KAMBOÇYA ADACIKLARI “VIVIENNE TANG”

Uzaktaki lüks yaşam cenneti Song Saa Private Island, romantizmi bir üst seviyeye çıkartıyor.

Srong Saa Khmer dilinde sevgili anlamına geliyor. Adının hakkını veren, Koh Rong takımadalarındaki bu doğa dostu resort misafirlerine hayatta bir defa deneyimleyebileceği üç inziva programı sunuyor. Tabii ki, bu mücevher gibi adaya seyahat planlarım sonunda netleştiğinde zevkten havalara uçacaktım. Bu eşsiz ada resortu açıldığından beri fotoğraflarına hayranlıkla bakıyordum.

Avustralyalı bir çift olan Melita ve Rory Hunter’ın tutkularından ortaya çıkan bu proje şimdi ödül sahibi, tam teşekküllü, lüks bir resorta dönüştü. Denizin ortasında hafifçe dans eder gibi duran bu adacık doğayı ve bulunduğu çevreyi gerçekten çok önemsiyor.

İkilinin yaptıkları her iş ruh ve bütünlüğün ön planda oluşuyla insanı büyülüyor ve burada geçen zamanı unutulmaz yapıyor.

Resorta ulaşmak hiç de kolay değil. Her şeyden uzakta bir yer olmasına karşın sanırım esas cazibesi de buradan geliyor. Phnom Penh’ten üç buçuk saatlik araba yolculuğundan sonra sürat teknesiyle Sihanoukville limanından 40 dakikada bu özel adaya ulaştık. Gelir gelmez bu el değmemiş cennet tarafından büyüleniyorsunuz ve bu uzun yolculuğun her dakikasına değiyor.

1. GÜN

Partnerim ve ben öğle vakti buraya ulaştık ve kendimizi Fas fenerleri, Kamboçya duvar süsleri ve heykelleriyle zevklice döşenmiş, kum taşından duvarları, antika bir karyolası bulunan okyanus manzaralı villamıza attık.

Ferah banyoda derin bir gömme küvet, iki duş bulunuyor. Konforlu ve villada kalanlara özel verandayla beraber dışarıdaki havuzun yanında açık hava duşları da var.

Yerleştikten sonra bir hoş geldin ritüelinin ardından kaldığımız villada kişiselleşmiş wellness programı (üç programın birleşimi; yenilenme, gençleşme ve canlandırma) hakkında bir konsültasyona yapıldı.

Özellikle yaptığımız uzun yolculuktan sonra, hiçbir yere yürümek zorunda olmadan beş günlük inziva programımı tamamlayacak olmak harikaydı. Masözler yolculuktan bitap düşmüş ayak ve bacaklarımızı yenileyip canlandırırken adanın keyifli atmosferine yavaş yavaş kendimizi bırakmaya başladık.

Havuzda biraz oyalanıp serinlemek için duş aldıktan sonra adayı biraz keşfetmeye karar verdik. Dalış merkezine ve bir şeyler atıştırmak için ana havuzun yakınında bulunan açık hava restoranına doğru gezintiye çıktık. Her ihtiyacın düşünüldüğü muhteşem villa buraya gelmeden önce hissettiğiniz gerginliği atmanızı sağlamadıysa, denizle çevrelenmiş bu yerin muhteşem kıyılarında adanın huzur dolu atmosferi tüm sıkıntıları alıp götürüyor.

Öğleden sonra adanın en tepesinde yağmur ormanlarının huzurunu barındıran The Song Saa Sanctuaries spayı ziyaret etmek için yola çıktım. Yolculuk sonrası kaybettiğim suyu, sinir sistemimi ve vücut saatimi dengelemesi için iki saatlik Bio-Rhythms bakımını seçtim. (İngiliz organik cilt bakım markası İla kullanılıyor) İyonize enerji uygulaması, deniz otu wrap ve Kundalini masajı beni tam bir rahatlama haline geçirdi. Hatta seansın ortasında uyuyakalacağımı düşündüm. Vücudum bu mabette sarmalandı ve beslendi. Bakımın sonunda günlük gezintimi nereye yapacağımı seçmek için ilham veren bir tavsiye aldım.

Bakımdan sonra tertemiz hissederek villama geri döndüm. Akşam yemeğini atlayıp villada akşamı uyuyarak geçirmek istesem de aksi yönde karar verdim ve denizden gelen tatlı esinti eşliğinde yerel spesiyallerden oluşan hafif bir akşam yemeği yedik.

