Barbaros “Derbeder Zamansız Bir Şarkı”

Sözleri Soner Arıca’ya, müziği Soner Arıca ve Sezgin Gezgin’e ait olan “Derbeder” şarkısını daha modern bir sound taşıyan yeni yorumu ile 7 Mayıs’ta dinleyicilerin beğenisine sunan Barbaros, tüm dünyanın Koronavirüs nedeniyle evine kapandığı ve insanların birbirine yaklaşmaktan çekindiği şu dönemde karantinadan önce çekilmesine rağmen günümüzün “Sosyal Mesafe” kuralına uygun olarak birbirine dokunamayan iki aşığın görüntülerinin yer aldığı klibiylede dikkat çekiyor.

Son günlerde Instagram canlı yayınlarında ağırladığı Cecilia Krull, The Weather Girls, Viktor Lazlo, Pumeza Matshikiza, Lena Kovacevic, The Puppini Sisters, IMA ve Arunaja, Stan Antipariotis ve Dulce Pontes gibi dünyaca ünlü isimlerle gerçekleştirdiği Instagram yayınlarıyla izleyenlere keyifli dakikalar yaşatan sanatçı ile yeni single çalışması “Derdeder”i, dünyaca ünlü isimlerle instagramda yaptığı yayınlarını ve yeni projelerini konuştuk.

Derbeder’i yıllar önce Soner Arıca’dan dinledik. Siz kendi yorumunuzda en çok neye dikkat ettiniz? Eski ve yeni yorumu arasındaki sizce en temel fark ne?
Soner Arıca’nın yorumu kuşkusuz hepimizin kalbinde ayrı bir yer etti. O dönemleri bildiğim için şarkıyla bütünleşebildiğimi düşünüyorum. Zaten bu şarkıyı seçme nedenlerimden biride bu. Kült ve zamansız bir şarkı. Sound olarak biraz daha modern bir yorum getirmeye çalıştık. Soner Arıca ile geçtiğimiz günlerde bir yayın yaptık ondan da onay almak benim için çok mutluluk vericiydi.

Farklı ses tınılarımız var, şarkının sahibinden ve dinleyicilerden de olumlu yorumlar almak doğru yolda olduğumu hissettirdi. Kendi adıma olabildiğince şarkının duygusundan kopmadan dingin ve hissederek söylemeye çalıştım. Batu Çaldıran’ın dokunuşu ile de yeni bir soluk geldi. Kayıtlar sonrasında da kafamda istediğim sounda ulaştık.

Sizce korona virüs müzik üretimini nasıl etkiledi? Her şey tekrar eskiye mi dönecek yoksa artık her şey çok daha farklı olacak?
Bence virüs öncesi ve virüs sonrası diye ikiye ayrılacak artık her şey. Yaşadığımız bu sürecin içerik anlamında sanata etkisi olacağını müzikte, sinemada ve sanatın diğer tüm alanlarında yansımaları olacağını düşünüyorum. Artık dijital hayatımızda eskisinden daha fazla olacak. Ben hiçbir şeyin son bulacağını düşünmüyorum yeni formlarda tekrar karşımıza çıkacak. Müzik insanlığın var olduğu süreç boyunca hep vardı. Ama sunumu yıllar içerisinde değişti ve değişmeye devam edecek. Ama ne yaparsak yapalım asla bir sahne büyüsü, sıcaklığı olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir şey sahne enerjisi gibi olamaz.

Derbeder’inklibinde birbirine dokunamaya bir çiftin hikayesini izliyoruz. Bu karantina sürecinin bir ön görüsü mü? Sosyal Mesafe’yi erkenden koydunuz diyebilir miyiz?
Klibi karantina sürecinden önce çekmiştik. Aslında tamamen bir tesadüf oldu. Dünyada Korona virüs vardı ama henüz bize uzaktı. O zaman sosyal mesafe kavramı ile bile tanışmamıştık. Klibi yayınlamaya karar verdiğimizde artık birbirimize dokunmaktan çekindiğimiz, aramıza mesafe koyduğumuz bir dönemi yaşamaya başladık. Önceden çektiğimiz halde ilginç bir şekilde klip şu an yaşadıklarımızla bire bir örtüştü. Murad Küçük yönetiminde ve Venezuela’lı top model Patricia Acosta eşliğinde hem hikayesi hem de görselliği ile ortaya çok güzel bir klip çıktı.

