“Azimli ve İstikrarlı Şekilde Üretmeye Devam” Tuba Önder Demircioğlu

tuba önder demircioglu

Azimli ve İstikrarlı Şekilde Üretmeye Devam – Tuba Önder Demircioğlu

tuba önder demirciogluÖncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?

Eskişehir’de doğdum, ilk, orta ve lise eğitimimi Eskişehir’de tamamladım. A.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Anasanat Dalında Lisans, M.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Anasanat Dalında Yüksek Lisans, M.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Anasanat Dalında Sanatta Yeterlilik eğitimimi tamamladım. Halen kendi atölyem de çalışmalarıma devam etmekteyim.

Günümüz seramik sanatı ve seramik sanatçılarıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Son zamanlarda Seramiğe ilgi çok, özellikle de öğrenmek yönünde. Bu çok mutluluk verici. Çoğalsın, tanınsın, daha fazla insan bu büyük aşk tan payını alsın istiyorum. Çok fazla sayıda atölye açıldı. Tabii bu da olumlu ve olumsuz farklı durumları beraberinde getirdi. Bu noktada nicelik mi? Nitelik mi? sorusu gündeme geliyor. Seramik çok bize ait bir sanat ve aslında çok zor ve karmaşık. Çok fazla deneyim ve birikim istiyor. Çok kolay değil, bir eser meydana gelirken yapılabilecek binlerce hata var. İşte bu çok kapsamlı ve uçsuz bucaksız sanat disiplini tüm bunlardan ve farklı birçok nedenden dolayı çok değerli. Oluşturulan algı kadar basit değil. Birçok değerli hocalarımız yaşları ilerlese de halen çalışıyorlar (bu arada seramiğin insanı daimi genç tutan yanını da özellikle belirtmek isterim),bu sanata gönül vermiş sayıları çok ta fazla olmayan seramik sanatçısı arkadaşlarım büyük özverilerle üretmeye devam ediyorlar. Resimle kıyaslandığında sayısı az görünse de artık seramik sergilerine daha çok rastlanır oldu. Azimli ve istikrarlı şekilde üretmeye devam…

tuba önder demirciogluSeramiği diğer güzel sanat dallarından ayıran, bu sanatı sizin gibi bazı insanlar için özel kılan şeyler neler?

Üç boyutlu çalışmak inanılmaz bir şey çok etkileyici, kil, çamur benim hayatım, aşkım. Ben epoxyde çalışıyorum, akrilik ve suluboya da, ama seramiğin ve üç boyutun yerini asla dolduramaz. Genlerimizle bize aktarılan şekillendirme arzusu ve allah vergisi yetenekler kil ile anlam buluyor. İmajinasyonu, görsel koordinasyonu, farklı düşünce yöntemlerini geliştirmenizi sağlıyor. Her yeni eser yeni bir macera, yeni yöntemler anlamına geliyor. Zaten bu noktada sürekli, önemle söylediğim bir konuyu da paylaşmak isterim. Anaokulundan itibaren tüm çocukların ve belli bir yaşın üstündeki kişilerin mutlaka hayatlarında seramik olmalı. Çocukların gelişimi, yetişkinlerin ise zihinlerinin açık olması için.

Seramik sanatı; çömlekçilik, çinicilik, tuğla ve kiremit üretimi gibi dallara ayrılıyor bildiğimiz kadarıyla. Siz bunlardan daha çok hangisi ile ilgileniyorsunuz?

Seramik engin bir okyanus. İlkel çömlekçilikten, uzay gemilerine kadar uzanan kocaman yelpazede, hayatımızın her yerinde var. Endüstriyel, artistik, teknolojik, kimya, laboratuar ve mühendislik olarak karşımıza çıkabilir. Ben işin artistik ve sanatsal kısmındayım, en zorudur. Çünkü yukarıda saydığım her alanda bilgili ve tecrübeli olmanız gerekir, bu yolculuk sizi nereye götürür bilemediğiniz için, tüm hayalleri gerçekleştirecek teknik ve metodları bilmeniz gerekir.Hele bir de benim gibi eğitim veriyorsanız.

tuba önder demirciogluSeramik ürünlerinin inceliklerini ve çalışmalarınızı anlatır mısınız? Eserlerinizde nelerden esinleniyorsunuz?