Odamıza geri döndüğümüzde ise harika bir sürprizle karşılaştık. Küvetimiz mumlarla ve yapraklarla süslenmişti sıcak suyla doluydu. Harika bir huzur içindeydik ve bütün yorgunluğumuza rağmen muhteşem banyo ritüelinin boşa gitmesine izin veremezdik. Yatıştırması için yorgun bünyelerimizi sıcak suya bıraktık.

2. GÜN

Koh Bong tarafındaki yaya köprüsünün en sonunda yapılan gündoğumu yoga seansı için güne erken bir başlangıç yaptık. Bugünkü tek öğrenci benim ve bu ender bulunan fırsattan istifade ettim. Özellikle dünkü insanı şımartan tedavilerden sonra biraz esnemek çok iyi geldi. Kaslarımın daha esnek olduğunu hissediyorum. Kazandığım bu esneklik ve genişlemeyle her hareket çok daha kolay gelmeye başladı.

Seansın sonunda güneş tepede parıldıyordu ve artık bir şeyler yeme zamanı gelmişti. Partnerim gymden (harika bir okyanus manzarasına sahip) dönmüştü ve kısa bir duşun ardından kahvaltı etmeye karar verdik.

Kahvaltılar isteğe göre diyetinize uygun hazırlanmış şekilde çok sağlıklı ya da biraz daha hoşgörülü olabiliyor. Mutfakta kullanılan malzemeler Song Saa’nın kendi bahçesi ve yerel çiftliklerden geliyor. Partnerim detoxta olduğundan ben beslenme düzenime bir haftalık şımarık bir ara versem tek başına çok da eğlenceli olmayacağından onun düzenine katılıp vejeteryan bir tercih yaptım.

The Song Saa Foundation ve onun sürdürülebilirlik hakkında bölge halkı ve Koh Rong’a komşu köylerle yaptığı çalışmaları görmek için yola çıktı. Koh Rong ufak bir yer. Kamboçya halkının günlük yaşamını ve Khmer mimarisini tanıma fırsatımız oldu. Yaşamları, dini ritüelleri hatta eğitim sistemini bile gördük. (Song Saa misafirlerini bölgedeki öğrencilere eğitim malzemeleri getirmeleri konusunda teşvik ediyor) Discovery Centre’da 2010’da kurulan katı atık yönetim merkezi adada yaşayanların hayatını değiştiren bir işlev görüyor. Song Saa Foundation ayrıca bölgedeki deniz yaşamını korumak için büyük çaba sarf ediyor. Vakıf balık ve mercan varlığının devamı için kendini adamış durumda. Geri dönüşümle ilgili başarı hikayeleri burada bitmiyor. Song Saa Foundation şimdiye kadarki yatırım ve geliştirme konularında sarf ettiği eforun yanında yeni ve heyecan verici projeler de tanıtıyor. ‘Boat of Hope’, eski bir Kamboçya balıkçı teknesinin yüzen bir eğitim ve sürdürülebilirlik merkezi olması için dönüştürülmüş. Bütün bunların yanında ağaçlandırma çalışmaları ve Koh Rong takımadalarının tarihi ve doğal güzelliklerini anlatan bir kitabın basımı da yapılan çalışmalar arasında. Ufkumuzun açıldığı bu güzel sabahta kendi mutlu villamızın dışında nelerin olup bittiğini deneyimleme fırsatı bulduk. Ekim’e kadar Song Saa her ay resortta en az dört gün kalan üç misafirinden elde ettiği geliri ‘Journeys of Change’ adıyla bu projelere bağışlıyor. Misafirler isterlerse bu gönüllü çalışmalara katılarak çevre ve halkla daha iç içe zaman geçirebiliyor isterlerse de resortta adanın keyfini sadece orada olmanın bile insanların ve doğadaki türlerin hayatını değiştirdiğini bilerek çıkartabiliyorlar.

Resorta geri döndüğümüzde havuzda biraz vakit geçirdik. Öğleden sonra için suyun üzerindeki platformda yapılan Metta masajı için randevum vardı. Dışarıdan ormandaki sade bir baraka gibi görünen yapının soyunma odalarına girdiğiniz andan itibaren sevimli mobilya ve aksesuarlarla döşenmiş ve geri dönüştürülmüş ahşap kullanılarak yapılmış doğal bir mola yerine geldiğinizi anlıyorsunuz.