Yıllardır sahnede farklı tarz ve dillerde şarkılar seslendiriyorsunuz. Bir şarkıcı olarak bu çeşitliliği neye borçlusunuz?
Söylemekten hoşlandığım ve eğitimini aldığım türler arasında geçiş yapabilmeme borçluyum sanırım. Konservatuvarda şan ve opera üzerine eğitim aldım. Kariyerimde müzikallerde de oynadım bu da bana müzikal şarkılarındaki yorumculuğun kapısını açtı. Yıllar önce müziğe başladığımda pop müzik alanındaki şarkıcılara vokal yaptım.

90 lar pop müziğin altın çağı o dönemdeki birçok şarkıyı da gerek sahnede gerekse stüdyoda seslendirme fırsatı buldum. Böylece pop müzikten caz ve klasiğe kadar yıllar içerisinde geniş bir repertuvar oluşturdum. Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Yunanca, Portekizce, İspanyolca, Arapça ve Rusça şarkılar söylüyorum. Ama konuşurken kendimi rahat ifade edebildiğim diller Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Yunanca.

Müzikte neyi hedefliyorsunuz?
Çalışmaya üretmeye devam etmek ve müzik yoluyla insanlarla kurduğum ilişkiye devam etmek istiyorum. Elbette geniş kitlelere daha çok konser yapmak her müzisyenin isteyeceği bir şeydir ama bir dinleyicinin kalbinde yer edebilmek çok daha heyecan ve mutluluk verici. Senfonik projelerimiz, caz çalışmalarımız olacak. Yabancı sanatçılarla ortak projelerimiz de olabilir.

Sahne dışında da dünyaca ünlü birçok isimle dijital projelerde bir araya geliyor, düetler yapıyor ve keyifli sohbetlere imza atıyorsunuz. Instagram canlı yayınlarına nasıl başladınız?
Bu dönemle aslında herkeste bir canlı yayın furyası başladı. Menajerlik şirketim Pasion Turca’nın CEO’su Sinan Ufuk Nergis’in önerisi ile dünyaca ünlü starları sayfamda ağırlamaya karar verdik. Onlara gerçekten çok şey borçluyum. İlk yayını da La Casa De Papel’in 4. Sezonunun başladığı gün dizinin şarkılarını seslendiren Cecilia Krull ile yaptık sonrası da çok güzel bir şekilde geldi.

Her Pazartesi ve Perşembe haftada iki kez yayınlara devam ettik. Cecilia Krull’un ardından Almanya’ya uzandık The Weather Girls’den Dynelle Rhodes, Fransa’dan Viktor Lazlo, Güney Afrika’dan Pumeza Matshikiza, Sırbistan’dan Lena Kovacevic, İngiltere’den The Puppini Sisters, Kanada’dan IMA, Hindistan’dan Arunaja, Yunanistan’dan Stan Antipariotis ve Portekiz’den Dulce Pontes ile aynı zamanda hayatımda çok güzel bir anı olacak yayınlarla bir dünya turu yaptık. Yeni isimlerle önümüzdeki günlerde devam edeceğiz.

Derbeder’in ardından sizden hangi şarkıları dinleyeceğiz?
Derbeder’den sonra önümüzdeki günlerde Barış Manço’ya ait “Evelallah” şarkısını da dinleyicilerimle buluşturmayı planlıyorum. Aslında şarkı hazır. İçinden geçtiğimiz bu zor dönem nedeniyle klip çalışmasına başlayamamıştık. Yaza doğru da bu kez bir yabancı şarkı yayınlamayı planlıyorum. Instagram’da ki yayınlarımıza da şartlar el verdiği sürece devam etmek istiyorum.

Dinleyicilerinize bir mesajınız var mı?
Sabırlı olmak, her şeyin düzeleceğine inanmak ve pozitif kalmak çok önemli. Şu an verebileceğim tek öneri insanların olabildiğince bu virüsten kendi korumaya çalışması ve belirlenen kurallara uyması. Hayatlarından müziği eksik etmesinler. Bence müzik en iyi deşarj olma amacı. Umarım en kısa zamanda karşılıklı tekrar bir araya geliriz.