MODERN YAŞAM İÇİN BİR PANZEHİR

Eski bir söz vardır: “Öğrenci hazır olduğunda öğretmen ortaya çıkar.” 30’larımın başında adanmış ve enerjik bir yoga meraklısı olarak hatha ve ashtanga çalışmalarıyla geçirdiğim yıllardan sonra yogaya hakim olduğumu düşünürdüm. Sanskritçe asanaları bilen bir yoganın otobiyografisini okuduğumda ise kendimi çok cahil hissettim. Bütün bunlar birgün önceleri yavaş, sakin ve açıkcası biraz kolay göründüğü için daha önceleri göz ardı ettiğim bir yoga sınıfına katılmamla başladı.

Seans boyunca sakin bir şekilde yastık, destek ve battaniyelerinde kullanıldığı bir disi pozisyonda hareketleri yapmamız son derece nazikçe istendi. Eğitmen bizleri limitlerimize ulaşıp yine de sakin kalmamız için teşvik etti. ‘Ejderler’ adı verilen bir dizi pozisyon boyunca içimi bunaltan sıcak ve zorlanmayla yüz yüze kalınca egomun bir yansıması olan ‘shanti’ benliğim çığlık attı, zihnim aç bir maymun gibi çılgına döndü ve kalçalarım biraz merhamet için yalvardı. Eğitmenim yin yoga uygulamaları yaptırıyordu, ben de alçak gönüllüce daha fazla ne öğrenebileceğimi merak ediyordum.

24 May 2009, Philippines --- Meditation, Shangri La Boracay Resort and Spa in Boracay, Philippines, Southeast Asia, Asia. --- Image by © Luca Tettoni/Robert Harding World Imagery/Corbis

Karşıtların Gücü

Kulaktan kulağa yayılan yin yoganın popülaritesi pek de şaşırtıcı olmayacak şekilde son döenmde oldukça arttı. Kendi başına ayrı bir pratik sayılmasa da bana göre modern hayatı dengelemek için son derece ideal bir yaklaşım. Sakin duruşlar yin yoganın binlerce yıl öncesinde meditasyon ve panayama ile birlikte yapıldığı dönemlerden geliyor. Modern yin yoga konsepti ise 1970’lerde savunma sanatları uzmanı Paulie Zink tarafından ‘Taoist yoga’ ismiyle doğmuş. Anatomi ve yoga eğitmeni Paul Grilley de Zink ile birlikte çalışmış ve uygulama Sarah Powers ve benim ilk eğitmenim olan Bernie Clark ile iyice popülerleşmiş.

‘Yin’in Sanskritçe değil Çince orijinalli bir sözcük olduğu farkediliyor. Taoist konseptin elementleri olan yin ve yangın ‘var olan herşey beraber var olduğu karşıtlarıyla birliktedir ve hiçbir şey karşıtından bağımsız düşünülemez’ mottosu bu uygulama için mükemmel tanım. Tıpkı bizim de günlük hayatımızda ‘sıcak’, ‘büyük’ ve ‘hafif’ gibi kelimeleri ‘soğuk’, ‘küçük’ ve ‘ağır’ olmadan kullanamadığımız gibi.

Grilley’e göre anatomi ve insan bedeninin başlıca hareketlerini kadim olgular olan yin ve yang ile ilişkili olarak düşünmek çok yararlı çünkü anatomi ve haraketlerimiz yanlızca vücudun nasıl çalıştığına dair soruları cevaplamıyor insan düşüncesi ve aktiviteleriyle ilgili her detayı barındırıyor. Yoga pratiklerimiz, vücudumuzu yin ve yang perspektifiyle algıladığımızda ciddi fayda sağlayarak sakatlanmaları azaltabilir.

Tamamen fiziksel bir seviye olan kaslarda ise bağlayıcı doku ve kemiklerin her birinin farklı elastik özellikleri, yoga hareketlerindeki  gerginliklere verdikleri farklı tepkiler var. Esnek ve sıcak kaslar yang, derin ve bağlantılı kısımlar olan tendon ve bağ dokular yin olarak kabul edildiğinde yin yoga esneklik ve dolaşımı arttırarak gerginliğin azaltılması konusunda ciddi faydalar vermeye başlıyor.

Düşen enerjiyi harekete geçirmek

Yin yoga  bağ dokuları uyarıyor ve sağlıklı kalmalarını sağlıyor. Kalça gibi eklem bölgelerine odaklanıyor. Bağ dokuları kısalma, gerilme, incinme ve hareket kabiliyetini yitirme gibi zaman içinde görülen etkilere karşı koruyor. Elektrik akımları üreterek bağ dokuları güçlendiriyor ve eklem sıvısını arttırıyor. Böylelikle eklemler hareketlerin doğal bir etkisi olarak daha korunaklı ve sağlıklı oluyor. Bu aktiviteler daha uzun süre daha konforlu oturmamıza da yardımcı oluyor. Yang hareketlerinin faydası ise hareketlerimize nezaket ve kolaylık katması.

Young woman doing yoga on patio --- Image by © Felix Wirth/Corbis

Yin yoga, duygularımıza yargılar olmadan şahit olup şimdiki anı deneyimleyebileceğimiz bir farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Eklem dokularını ve elektromanyetik kanallardaki akışı güçlü bir şekilde uyarabilmesiyle yin yoga bir anlamda akupunkturun iğnesiz hali gibi. Çin Tıbbı’ndaki beş element teorisine göre ağaç, toprak, ateş, su ve metal elementlerinin hepsi bizimle birlikte bulunuyor ve yin yoga içimizde akan chiyyi daha uyumlu yapıp elektromanyetik kanallarımızı (meridyenleri) canlandırıyor. Bu akışa yardım ederek vücuttaki kilitlenme ve zorlanmaları gidermek, meridyenlerimizin geçtiği yaşamsal organ ve çakraları besleyip güçllendirmek mümkün.

