Nederlands Dans Theater I İle 22. İstanbul Tiyatro Festivali’nde!

netherlands dance theatre

Edinburgh Festivali’nden Kennedy Center’a dünya festivallerinin ve güncel dansın nabzını tutan önemli sahnelerin en çok aranan topluluklarından biri şüphesiz onlar. Kuruldukları 1959 yılından bugüne repertuvarlarına kattıkları, her biri güncel dans alanında çığır açan 600’ü aşkın koreografiyle yılda 150.000 seyirciye ulaşan Nederlands Dans Theater (NDT), disiplinler, stiller, teknikler arasında dolaşan avangard ihtişamlarıyla Kasım ayında 22. İstanbul Tiyatro Festivali’nin konuğu oluyor.

Kusursuz koreografilerine eşlik eden müzik kullanımları, yenilikçi sahne ve ışık tasarımları, 16 farklı ülkeden gelip aynı çatı altında mükemmelliği yakalayan yetenekli dansçıları ile güncel dansın geleceğini belirleyen NDT, topluluğun en üretken dört koreografından dört bölümlük bir dans maratonuyla İstanbul’a geliyor. 25 yıllık sanatsal birliktelikleri 2002’de, NDT’nin yerleşik koreografları olmalarıyla taçlanan Sol León ve Paul Lightfoot’tan Shut Eye ve Shoot the Moon; bu yıl topluluğun yardımcı koreografı olarak 10. yılını kutlayan, yalnızca NDT için değil Paris Opera ve Balesi, Ballett Frankfurt, Kanada Ulusal Balesi gibi pek çok topluluk için çoğu ödüllü 50 koreografiye imza atan Crystal Pite’tan The Statement ve Hollanda’nın en önemli dans ödülü Zwaan’a “En Etkileyici Koreografi” dalında iki kez layık görülen, topluluğun bir diğer yardımcı koreografı Marco Goecke’den Woke up Blind, İstanbul seyircisine topluluğun zengin koreografi dağarcığından nefes kesen bir seçki sunacak.

Shut Eye’da Ólafur Arnalds ve Bryce Dessner’in dışavurumcu müziği dingin bir masala, Shoot the Moon’da Philip Glass’ın sinematik besteleri, üç odaya ayrılmış göz kamaştıran bir set üstünde romantik ilişkilerin çözülüşüne dair tutkulu bir şiire esin veriyor. The Statement, uzak bir ülkedeki bir çatışmanın fitilini ateşlemekle görevlendirilmiş dört karakterin iktidar savaşını bir toplantı masası etrafındaki yüksek nabızlı bir kurguyla resmediyor, Woke up Blind ise yaşamı genç yaşta trajik bir ölümle sonlanan Jeff Buckley’nin güçlü sesi ve baş döndürücü gitarları eşliğinde bilinmeze doğru sürüklenen altı dansçıyla akıllardan kolay kolay çıkmayacak bir gösteri ortaya koyuyor. İnsan varoluşunun çok farklı kesitlerini konu alsa da bu gösterilerin hepsi, NDT’nin güncel dansın imkânlarını genişleten köklü üslubunu yansıtıyor.