Ezgi Ayçe “O Şarkılardaki Kadın Benim”

Kendi şarkılarını yazan, güçlü sesi ve yorumculuğu ile Enbe Orkestrası’nın 2018’de yılında yayınlanan albümünün çıkış parçası olan “Yarım Sevda” ile müzik dünyasına merhaba diyen Ezgi Ayçe, başta Ajda Pekkan olmak üzere Behzat Gerçeker, Sertab Erener, Yıldız Tilbe ve Nil Karaibrahimgil gibi sanatçılarla sahne ve albüm kayıtlarında yer aldı.
2019 yılında Sezen Aksu’ya ait “Ateş Böceği” ile kısa sürede büyük ilgi gören Ezgi Ayçe’nin yorumladığı şarkı, Serdar Ayyıldız’ın proje albümünün çıkış parçası oldu.

“Yarım Sevda” ve “Ateşböceği”nin ardından sizi son olarak yayınladığınız “Derin Yemin” ile dinliyoruz. Yaptığınız müziğin tarzı için neler söylersiniz? Siz hangi şarkıların sesisiniz?
Müziği hiçbir zaman kategorize etmek istemiyorum. Her müziği dinliyorum ve her dinlediğim müzikle birlikte benim de ruhumdan bazı melodiler çıkıyor. Beste yaparken türe odaklanmıyorum. Önce içimden gelenleri ortaya koyuyorum, sonrasında şarkının istediği ve ona yakışan türü buluyorum. Yani sound şarkıyı takip ediyor.

Yıllar öncesine dönersek, müzikle ilgili ilk hatırladığınız şeyler neler?
Müziğin içinde büyüdüm diyebilirim. Okul hayatım boyunca korolarda yada okul orkestralarında hep vardım. Annem ve babam müzik öğretmeni, armut dibine düşer misali ben de kendimi hep şarkı yaparken ve söylerken buldum.

Günümüzde sizce pop star var mı? Star olmak sizin için ne anlam ifade ediyor?
Artık dünyada pop star kavramı kalmadı. Nedeni; sosyal medyanın yayılmasıyla artık insanların da kendini starlaştırması ve gerçek starlara kolay ulaşabilmeleri. Star demek bence ulaşılmaz olmak demek. Madonna’ya bile sosyal medyadan mesaj gönderebiliyorsunuz. Teknoloji ve sosyal medyanın gelişmesi ile starlık kavramı global olarak bitti. Bence belirli müzik akımları ve onun en önemli temsilcileri var. Michael Jackson gibi.

“Derin Yemin” çok romantik ve naif bir şarkı. Siz normalde ilişkilerinizde melankolik biri misiniz?
Kesinlikle… Melankolik, duygusal, hassas bir Yengeç kadınıyım. Zaten bu duygular bana bu şarkıları yazdırıyor. Başkalarının yüzeysel baktığı şeyler benim için çok özel ve derin konular olabiliyor. Tam anlamıyla çılgın bir romantiğim. Şarkılardaki insan benim.

What da funk “Serseri Aşk” ve Gülçin Ergül’ün son albümü Davet’te “Bir Kahve” şarkılarınızı seslendirdi. Şarkınızı başka bir solistin sesinden dinlemek nasıl bir duygu?
Muhteşem bir duygu. Hayatta bana bundan daha çok haz veren bir şey yok. Hatta bazen ya bu şarkıyı ben mi yazdım diyor, tekrar tekrar dinliyorum. Tabii ki şarkılarımı söylemek isteyen herkese kapılarım hep açık.

Uzun yıllar hem bas gitar çalıp hem de şarkı söylemişsiniz. Enstrümanla ilişkiniz nasıl? Başka enstrümanlar çalıyor musunuz?
En son lisede babamın kurduğu okul orkestrasında bas gitar çaldım. Sonrasında klasik gitara yöneldim. Hatta pandemi döneminde daha fazla çalma şansım oldu. Enstrüman çalmak özellikle bestelerimi yaparken aklımdaki melodileri çok daha rahat bir şekilde ortaya koymama yardımcı oluyor.

Müzikle ilgili bundan sonraki hedefleriniz neler?
Daha yolun çok başındayım. Başlangıç için bile iyi işler yaptığımı düşünüyorum. Hedefim en güzel duygularımı aktaran söz ve melodilerle, dünyaya hikayeler anlatan bir şarkıcı olmak.

Röportaj: Hakan Akoğlu