Özellikle tuvaleti soyunma odasından ayıran, deniz kabuklarından elle yapılmış perdelere aşık oldum. Havuzdan bakıldığında görülen nefes kesici koh Bong manzarasını ise anlatamam. El yıkamayı tamamen yeni bir seviyeye çıkaran ilginç uygulama ise listemin en üst sırasına hemen yerleşti. Tamamen büyülendim ve yumuşacık bornozumun içinde masaj masalarının bulunduğu yan odaya geçtim. Terapistim vücudumdaki gergin ve düğümlenmiş noktaları açmaya başladığında sahile vuran dalgaların sesleri bu büyülü atmosferi tamamlayan unsur oldu. Çabucak rahat bir uykuya geçtim ve terapinin sonunda gözlerimi açtım. Rahatlamış, arınmış ve dinlenmiş hissederek villama, havuz ve güneşin keyfini çıkartmaya doğru yola koyuldum.

Akşam hava kararmışken Pilates hocamla heyecan, merak, gizem ve korku gibi pek çok duyguyu bir anda yaşatan bir deneyim olan su altı meditasyonu için konuştuğumuzda bana, pek çok insanın bu özgün meditasyonu daha önce uyguladığını ve sonunda hepsinin bu deneyimden keyif alarak ayrıldığını anlattı. Karanlık okyanus tarafından sarmalanmak ve denizdeki fosforlanmayı içeriden görmek için şansımı denemeye karar verdim. Etrafı saran okyanus suyunda bazı misafirler öyle rahatlamışlar ki su altı meditasyonu sırasında uyuklayanlar bile olmuş. Yine de gece vakti, su altında oksijen tüpünden nefes alıp veriyor olma durumuyla yıldızım çok barışmıyordu. Yaklaşık on yıl önce bir dalış kazası geçirmiştim. Bütün bu karmaşık duygularla sahilde mumlarla çevrelenmiş bir alanda meditasyona başladık. Birazdan olacaklardan önce beni basit nefes egzersizleriyle alıştırma çalışmasıydı bu. Daha sonra yavaşça suya girdik dizlerimizin üzerine çöküp maske ve oksijen tüpünü taktık. Öğretmenim bana rahatlamamı, anın tadını çıkartmamı söylüyordu fakat ben birazdan boğulabileceğim ihtimalini aklımdan çıkartıp bir türlü rahatlayamıyordum.

Sırtüstü uzanıp yıldızlı geceye doğru bakmaya ve yerçekimi beni suyun altına doğru çekene kadar beklemeye başladım. Fakat ne zaman dudaklarım su hizasının altına doğru inse istemsizce sıçrayıp nefes almaya çalışıyordum. Bu birkaç kez tekrarlandıktan sonra engellemeyi başardım. Zihnimdeki korkularımı susturamamaktan dolayı biraz hayal kırıklığına uğradım. Daha sonra villaya geri döndüm.

Mumlarla ve meşalelerle süslü sahilde özel bir akşam yemeği modumu hemen yükseltti. Ayaklarımız hala biraz sıcak olan kumlardayken taze deniz mahsullerinin tadına bakmaya başladık. Villaya geri döndüğümüzde çok sevimli bir hediyeyle karşılaştık. Organik bambu hasırlarının üzerine yastıklar konulmuştu ve rahatlamamız için bir başka wellness banyosu hazırlanmıştı.

[metaslider id=4541]

3. GÜN

Sabah yoga dersini atlayıp onun yerine havuzda Stand-up Paddleboard (Sörf tahtası üzerinde kürek çekilerek yapılan bir spor) Pilates dersi almaya karar verdim. Pilatesi matın üzerinde değil de alıp suyun üzerinde yapmanın muazzam avantajları var. Bütün vücudunuzu dengede kalması için ayarlıyorsunuz.

Bu mevsim için harika bir sabah. Güneş parlıyor ve esinti sıcaklamış vücutlarımızı serinletiyor. Aynı zamanda boardların üzerinde stabil durmamızı da zorlaştırıyor. Bugün bir yandan egzersiz yapıp bir yandan da safir rengi okyanus manzaralarının tadını çıkartmak için güzel bir gün.

Pilates dersimi bitirdiğimde saat 11:30’u gösteriyordu. Biz de brunch için restorana doğru yola koyulduk. Öğleden sonrası için planladığımız hiçbir şey yoktu, biz de ikinci ada olan Koh Bong’u keşfetmeye karar verdik. Bu ıssız bir ada ve kum taşından kayalarıyla doğanın içinde sakin geçecek bir öğleden sonra için romantik bir ambiyans oluşturuyor.

