Asla Çıplak Poz Vermem “Umut Mirza”

Umut Mirza’nın adını dünyanın en prestijli yarışmalarından birinde aldığı dereceler ile tanıdık. “Dünyanın En İyi Fizikli” ve “En Maskülen” erkeği olarak Türk kadınlarının da erkeklerinin de göğsünü kabarttı. Hepimizin bir anda dikkatini çekti. Malum, biz milletçe övünmeyi severiz. Hele konu güzellik, yakışıklık çerçevesinde ilerliyorsa üstüne pek de bir keyifleniriz.

Umut Mirza, neredeyse aklınıza gelebilecek her türlü sporla uğraşıyor. Yemesine, içmesine, uykusuna, sporuna üst seviyede dikkat ediyor. Kendine emek veren, sıcakkanlı, fazlasıyla da mütevazi bir adam. Yakında bir dizide izleriz diye düşünüyorum. Yeni nesil çok popüler yakışıklılar kervanına katılıp, aşırı cool olmadan hem başarısını konuşalım hem de mutfakta gözümüz gönlümüz açılsın dedik. O zaman, bu çekim de kadınlara kıyağım olsun…

Biraz kendinden bahseder misin?

1989 yılında İstanbul’da doğdum. İki ablam var. Yaklaşık 10 senedir sporla ilgileniyorum. Indoor, outdoor, extreme tüm spor dallarıyla ilgileniyorum. 7 – 8 yıldır da salon sporlarıyla ilgileniyorum.

Gözlemlerim göstermiştir ki; bir insan bir şeye fazla konsantre olduğunda hayatındaki diğer şeylerin gerisinde kalıyor. Kısacası ikisi de yan yana, ikisi de cam kenarı durumu biraz zor oluyor. Mesela sen vücuduna fazla özen gösteriyorsun, entelektüel tarafın ne durumda?

Genelde öyledir, doğru söylüyorsun. Ben tembel bir öğrenci değildim ama süper bir performans da göstermiyordum. Marmara Üniversitesi, İşletme Bölümü’nden mezunum. Algılarım açıktır, çabuk kavrıyorum sanırım.

IMG_0102

Bir insan nasıl çok güzel olduğuna karar verip, bir yarışmaya katılır? Nasıl keşfettin kendini, nasıl bu yola girdin? Aynaya bakıp, “güzel adamım valla, bir yarışmaya mı gireyim” mi dedin?

Yok. J Zaten yurtdışı bağlantılı olarak, İtalya’da, Dubai’de, İspanya’da modellik yapıyordum. İspanya’da birkaç arkadaşım var. Onlarla bağlantıdaydım ve modellik yapıyordum. Yurtdışı firmalarıyla çalışıyordum. Modellik yapmak hem bir hobi, hem para kazanmak hem de yeni yerler görmek için yaptığım bir işti. Farklı kültürleri tanımayı seviyorum. Bu yarışma için başvurular açılmıştı. Arkadaşım katıl dedi. Kendime de güveniyordum, katıldım. Bu yarışma sadece fiziksel güzelliğin ölçüldüğü bir yarışma değildi zaten. Sosyal statün, dil biliyor olman gibi etkenlerin önemli olduğu bir yarışma.

Prestijli bir yarışma yani…

Tabii, dünyanın en prestijli yarışması.

Biz senden önce bu yarışmayı bilmiyorduk. Bu yarışma kaç senedir yapılıyor?

Bu yarışma 10 seneye yakındır yapılıyor. Fakat Türkiye ilk defa davet edildi. Sanki Türkiye bu tarz yarışmalara çok sıcak bakmıyor. Best Model dışında değer gören fazla yarışma yok gibi. Bu yarışma dünyada 40 ülkede yayınlandı. Asya ve Avrupa bu tarz yarışmalara çok ilgili. Miss Universe’den, Miss World ve Mister International’dan 20’ye yakın jüri vardı. 10.000’e yakın seyirci vardı. Bu organizasyonun bu kadar büyük olduğunu tahmin etmiyordum. Ülkem adına 2 ödül aldığım için çok mutluyum.

IMG_0190

En prestijli ödülleri sen mi aldın?

Evet. En iyi fizik ve en maskülen erkek ödülü. Ödüllerin en prestijlileri bizde. Bunun için çok gururluyum.

Başka bir ödül var mıydı?

En iyi arkadaş, kostüm gibi ödüller vardı.

Orada 40 farklı milletten insanla bir araya geldiğini söylüyorsun. Senin için, senin güzellik kavramına en yakın ülke ya da ırk hangisi?

İspanya ve Porto Riko.

Hangi ülke ikinci oldu?

İkinci İspanya, üçüncü Tayland oldu. Çok iyi olanlar vardı ama dediğim gibi sadece tipe bakmıyorlar. Bütünlüğe, toplam enerjine dikkat ediyorlar.

IMG_0268

Yarışmaya nasıl hazırlandın? Vücudu sabit bir noktada tutmak zor bir şey.

1 senedir ağzıma şeker sürmüyorum. Karbonhidratı minimum düzeyde tüketiyorum. Bazen aptal gibi oluyorsunuz. Biri bir şey soruyor, 3 saat sonra cevap veriyorsunuz. Bu açıdan sıkıntılı süreçler yaşadım. Haftada bir ya da on günde bir kaçamaklar yapıyordum. Arada vücudu şaşırtmak gerekiyor. Vücut yaparken; yemek, spor ve dinlenme çok önemli. Yaşam tarzınızın tamamen farklı olması gerekiyor.

