TEKNOLOJİDEN ARINMA

Modern gadgets

Karşınızda oturan arkadaşınıza cevap vermeden önce Tweet ya da mesajınızı yazmanız mı gerekiyor? Akıllı telefonunuzdan ayrı kalınca huzursuz mu oluyorsunuz? Eğer durum böyleyse dikkat edin; bir teknokolik olabilirsiniz!

Sosyal medya, oyunlar ve her an elimizin altında olan dijital cihazlar bizler için çevrimdışı sıkıntı ve sorumluluklarımızdan en önemlisi de canımız sıkıldığında yüz yüze iletişimden kaçmak için çok konforlu bir alan yarattı. Uzmanlar tarafından 21. yüzyılın sanal ağrı kesicisi olarak nitelenen dijital dünya bazılarımız için bir bağımlılığa dönüşmüş durumda.

Dört uzmana teknoloji bağımlılığının semptomlarını ve bünyeyi teknolojiden temizlemenin yollarını sorduk.

KAPALI DEVRE SAMİMİYET

Eğer online fantezi dünyasına daha kolay ya da daha az sorunlu olduğu için gerçek hayattaki ilişkilerinizden daha fazla zaman ayırıyorsanız bir probleminiz olabilir. Melbourne’s Bayside Psychotherapy’nin (www.baysidepsychotherapy.com.au) kurucusu Psikoterapist Adam Szmerling “Teknoloji bağımlılığı bir bakımdan kapalı devre bir duygusal yakınlık sağlayarak vereceği keyfi ve hazzı garanti ediyor. Bu bağımlılık davranışlarda sosyal etkileşimden kaçınma, izolasyon, yalnızlık, kaygı, ilişki problemleri ve depresyon olarak kendini gösteriyor.

“Video oyunları, arkadaşlık siteleri ya da online mesajlaşma uygulamaları, teknoloji bağımlılığının sorunlu doğası kendini anlamlı ve samimi bağlantıların yerine geçen ritüelistik davranışlarla kendini gösteriyor,” diyor Szmerling. Üstesinden gelmek için önerisi ise farkındalığı arttıracak meditasyon çalışmaları. Örneğin, her gün kendinize nefesinize odaklanıp şimdiki anı yaşadığınız, düşüncelerinizi gözden geçirdiğiniz ve onlarlı kendinizi yargılamadan dışavurduğunuz bir yirmi dakika ayırın.

Szmerling dijital-bağımlı hastalarıyla davranışları ve dürtüleri hakkında konuşuyor ve onların yeniden gerçek bir şeyi isteme duygularını harekete geçirmeye çalışıyor. Kötü haberse bu durumda çabucak iyileşme diye bir şey yok. Bu da teknoloji bağımlılarının duymaktan en çok nefret ettiği şey. “Çünkü bu bağımlılığın kendisi bir çeşit problemleri çabuk yoldan çözme çabası,” diyor “kocaman bir kaçınma, sosyal bağların dışında bir eğlence arayışı ve genelde hayatla uyumlu olmayan davranışlar dizisi.”

CİHAZLARDAN AYRILMAK

Pek çok kişinin sosyal medyadaki varlıklarını sürdürme sebebi iş hayatı ya da sosyal hayatta hissettikleri baskı. Amerika’daki Liberty University’de bulunan Center for Digital Wellness’ın yönetici şefi ve The Digital Invasion (Dijital İstila) adlı kitabın yazarı Dr. Sylvia Hartfejd, psikolojik bir yıkım yaşamak üzere olan Dave adlı bir satış görevlisini tedavi edişini şöyle anlatıyor; “Müşterileri ile ilişkisini koparmamak için her on dakikada bir tweet ya da mesaj yazıyordu. Bütün gece müşterilerinin mesajlarını cevaplamak için ayakta kaldığı oluyordu.”

Hiç de sürpriz olmayan bir şekilde Dave stres ve anksiyete sıkıntısı çekiyor ve bir türlü bu durumu değiştiremiyordu. “Teknoloji bağımlılığı bir semptom. Ben, bu semptomun kökündeki meseleyi ya da karşımdaki insanın ihtiyacı olan esas şeyi görmek üzerine çalışıyorum,” diyor Dr. Hartfejd. “Örneğin, Dave’in sıkıntılarının temeleinde yatan mesele başarısızlık korkusuydu ki onun teknoloji bağımlısı olmasında tetikleyici bir etki yaptı.” Hastasına hayatında dijitalsiz ortamlar yaratıp ailesi ve arkadaşlarıyla vakit geçirme egzersizleri yaptırarak yardım eden Hartfejd, Dave’in sonunda sağlıklı bir iş-yaşam dengesi ve çevrimdışı hayata kavuşmasını sağlamış.