Kas gücüne odaklanan yoga pratikleri ve sporların tekrarcı, dinamik, ritmik esneme ve zorlamalarlarla kaslara ve yang dokulara etkisine karşıt gelecek şekilde yin yoga vücudumuza belli şartlarda teslimiyet ile yaklaşmamızı istiyor. Öncelikle; kaslarımız yin pratikleri süresince gergin oluyor. Sonrasında iyice gerilip yüklenirken ise derin bağ doku bölgeleri etkilenmeden kalıyor. İkincil olarak, Taoist düşüncenin tavsiye ettiği gibi olguları ying ve yang terimleriyle birlikte düşündüğümüzde geçmişe siyah ve beyaz olarak bakıp her şeyin içindeki karşıtlıklardan oluşan uyumu da görmeye başlayabiliyoruz.

Yang pratiklerinde ise kendimizi sakınmak biraz daha kolay. Fakat yin yoga konsepti öğrencilerin kendileriyle daha derin bağlar kurmalarınında ısrar ediyor. Seans esnasında duygu ve dürtüler güçleniyor ve onları göz ardı etmek zorlaştığında kırılma noktası gelmiş oluyor. Teslimiyet ruhuyla zihnimize düşüncelerimizin doğasını anlamak ve direnen alışkanlıklarımızı bırakmak için daha fazla yer açabiliriz.Danielle Parla -Swan1Karşı Denge

Yogaya biraz daha meditatif bir yaklaşım olan yin yoga, atmosferle birlikte oluşan içsel sessizliğin içinde duygularımıza yargılar olmadan şahit olup şimdiki anla buluşacağımız, zamanın içinde akıp gidebileceğimiz bir farkındalık yaratmayı hedefliyor. Bu pratik kişiye olgunluk sınırlarına doğru rehberlik ediyor. Bu sınırlar kişinin zihin ve bedeninde değişimler, rahatsızlıklar oluşturup cevap ya da tepki vermek konusunda bir karara varmaya zorlayan deneyimler anlamına geliyor. Pek çoğumuz bizi zorlayan dürtü ve duygularımıza kaç ya da savaş refleksiyle tepki veririz. Fakat yerinde duramayan hayalperest zihnimizle barışmak yaşamsal becerilerimizi arttırıp daha bütün bir şekilde var olmamızı sağlayabiliyor. Yin yoganın yoga matının ötesine geçen öğretisi insana yargılar ve fiziksel kısıtlamalar olmadaman yaşamada rehberlik edip güçlü duygular ve zihnin daha farkında bir şekilde doğanın bütün parçalarına karşı daha kabullenici ve kucaklayıcı olmasını sağlamasında.

Dinlendirici yoga ile karıştırılabiliyor olsa da yin duruşları genelde pasif ve çoğunlukla yerde bir destekle birlik yapılıyor. Bunun sebebi kasların gevşeyip yüklenmesini ve kemiğe yakın derin bağ dokulara verilen gücü kontrol altında tutabilmek. Duruşlar diğer yoga pratiklerininkilere benziyor olsa da bu yaklaşımın alternatif seçimlerine göre verilmiş farklı isimlerle adlandırılıyorlar ve öğrencinin zihnini yangdan yine, aktiften pasife döndürüyorlar.

Çalışmanızdan en yüksek verime almak için aşağıdaki yin yoga temellerini uygularken farkındalığınızı yüksek tutmaya çalışın:

  • Bu, kas gücüne dayalı bir uygulama olmadığı için öncesinde ısınmak gerekmiyor. Hedef kemikler ve bağ dokular arasında bir güç oluşturmak.
  • Vücudunuzun direnç gösterdiğini hissettiğinizde duruşa ve yer çekimine kendinizi bırakın.
  • Kaslarınızı ve zihninizi gevşetmek için sabit kalın.
  • Her duruş pozisyonunda üç-beş dakika arası kalın.

Jo PheeYaşadığımız bu sürekli hareketli, meşgul ve yang merkezli hayatın üretim, başarı ve rekabeti aşırı bireysel ve toplumsal anlamda göklere çıkaran bakışına karşın, yin bizlere sakin olup şimdiki zamanda kalmamızı, dinlememizi söylüyor. Pek çokları yin yoganın birkaç seanstan sonra hissedilen faydalarını sakinlik, denge, rahatlamış bir vücut, odaklanmış bir zihin olarak sıralıyor. Her yaş için harika bir tercih olan yin yoga eklemlerde yaşlanmayla birlikte zaman içinde azalan esnekliği arttırırken anksiyete, stres, uyku bozukluğu, migren ve TMJ rahatsızlıklarını da geriletiyor. Kemik yoğunluğunun artması, daha düşük tansiyon, dengeli enerji akışı ve daha rahat bir yaşam gibi diğer faydaları ise yoğun hayat tarzlarımız için birer panzehir. Bu pratik hakkında daha fazlasını öğrenmek için Clark’ın pratik üzerine yazdığı Yinsights ve The Complete Guide to Yin Yoga kitaplarını inceleyin ve yakınlarınızda düzenlenen bir yin yoga seansına katılın.