António Zambujo Portekiz Melodileri İle İlk Kez İş Sanat’ta

Amália Rodrigues Vakfı tarafından verilen “En İyi Erkek Fado Şarkıcısı” ödülüne layık görülen ve ülkemizde olduğu gibi Portekiz’de de ilgiyle izlenen “The Voice” (O Ses) Portekiz yarışmasının jüri üyeleri arasında yer alan António Zambujo, Türkiye’ye geliyor.

Müzik mirası ile 2014 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne giren Alentejo bölgesindeki Beja’da dünyaya gelen António Zambujo, şarkılarında Brezilya ritimleri, Bulgar melodileri gibi farklılıklardan beslense de kendi köklerinden ve Portekiz ezgilerinden uzaklaşmıyor.

2017 Latin Grammy Ödülleri’nde ‘En İyi Albüm’ dalında aday olan sanatçı İstanbul’daki konserinde ağırlıklı olarak son albümü “Do Avesso”danşarkılar seslendirecek.

Sanatçıyla 24 Ocak’taki İş Sanat konseri öncesinde konuştuk.

Müzik geleneği 2014 yılında UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine giren Alentejo bölgesindeki Beja’da dünyaya geldiniz. Müzikle ilgili ilk anılarınız nelerdi?

António Zambujo: Normal bir çocukluk geçirdim. Futbol oynardım, bisiklete binerdim, arkadaşlarımla oynardım ama aynı zamanda da yaşadığım bölgenin geleneksel müziğine büyük bir ilgi duyuyordum. Çok küçük yaşta bu müziği öğrenmeye ve performanslar sergilemeye başladım. Benim için ilginç ve önemli günlerdi. Küçükken evimizde neredeyse her enstrüman vardı. Mızıka, flüt, piyano… Sonra konservatuvarda klarnet öğrenmeye başladım, hala da çalıyorum. Evde klarnetim, piyanom, mızıkalarım, gitarlarım ve bir de basım var. Hepsini çalmaktan keyif alıyorum.

Peki, Fado tutkunuz nasıl başladı?

António Zambujo:Fado’ya ailemin plakları ile aşık oldum. Genelde de klasiklerdi… Amália, Marceneiro, Maria Teresa de Noronha, Max, Tony de Matos… Bu kayıtları dinlerken kendi sesimle de farklı şeyler denemeye başladım. Farklı yönler keşfetmeye ve Portekiz gitarı gibi enstrümanları dinlemeye başladım.

Fado’yu çok daha modern ve benzersiz bir tarzda yorumluyorsunuz. Şarkılarınızda Brezilya ritimlerini, Bulgar melodilerini harmanlarken geleneksel Portekiz müziği tınısını da koruyorsunuz. Siz müziğinizi nasıl anlatırsınız?

António Zambujo: Müziğimi nasıl tanımlayabileceğimi çok da bilmiyorum açıkçası. Sanırım şimdiye kadar dinlediğim ve beni büyük ölçüde etkilemiş her şeyin bir karması. Biraz Brezilya şarkıları, caz, biraz Portekiz’den ve Afrika’dan etnik melodiler… Daha farklı da nasıl anlatabilirim çok bilmiyorum.

Uzun zamandır müzik piyasasının içindesiniz. Kariyerinizin ilk günlerinden bu yana sektörde neler değişti? Dinleyicilere ulaşmak konusunda yeni dijital platformlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

António Zambujo: Bence şimdiye kadar elde ettiklerimizi koruyarak müzik piyasasındaki yeni gerçekliğe uyum sağlamamız gerektiğini düşünüyorum. Ancak benim için en önemlisi canlı konserler…

İlk konserinizi anımsıyor musunuz? Nasıl hissetmiştiniz?

António Zambujo: Çok hatırlamıyorum ama şu an olduğum kişiden çok farklı olduğuna eminim. O zamanlarda kendime çok güvenim yoktu, daha endişeliydim.

Şarkılarınızı hazırlarken size ne ilham veriyor?

António Zambujo: En büyük esini izlediğim insanlardan alıyorum. İnsanların yaptıkları, konuştukları, küçük anlar, birine ya da bir şeye karşı duyulan sevgi, tüm bunlar bana ilham veriyor.

Müzik dışında nelerle ilgileniyorsunuz?

António Zambujo: Ben iyi bir okurum, kitap okumayı seviyorum. Bunun yanı sıra sporyapmayı seviyorum. Boks, jiujitsu, muaythai, futbol ve basketbol en sevdiklerim arasında…

Günlük yaşamınızda neler dinlemeyi seviyorsunuz?

António Zambujo: Arabamda Spotify kullanıyorum ve çok farklı türlerde müzikler dinliyorum. 21 yaşında bir oğlum var, onun sayesinde yeni müzisyenler keşfediyorum. Brezilya’dan Tim Bernardes ya da RodrigoAmarante’yi, İspanya’dan SilviaPerezCruz’u çok seviyorum.

Türkiye’ye ilk kez geleceksiniz? Türkiye hakkında ne biliyorsunuz? Müzikseverleri nasıl bir konser bekliyor?

António Zambujo: Daha önce oraya gelen arkadaşlarımdan İstanbul’un çok güzel bir şehir olduğunu duydum. Hatta birçoğu Lizbon’u anımsattığını söyledi. Gelip gördükten sonra kendi fikirlerimi daha detaylı paylaşabilirim. Konserde ağırlıklı olarak son albümümden şarkılar çalacağız. Ama önceki albümlerimden şarkıları da farklı düzenlemelerle seslendireceğiz.