‘ Milano Moda Haftası Pre&Post Detox ‘
Dilara Deniz CELEBİ
Adresimiz çok sevdiğim Life&Co Bodrum! Bu yazımda izin verirseniz hepimizin zaman zaman içine düştüğü yoğun tempolu ve bol düşünceli günlerin bizleri getirdiği sınırdan sağlıkla dönebilmenin gerçek bir hikayesini paylaşmak istiyorum.
Milan’ın en hareketli ve renkli haftasında orada olmaya müdahil olduğumda henüz kış ayındaydık. Soğuk havanın yeme alışkanlıklarımı nispeten etkileyeceğini bilmeme rağmen yıllardır içinde olduğum disiplinli alışkanlıklarımı etkileyebileceğini ön göremeden Moda haftasındaki heyecanlı serüvenime başladım. Bir defileden diğerine, vazgeçilmez yüksek topuklular eşliğinde giderken. Renkli dakikalar arasında yapılan sohbetler ve her daim enerjik görünme arzusu yerini İtalyan mutfağını bir kez daha keşfetmeye bırakınca; uykularım düzensiz, gün içerisinde enerji kaybı, yedikçe yeme isteği, bir süre sonra daha da çok yeme isteği ve en sonunda, bütün sohbetlerin sonrasında nereye gidilip daha çok yemek yenileceğini düşündürmeye başladı.
İnanılmaz bir çemberin içerisine girmiş olduğumun farkında ama bir o kadarda ne yapacağımı bilemediğim bir deneyim içerisindeydim. Her gün gidilmezse olmayacak yemekler ve her bir öğünde uc course’un masada oturanlar tarafından hızla tüketildiği uzun saatler süren programlar şeklinde devam etmekteydi. Bende daha önce hiç deneyimlemediğim bir şekilde uzun yıllardır devam ettirdiğim sağlıklı yaşam disiplinimi terk etmek, bunu yaparakta irademe söz geçirememeye başlamıştım.
Öyle ki beni yıllardır tanıyan ve bu özelliğime beğenilerini dile getiren dostlarım ve tanıdıklarım hayretler içerisinde içine girdiğim bu değişime tanık oluyorlardı.
Nedeni belliydi; hepimiz genç yaşımıza aldırmadan kendi üzerimizde baskı kurmuş ve stresle yemeye başlamıştık. Bu da zannediyorum bir insanin kendisine yapabileceği en büyük kötülüklerin başında. Çünkü sonrasında hızla önce akşam sekizden sonra birşey yememe alışkanlığımı, sonra her gün mutlaka çıktığım 10 km yürüyüşlerimi terk ettim. Nitekim de Milan’dan Türkiye’ye ayağımı bastığımda sırtında zona çıkarmış yeni bir insan olmuştum. Bu çemberin gittikçe büyüyeceğini hissettiğim için hemen Life&Co Bodrum’a gittim ve kendimi adeta karantinaya aldım. Çok enerjisiz ve halsizdim. Green Juice programı ile başladım. Yeşil yapraklı sebzelerden oluşan fresh ve benim için mutluluk kaynagı içecekler. Zamanım kısıtlı, kaybımda büyükçe olduğu için kısa zamanda günlerimi en efektif geçirmek için ortalama her gün masaj, mutlaka ozon sauna ve meditasyon yaptim. Bir ayda içerisine girdiğim sağlıksız ve tatminsiz hayat tarzı ikinci günümde yerini başka bir dünya’ya bıraktı. Çünkü yepyeni bir ben ile tanışmaya başladım. En sağlıklı yaşadığım dönemlerde yapmadığım kadar çok meditasyon yapıyor ve insanlarla sohbet ediyordum. Üçüncü gün enerjim o kadar artmıştı ki, orada detoks yaparken tanıştığım diğer misafirlerle toplanıp uzun yürüyüşler yapmaya bazen koşmaya ve yemek yemeyi hiç düşünmemeye baslamıştı. Az uyuyor, sadece yeşil sebze suları ve o çok sevdiğim baharatlı çorbadan istediğim kadar içerek hiç olmadığım kadar enerjik ve huzurlu oluyordum. Beşinci günün sonunda tesisten ayrılmam gerekiyordu. Detoks sonrası beslenmeniz detoks öncesi kadar önemli olduğu için sağlıklı bir geçiş yapmanız beklenir. Kazandığınız sağlıklı yeme alışkanlığına geçiste de çiğneme yapmadığınız düzene kolay sindirilebilir besinlerden başlayıp geçmeniz arınma süreci için oldukça önemlidir. Ben Green detoks yaptığım için nispeten bu geçişte biraz daha rahat davranabildim. Master detoks olarak adlandırdığımız detoksta ki geçişleriniz biraz daha keskin olur ama daha etkili bir detoks turudur. Beşinci gün geçişi olarak soluğu Life&co ‘nun Türkbükü sahilde açtığı ve bir zamanlar özel vip Jet operasyonları yapan sevgili Begüm Baykam tarafından işletilen Kaktus’te kaldım. İnanamıyacaksınız ama özel şefler tarafından hazırlanmış leziz ama tamamen doğal bir Hamburger ile normal yeme düzenime geciş yaptım. Kaktus o kadar sevdiğim bir yer ki menüde Sushi’den makarnaya doğal dondurmaya kadar her şey mevcut ve sağlıklı. Deniz kenarında huzurlu ve işletmesi çok iyi bir mekan. Son günüm olduğu için köşede çok sevdiğim hamakta bir süre doğayı seyrettim ve insanın yemek yeme alışkanlıkları ile iç dünyasının aslında ne kadarda ilintili olduğunu kavramış bir şekilde kendime bir daha böyle dayanamayacağımın sözünü verdim.
Sizlere de özellikle kendi yaşadığım bir tecrübeyi en gerçek haliyle anlatarak bu yazımda paylaşmak istedim. Çünkü zaman zaman hepimiz bir arayışta oluyoruz ve yönlendirilmeye ihtiyaç duyuyoruz. Benim için Türkiye bir çok şeyin fazlaca bulunduğu ama detoks merkezleri ve alternatif seçenekler alanında çok seçenek olmadığını düşündüğüm bir ülke. Bununla birlikte Life&Co benim için uzun yıllardır bir diğer ülkedede arayacağım bir yer haline geldi. Çok huzurlu ve samimi bir ortamı bizlere sağladığını düşünüyorum. Nitekim Thailand’in en güzel adası Phuket’te yeni bir tesis daha açtıar Türkiye’den sonra dünya’nın başka yerlerinde de şubelerini açıp, bir dünya markası oldular. Çalışan herkesin işinde profesyonel olduğunu ve benim daha önce rastlamadığım bir detoks merkezi kalitesinde hizmet verdiğini düşünüyorum.
The Life&Co well-being center’in kurucusu çok sevip saydığım Ersin Pamuksuzer benim gibi meraklı olan misafirler için sağlıklı yaşam sohbetleri ve raw-food eğitimleride eklemiş bu güzel tesise. İstediğiniz zaman size kendi ekipmanlarıyla canlı olarak yemek nasıl pişirilmeli, bir ögün nasıl bir denge ile yenmeli, arada kaçamak yapmak istiyorsanız ne tür sağlıklı seçenekleriniz olabilir ve içtiğimiz suyu nasıl doğal yollarla Alkali hale getirebiliriz gibi oldukça yararlı bilgileri paylaşıyor.
Böyle bir zamanımda beni evimde gibi hissettirip sağlıklı ve dinç bir şekilde oradan ayrılmama vesile oldukları için tüm Life&co çalışanlarına çok teşekkür ederim.