Akşam Driftwood restoranda, ateşin başında geleneksel Khmer yemekleri tattık. Restoran normalde pizza ve tapas tarzı bir menü sunuyor.

4. GÜN

Bugün Koh Rong adasını keşif için yola çıkıyorum. Koruma müdürü ile beraber mangrovların içinde kanoyla ilerliyoruz ve ardından ormanda kısa bir yürüyüş var. Turumuzu okyanusa kısa bir dalış ve Koh Rong’un göz alıcı kum plajında piknikle bitiriyoruz. Söylenene göre ünlü Survivor yarışmasının Fransız versiyonu burada çekilmiş. Resorta geri döndüğümüzde kaldığımız villayı iki yatak odalı bir yüzen villayla değiştirmeyi teklif ettiklerinde mutlulukla kabul ettik. Yüzen villa kendisine ait bir atlama havuzu, mutfak ve mohito malzemelerinin olduğu bir minibar bulunduruyor. Geriye kalan yirmi altı villa gibi bu da geri dönüşümlü malzemelerden yapılmış. Bunların arasında eski balıkçı teknelerinden alınmış parçalar da var. Mobilyaların bir kısmı dalgaların karaya attığı odunlardan ve Kamboçya’nın diğer bölgelerinden gelen ağaçlardan buranın yerel sanatçıları tarafından yapılmış. Hepsi bir araya geldiğinde, iç mekanın dekorunun dışarıdaki manzarayla birleşimi Melita’nın mimari vizyonuna göre bir vaha yaratmış.

Villa aşırı derecede ferah olmasına rağmen özel bir alan oluşu misafirlerin biraz daha içlerine dönüp hayal etmelerini, okuyup yazabilmelerini ya da sakince havuz kenarında yatıp denizi izlemelerini sağlıyor. Spa bakımım için henüz erken. Bu yüzden Song Saa Sanctuaries’in geri dönüştürülmüş turkuvaz ahşap panellerle süslü resepsiyon alanında hoş geldin içkimi yudumlayarak biraz zaman geçiriyorum. Programımda yine lüks bir bakım var. The Karuna Kaya Massage, tamamen şefkat göstermeyle alakalı, enerji akışını hızlandırıp vücuttaki kasları gevşeten ve sonunda vücudun kendini yeniden düzenlemesini sağlayan ritmik bir vücut masajı.

5. GÜN

İnzivamın son gününe yorgun kısımlarımı esneten bir yoga dersiyle başlıyorum. Brunch tarzı kahvaltıda eggs benedict ve günlük mango suyu vardı.

Amazon yağmur ormanlarından gelen dört hayati malzemeyle güneşten etkilenmiş cildimi doğal yolla destekleyip yenilenmesini hızlandırması için yaptıracağım bütünsel Rainforest Faciel bakımı programımdaki son bakım.

Akşam, partnerim ve ben yerel bir budist rahibi tarafından kutsanacağımız törene gideceğiz. Bu tören Koh Bong’daki yaya köprüsünün yanında yapılacak. Biz dizlerimizin üzerine çökmüş Khmer dilindeki sözlerimizi söylerken kutsal su ve çiçekler de üzerimize serpilecek. Bu kutlamayı bir şeyler yiyip içerek biraz daha uzatıyoruz. Göz alıcı günbatımını ise yalnızca bizim için hazırlanmış olan kanepeye uzanarak izliyoruz.

Tam bundan daha iyisi olamaz dediğimiz anda ise ayaklarımız sudayken havuz başında Thai yemeğimizi yemek için (yalnızca ikimiz) çağırılıyoruz. Bir kenarda duran bize özel garsonumuz haricinde görünürde kimse yok. Ay ışığı ve gökyüzünün harika manzarasına bakarken bir yandan da leziz yemeklerle büyüleniyoruz.

Villaya geri döndüğümüzde gece ritüellerimizden sonuncusu gerçekleşecek. Çiçeklerle dolu küveti tekrar sıcak suyla dolduruyoruz.

Adayı yarın terk edecek olsak da bu cenneti her zaman hatırlayacağız. İnsanın gerginlikten tamamen kurtulup dünya ile bağını kesebileceği ve sevdiği kişiyle şımartıldığı, deneyimler ve olasılıklarla dolu bir cennet burası. Her şey büyü gibi ve son derece takdire şayan. İnsan burada hem kendini şımartıp hem de ada, resort ve çevrenin sunduklarıyla bağ kurabiliyor.

www.songssaa.com