Kendini ne kadar yakışıklı buluyorsun?

Yani herkes kendine göre yakışıklı baktığın zaman. Çirkin adamım demiyorum ama mükemmel de değilim. Güzellik, enerji, bakış, gülüş, konuşma gibi şeylerin bütünü. Hollywood’a bakın mesela; kusursuz değil bir çoğu ama karizma ve herkes tapıyor.

Hayatında biri var mı?

Yok. Gerçekten yok.

Niye yalnızsın?

Tamamen işlerime odaklandım. Bir ilişkiye de hazır hissetmiyorum kendimi. İleride ne olur bilinmez, her şey olabilir. Dediğim gibi yoğun çalışıyorum. Yakında Bali’de çekimim var. Oyunculuk dersleri  alıyorum.

IMG_0349

Nasıl kızlardan hoşlanırsın?

Kendine özgü bir tarzı olmalı. Basic bir t-shirt, boyfriend bir kotla, yani en doğal haliyle güzelse zaten güzeldir. Frapan kadınlardan hoşlanmıyorum, doğal kızlar çekici geliyor.

Fiziğine bu kadar önem veren, aynı zamanda tescilli biri olarak tontik bir kızla birlikte olma ihtimalin nedir?

Tercih etmeyebilirim diyelim. Daha doğrusu tam zıttım biri ilgi alanıma girmeyebilir. Spor yapmayabilir ama benim hayat standardıma saygı duyan biri olmalı. Hiçbir konuda büyük konuşmamak gerek, sonuçta gönül bu, belli mi olur. Yarın öbür gün sıkıntı çıkmasın sonra…

İsteyip de elde edemediğin bir kız oldu mu? Sana aşk acısı çektiren falan? Mesela; ‘Ben bu adamı süründürdüm, şimdi dünya yakışıklısı seçilmiş’ diye şuan hava atabilecek bir kadın var mı?

Yok. Çok fazla ilişkim de olmadı zaten. Ama Allah’a şükür ah eden birileri yok.

IMG_0520

Sen çok efendi bir adamsın ya…

Herkes onu söylüyor. Beyazıt Öztürk de aynısını söylemişti. Genelde sakin bir yapım var.

Çirkin adam absürtlük yapıp kendini rezil etse bir şey olmazda, yakışıklı adam yapınca daha bir göze batıyor. Belki, karizmayı çizdirtmemek için risk almak istemiyorsundur.

Yani yarışmada aldığım ödüllerden sonra, ister istemez daha sorumlu hareket etmek durumunda kaldım.

Asla yapmam diyeceğin bir şey var mı?

Mesela hiçbir zaman çıplak poz vermem.

Türkiye’de mankenlik, modellik ile ilgili alanlar çok kısıtlı hale geldi. Genelde güzellik yarışmalarından çıkanların hedefi oyunculuktur. Senin de hedefin oyuncu olmak mı?

Oyuncu olmyı uzun yıllardır düşünüyorum. Kamera arkasında neler oluyor hep merak etmişimdir. Oyunculuk ile ilgili yolda daha hızlı ilerleyebilmek adına yarışmaya katıldım. Bana o yarışmada ismimle hitap etmediler. Mr. Turkey dediler. Ülkemi başarı ile temsil ettim. Bu benim için gurur verici. Umarım oyunculuk yolunda da başarılı olurum. Şuan oyunculuk eğitimi alıyorum, oyuncu koçuyla çalışıyorum. Ayla Algan’dan dersler aldım. Ayla Hoca

hep, yetenek % 10, çalışmak % 90’ı bu işin der. İnşallah doğru bir projede kendimi gösterebilme fırsatım olur.

IMG_0611

Yolda tanınıyor musun?

Evet, bazen tanıyorlar. Mutlu oluyorum.

Şu maskülen olma konusuna gelirsek, maskülen erkeksi demek. ‘Şöyle geç bakayım arkama” tavrın var mıdır? Maskülen olmak içinde neyi barındırıyor?

Türk erkeğinin özünde maskülen olmak var. Ben de orada Türk erkeğini temsilen bu ödülü aldım. O tarz tavırlarım hiç yoktur. Benim için saygı her şeyin üstündedir. Tabii maskülen olmak elinde tespih sallamak anlamını içermiyor. Bir şey söylemek istersem bakışlarımla anlatırım, ekstra bir şeye gerek yok. 

IMG_0694

İstanbul’u seviyor musun?

İstanbul güzel şehir ama kalabalık. Çoğu ülkenin nüfusundan daha fazla nüfusa sahip. Trafik falan bunaltıcı. Ataköy’de yaşıyorum. Orası biraz daha şehir kaosundan uzak, daha yeşil bir lokasyon. İstanbul’da yaşayanlar mutsuz görünüyorlar.  Yarışma için Tayland’a gittiğimde insanların çok mutlu olduğunu gördüm. Teknolojik anlamda bizden çok gerideler ama sosyallik açısından çok çok ilerideler. Tayland’da fakir birinin bir gün zengin, zengin birinin fakir olacağına inanıyorlar. Bu yüzden sınıf ayrımı yok, eşit ve inanılmaz mutlu yaşıyorlar.

Bugün bize çikolatalı kek yapacaksın. Mutfakla aran nasıl? En çok hangi yemeği seversin?

Kendi yemeklerimi kendim hazırlıyorum çünkü oranlarını iyi ayarlayarak beslenmem gerek. En sevdiğim yemek mantı fakat yiyemiyorum. Brownie de çok severim. Bugün yapacağım, bakalım sevecek misiniz?