PINK MARTINI TÜRKİYE’Yİ TURLAYACAK

Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip olan Pink Martini, 14-21 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’nin 6 şehrinde hayranları ile buluşacak.

Grup, en son yayınladıkları stüdyo albümleri “Je DisOui” de Türk sevenlerine de büyük bir sürpriz yaparak “Aşkım Bahardı” şarkısına yer vermişti.

Kendilerini “Dünyanın değişik köşelerinden melodileri ve ritimleri bir araya getirerek modern bir formda sunan müzik arkeologları” olarak tarif eden topluluğun şarkıları, The West Wing’den Desperate Houseviwes’a kadar birçok dizi ve filmde de yer buldu.

1940’ların ve 50’lerin romantik Hollywood müzikallerinden esinle kurulan topluluğun sıcak vokali China Forbes ve grup lideri Thomas Lauderdale,16 Mayıs’ta Volkswagen Arena’da verecekleri konser öncesinde sorularımızı yanıtladı.

Fransızcadan İtalyancaya, İspanyolcadan Japoncaya 25’in üzerinde dilde şarkı söylüyorsunuz. Bu nasıl oldu? Yabancı dillere özel bir ilginiz olduğunu söyleyebilir miyiz?

Thomas Lauderdale: China ve ben ikimiz de dil okuduk. O Fransızca ve İtalyanca öğrenerek büyümüş, ben de Japonca, Fransızca ve Rusça, biraz da Almanca ve İspanyolca öğrendim. Yabancı filmlerin müziklerini de hep çok severdim. Her ikimiz de çok kültürlü ailelerden geliyoruz. Benim İranlı bir erkek kardeşim, siyahi kız ve erkek kardeşlerim var. China da Afro-Amerikan, Hint-Amerikan kökenli bir aileden geliyor. Ailesinde Fransızlar ve İskoçlar da var. Grubumuzun iki vokali de – China ve Storm- 25 farklı dilde şarkı söylüyor. Bu bizim için zor değil, aksine çok keyifli.

Peki, fonetik olarak kulağınıza en güzel gelen dil hangisi?

China Forbes: Fransızca şarkı söylemekten çok büyük bir keyif alıyorum çünkü konuşabildiğim ve anlayabildiğim bir dil. Anlayabildiğim bir dilde şarkı söylemek en güzeli. Ama anlayamadığım ve konuşamadığım diller arasında fonetiği en çekici gelen dillerden biri de kuşkusuz ki Türkçe!

Pink Martini’nin ve üyelerinin vintage’a, nostaljik olana ayrı bir ilgisi olduğunu biliyoruz. Size bir şans verilseydi, geçmişteki hangi döneme dönmek isterdiniz?

China Forbes: Benim en sevdiğim dönem 1970’ler. O zamanlar çocuktum ve çok az anımsıyorum ama babam hayattaydı ve annemler evliydi. Her tarafta hippiler, bohemler vardı ve mimari de organik ve moderndi. 70’lerin modasını, saç şekillerini ve stilini seviyorum. Ben bir anlamda çiçek çocuklardanım. Evimiz 1975’te yapılmıştı bu nedenle etrafım 70’lerin ruhuyla sarılıydı.

Sizin için sahnede olmanın en güzel yanı ne?

China Forbes: Dinleyicilerin enerjisi her gece farklı oluyor ve performansı tetikliyor. Dinleyiciler performansın ne kadar önemli parçası olduklarının farkındalar mı emin değilim ama icracılarla dinleyiciler arasında ciddi bir işbirliği var. Konserlere dinleyici olarak gittiğimde her zaman çok coşkulu oluyorum, alkışlıyorum, bağırıyorum çünkü bunun sahnedeki insan için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum. Sahnede olmanın en güzel yanıysa beklenmedik durumlar… İşte o anlar sihrin gerçek olduğu anlar…