DİJİTAL DİYET

Bazen teknolojiyi (mesajlaşma, oyun uygulamaları ya da bilgi almak) kafamızdan atamayız. Bu toplantılarda dikkat dağıtan, bütün gece bizi ayakta tutan ve beynimize dinlenmesi için hiç süre vermeyen bir şeye dönüşebilir. “Kaçma isteği teknolojiyi bağımlılık haline getiren bireylerin hayatında sorunlar büyüdüğü zaman bir çeşit bumerang etkisi yapıyor,” diyor Cyber Junkie: Escape the Gaming and Internet Trap (Sanal Bağımlı: Oyun ve Internet’e Kaçış Tuzağı) kitabının yazarı Kevin J. Roberts. Aşırı internet ve teknoloji kullanımına gömülüp insan ilişkisi ve anksiyete problemlerini görmezden gelmek sorunu büyütmekten başka bir şey yapmıyor. “Ayrıca, hayalgücü ve yaratıcılık için sessiz, sakin zamanlar olmazsa olmaz. Yeni fikirlere zemin hazırlayacak bir kendini izleme ve yenileme zamanına hepimizin ihtiyacı var.”

Bu konuda konferanslar veren ve kitabının yanında internet sitesinde (www.kevinroberts.net) sürekli güncel yazılar kalema alan Roberts, dijital bağımlılığa son vermek için kendisinden yardım isteyenlere bir teknoloji diyeti ya da temizliği öneriyor. Telefonu evde bırakarak arkadaşlarla yemeğe çıkmak, doğa yürüyüşleri yapmak gibi küçük değişikliklerle ilerlemeyi tavsiye ediyor. Daha sonra ise belirli bir zaman aralığında telefonu kapatarak çalışmayı ve eğer bu disiplini sağlayabilirseniz bütün haftasonunu telefonsuz geçirmeyi öneriyor. Söylediğine göre pek çok müşterisi teknolojisiz geçirdikleri zamanlarda akıllarına harika fikirler geldiğini söylüyormuş.

“Bence denge ilk önce farkında olarak sağlanabilir. Teknolojinin hayatlarımızın dengesini bozabilecek gücünü anlamak gerekiyor,” diyor Roberts. “Bu yolla kendinizi kontrol edebilir ve eğlenmek, vakit geçirmek için ekranınıza ihtiyaç duyup duymadığınızı farkedebilirsiniz.”

DENGELİ KULLANIM

Aşırı sosyal medya kendinizin ofline halinin üzerinde bir kabuk görevi mi görüyor? The Digital Diet (Dijital Diyet) kitabının yazarı Sieberg, “Sadece online hayattansa gerçek hayatı da görüşmek isteyen bir arkadaş grubunuz ve güçlü insani yönleriniz olduğunda pili biten vücudunuzu ve zihninizi şarj etmek ve offline olmak için gereken motivasyonu sağlayabilirsiniz.”

Sieberg cep telefonunuzu yatak odanızda şarj etmemenizi ve bir alarmlı saat alarak telefondan alarm kurmayı bırakmayı tavsiye ediyor. “Zihninizi hiç boşaltamadan günü tamamlamak ve dinlenmemiş bir zihinle yeni güne başlamak artık çok olağan,” diyor ve yemeklerde telefonu masaya koymaktan, yürürken ekrana bakmaktan kaçınmayı tavsiye ediyor. Sosyal ortamda sürekli akıllı telefonunu kontrol etmek, sosyal medya gönderimlerinde bulunmak gerçek hayattaki o andan keyif almadığınıza ve bir tenoloji bağımlısı olabileceğinize dair en basit işaretler.

“Bu mesele hakkında bilinçlenmenin ilk adımı davranışlarınızın farkında olmak,” diye tavsiyede bulunan Sieberg’in son tavsiyesi: “Teknolojiyi ve dijital yardımcılarınızı sevin fakat kayıtsız şartsız değil.

Dijital Bağımlılığın üstesinden gelmek

  1. Teknolojiye bağımlı olduğunuz farkedin.
  2. Bir hafta boyunca dijital cihazlarla geçirdiğiniz zamanları not edin.
  3. Sizde yarattığı negatif etkiyi ve nelerden kaçınmanıza sebep olduğunu yazın.
  4. Bir tanıdığınız ya da profesyonel bir terapistle bu konu hakkında konuşun.
  5. Sizde bağımlılık yaptığını hissettiğiniz uygulama ve cihazlarla geçirdiğiniz zamanı kısıtlayın.
  6. Uygulama ve cihazlara ara vererek dışarı çıkın ve gerçek dünyadaki gerçek insanlarla etkileşime geçin.
  7. Farkındalık meditasyonları yapın. (Bunu sosyal iletişiminizi daha iyi kurmak için yaptığınızı unutmayın)
  8. Egzersiz, yürüyüş, yemek yapmak gibi dijital cihazlardan uzak yapabileceğiniz aktivitelerle vakit geçirin.
  9. Duruma göre bazen telefonunuzu evde bırakmayı ya da kapatmayı deneyin.