hong Kong’da yaşayan Noriko Suizu, neredeyse bütün Japon’ların shrin-yokuyu bildiklerini söylüyor. “Japonlar ağaçlar, nehirler, akarsular gibi doğal şeylerin birer ruhları olduğuna inanılar. Bu Shinto’nun [din] temelidir. Yani, bir japon shrin-yokuyu uyguladığında bunu, doğaya yaklaştıkça tanrılara da yaklaştığını düşünerek yapar.” Ülkede altmışın üzerinde shrin-yoku için tasarlanmış patika ve ormanlık alan var.

Suizu,pek çok insanın bu uygulamayı aslında hiç bilmeden uyguladığını söylüyor. “Eminim Hong Kong’lu yürüyüşçülerden pek çoğu bunu uyguluyor. Özellikle de güzel bir manzara veya şelaleyle karşılaştıklarında. Hong Kong insanlarının doğadaki ruhlar gibi meselelere inanacaklarından şüpheliyim ama yürüyüş yapmayı ve egzersizi sağlık yönünden çok sevdiklerini biliyorum.”

İster shinrin-yoku için isterse biraz zaman geçirip kendine gelmek için yola çıksın dünyanın her yerinden insanlar açıkhava etkinliklerine büyük rağbet gösteriyorlar. Birleşik Krallık’ta Walking for Health adlı organizasyon ülke çapında her hafta üç bin yürüyüş düzenliyor. Seçilen 1991 hiking meraklısı arasında yapılan çalışmalarda grup yürüyüşlerine katılanların daha az bunalım hissettikleri, stres seviyelerinin daha düşük olduğu ve mental iyileşme gösterdikleri buna karşın grup yürüyüşlerine katılmayanlarda iyileşmelerin biraz daha yavaş seyrettiği de elde edilen sonuçlar arasında.

Amerika Birleşik Devletleri’nde Amos Clifford uzun süredir doğada vakit geçirmenin yararlarından haberdar ve www.shinrin-yoku.org adlı sitenini kurucusu. Kendine ‘doğayla bağlantı rehberi’ ünvanını seçen Clifford kuzey California’da yaşıyor ve shinrin-yoku yürüyüşleri düzenliyor. Onun kendi deyişiyle bunlar ‘tam gün ilaç yürüyüşleri’.

“Shinrin-yoku olarak adlandırılabilecek tek bir uygulama yok aslında. Bu daha çok orman atmosferinde biraz zaman geçirdikten sonra hissedilen etkiye verilen isim,” diye açıklıyor.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA
OLYMPUS DIGITAL CAMERA

SHİNRİN-YOKU’NUN ÖĞELERİ

Uygulamanın temel olarak gördüğü beş öğe var. İlki ve en önemlisinin “doğayla iyileştirici bir bağlantı kurma niyeti” olduğunu söylüyor.

Clifford buna bütün duyuları açmanın ve bulunduğun yerle iletişim kurmaya çalışmanın da dahil olduğunu söylüyor.

İkinci olarak: “Bu aceleyle yapabileceğiniz bir şey değil. Shinrin-yoku yürüyüşleri fiziksel egzersizler gibi bir hedefe ulaşma amacıyla yapılmıyor. ‘hiking’ terimini kullanmamayı tercih ediyorum çünkü bu terim fiziksel çabayı çağrıştırabiliyor.” Yürüyüşleri genelde iki kilometreden kısa olsa da iki saat kadar sürüyor. Patikalar genelde düz ve katılımcıların enerjilerini doğayla bütünleşmek için kullanmalarını istediği için engebeli kısımlardan kaçınıyor.

Üçüncüsü, bu uygulama büyük bir dikkat gerektiriyor. “İyileşme etkileşimleri dikkatimizin çok büyük bir kısmını gerektiriyor.” Son olarak uygulamanın bir defaya mahsus bir etkinlikten ziyade “doğayla anlamlı bir ilişki kurmak” için yapılması gerektiği.

Bugünlerde Gauthereau, yoğun kariyerinden biraz sıyrılıp seyahat ve dünyayı keşfetmeye biraz daha fazla zaman ayırıyor. Zamanının en az yarısını doğada geçirdiğini söylüyor. “Tempoyu düşürmek, hayatın basitliğinden zevk almak, zihnimi, ruhumu ve vücudumu iyileştirmek. Bunlar, doğayla kurulacak derin ve dürüst bir bağ olmadan imkansız.”

Ünlü doğal yaşam yazarı ve çevreci John Muir bir defasında “Doğada yaptığı her yürüyüşte insan gördüklerinden çok daha fazlasını alır,” diyor. İster bir saatliğine isterse bir hafta sonu için olsun doğal yaşamı anlamlı ve sezgisel bir şekilde hissetmek bir orman gezintisinden beklediklerinizden çok daha fazlasını size hem zihinsel hem de psikolojik olarak verebilir.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA
OLYMPUS DIGITAL CAMERA