Aslında tüm hikayeleri insanla ilgili. İnsan ruhunun derinlerini sorgulayan ve yorumlayan eserler. Dans edenler Koleksiyonu Sufi felsefesi ile temellenen, bu felsefenin iç dünyamızla ilgili değerlerini sembolik olarak anlatan ve bu anlatımları soyut insan bedenleri üzerinde yorumlayan eserlerdir. Kilin plastikliğinin sınırlarını zorlayarak, incecik porselen kıvrımlar, dökümlü ve bol kıvrımlı kumaş etkisinde şekillendirdiğim formlar ile beden duruşlarına dönüşmektedir. Bu bakımdan teknik olarak da çok gelişkin, oldukça karmaşık ve etkileyici eserlerdir. Savaşçılar ise materyalist dünyanın kaçınılmaz sonuçlarından biri olan savaşlara gitmek zorunda olan, aslında savaşmak istemeyen askerlerdir.Bu sebeple heykellerin formları başka alemlerde gibi algılanır. Bazıları rüyada, bazıları rehavet içinde, bazıları uzanır, bazıları yakarış halinde… Yaşayabilecekleri her türlü duygu sembolik olarak beden duruşlarına yansır. Kökler ise geçmişimizi, geleneklerimizi, bugünümüzü, genlerle nesilden nesile aktarılan bilgilerin sarıp sarmaladığı bir seridir. Katmanlar halinde, kundaklanmış gibi yaşamın tüm getirdiklerini bedeninde, ruhunda taşır. Bu seride porselen gibi narin,kırılgan ,saydam ve ince bir kili, çok sert bir metal olan bronze ile birlikte Yorumlamaya çalışıyorum. Tıpkı yaşam gibi.. Rüzgarla gelenler ise çok hüzünlü bir günde, gökyüzünde rüzgar ile dans eden yaprakların gösterisine uzunca bir süre tanıklık etmemle ortaya çıkmıştır. Bu heykellerde savrulan yapraklar gibi;yaşamın getirdikleri karşısında parçalanarak savrulan insan bedenlerine dönüşmüştür. Parçalanan ama dağılmayan. !300’C de pişen bu heykellerde, en ilkel teknik olan çimdikleme tekniğini kullanıyorum. Hiçbir aletin kullanılmadığı, sadece elle yapılan heykellerde formun her yerinde parmak izlerimi görmek mümkün. Bu da benim için, çoğunlukla da izleyenler için oldukça duygusal etkiler bırakıyor. Ve tabiki hepsini kucaklayan, her dönemde farklı bir ruha bürünen Tuba Ağacı’nı söylemeden geçmek olmaz..

tuba önder demirciogluHer sanatçının kendine özgü bir tarzı vardır, sizin belirli bir tarzınızın oluştuğunu düşünüyor musunuz?

Kesinlikle.

Ülkemizdeki seramik eğitimini, diğer ülkelerle kıyasladığımızda nerede görüyorsunuz?

Seramik eğitimi, diğer disiplinlerle kıyaslandığında maalesef dört yıl ile tamamlanamıyor. Bu benim görüşüm. Yukarıda da bahsettiğim gibi eğitim sürecinde 4-5 farklı alanda eğitiminizi tamamlamanız gerekiyor. Sonuçta bu da güzel sanatlar çatısı altında gerçekleşiyor ve kişi sanatçı olmak üzere eğitim alıyor. Buraya kadar her şey tamam. Bana göre de eksiklik bu noktada baş gösteriyor, eğitim sürecinde çocuklar profesyonel yaşamdan uzak kalıyorlar, sadece izleyici oluyorlar. Elbette bu da önemli lakin eğitimin içinde profesyonel sanatçıların var olması ve tecrübelerini aktarmasının gerekliliğine inanıyorum.

tuba önder demirciogluBu yıl 29.’su gerçekleşecek olan Art Miami ye katılan seramik sanatçısısınız bize biraz bahseder misiniz?

Dünyanın en öncü sanat galerilerinin, kollektörlerin yükselen eserlerin koleksiyonlarına katabilecekleri en saygın sanat fuarı olarak yer alan Art Miami’nin 4 Aralık – Aralık tarihleri arasında 29.’ su düzenleniyor. Gama Gallery ile Art Miami’ye katılıyorum. Birçok koleksiyonda eserlerimin yer aldığı Savaşçılar, Kökler, Dans Edenler ve Rüzgarla Gelen koleksiyonlarından yeni heykellerim ile, yüksek dereceli porselen ve stoneware eserlerim ile Art Miami’e katılıyorum. Artistik şekillendirme ile yaptığım heykeller, bronz ve kurşun gibi metaryallerle birlikte, malzememin olanaklarından en etkili şekilde faydalanarak, plastisizmin sınırlarını zorlayarak düşüncelerimi en iyi şekilde kile aktarmaya çalışılarak değerlendirdiğim eserlerim Context Art Miami de dünyanın birçok ülkesinden gelen sanatçı ve sanatseverler ile Gama Gallery ile görücüye çıkacak.