Müslüm Bayezit ile Fotoğrafa Dair Sohbet

Sizi daha yakından tanıyabilmek adına biraz kendinizden bahseder misiniz?

Van’ın şirin bir ilçesi Gevaş’ta dünyaya geldim fakat hayatımın büyük bir bölümü halen yaşadığım şehir olan İstanbul’da geçti. Fotoğrafçılığın dışında Elektrik Mühendisliği dalında aktif olarak çalışıyorum ve halen İstanbul’da bir şirkette proje yöneticisi olarak kariyerime devam ediyorum. Fotoğrafçılık alanında son 9 yıldır Instagram’da içerik üretiyor, özellikle outdoor altında markalarla çalışıyorum.

Fotoğrafçılık hikâyeniz nasıl başladı?

Fotoğrafçılık hikayemin doğuşu lise dönemlerine dayanıyor. Özellikle doğa ve yaban hayat üzerine içerikleri okuyup, yerli ve yabancı fotoğraf sanatçılarını yakından takip ediyordum. Sosyal medya kavramı o yıllarda henüz var olmadığı için özellikle basılı dergi ve diğer kaynakları ediniyordum. 18 yaşına bastığım dönemlerde artık kendime dijital bir fotoğraf makinesi satın almış, özellikle doğa alanında çekimler yapmaya başlamıştım. Fotoğraf çekimim önce yaşadığım şehir İstanbul’da başladı fakat kısa sürede şehir ve yurtdışına fotoğraf gezileri yapmaya başladım. 2014-2015 yıllarında Instagram global tarafından 3 defa önerilen fotoğrafçı seçildiğim özellikle global markalara ve yabancı takipçilere bu sayede eriştim.

Fotoğraf çekimleri yaparken hava şartlarını göz önünde bulunduruyor musun?

Kesinlikle bulunduruyorum ve tüm fotoğraf seyahatlerimi hava şartlarına göre şekillendiriyorum. Hava şartlarından dolayı iptal ettiğim seyahatlar dahi oluyor. Doğa fotoğrafçılığında istediğiniz ambiyansı yakalamak ve günün her saati o ortamda bulunabilmek için kamp kurmanız gerekiyor ve bunu yaparken de hava şartlarına tam uyum sağlamanız gerekiyor. Giyinme, barınma ve uygun çekim ekipmanları hava şartlarına uygun olmalı. En çok keyif aldığım çekimler yağmur sonrasında olduğu için genelde yağmurlu havalara uygun hazırlanıyorum.

Elde ettiğiniz bilgilere dayanarak, ortamda bulunan canlıların karakteri ve özelliklerine göre optimum mesafelerden çekim yapıyor musun?

Kesinlikle yapıyorum. Doğa fotoğrafçılığında canlıları fotoğraflarken onlara zarar vermeden kibarca ziyaret etmek gerekiyor. Ormandaki bir mantarı bile incitmeden ona zarar vermeden fotoğraflamak önemli. Tüm doğa sakinlerini uygun mesafeden doğru lens ile fotoğraflamaya özen gösteriyorum. Özellikle yaban hayvanlarını olabildiğince uzak noktalarda fotoğraflamak ve yaşam alanlarına saygı göstermek gerekiyor diye düşünüyorum.

Doğa fotoğrafçıları genellikle bir yeri fotoğraflayacakları zaman orayı daha önce mutlaka ziyaret ederler sende önceden gider misin?

Doğa fotoğrafçılığında keşif oldukça önemli bir detay, ben de çekimleri yapmadan önce o ortamda vakit geçirmeye özen gösteriyorum. Birçok keşif seyahatine hiç fotoğraf makinesi bulundurmadan gidiyor ve o yer ile ilgili veri topluyorum. Eğer kamp alanı ise temel ihtiyaçları, ulaşım ve iletişim bilgilerini öğreniyor sonrasında aynı böyleye hazırlıklı gidiyorum. Böylece o yerin en can alıcı görüntüsü için önceden bir çalışma yapıyorum ayrıca oradaki tüm imkanları önceden bildiğim için o yerde güzel vakit geçirmiş oluyorum.

Tripod kullanımı, manzara ve doğa fotoğrafları açısından doğru fotoğraflar elde edebilmenin bir yoludur. Çekime giderken olmazsa olmazın var mı?

Tripod kullanımı daha çok düşük ışık kaynağı olan yerlerde tercih edilse de bence her zaman kullanılması gereken bir ekipman. Ben sık seyahat edip uzun doğa yürüyüşleri yaptığım için en hafi tripodu yanımda bulunduruyorum. Ayrıca ekipman işin %33 gibi bir kısmını kapsıyor bence, bu oran küçümsenmeyecek bir seviyede ama bunun dışında başka önemli kavramlar olduğunu işaret ediyor. Doğru zamanda doğru yerde olmak en çok ekipman kadar önemli. Örneğin Akdamar Adasına’a Nisan ayının 2. haftası gitmelisiniz fakat Yedigöller’e Ekim ayının son haftası gitmelisiniz ve hava değişkenliği ihtimaline karşı en az 3 gün ayırmalısınız.

Kullandığın fotoğraf makineleri hakkında bilgi verebilir misin?

Şu an 2 adet DLSR makine kullanıyorum. Bir tanesini aktif olarak kullanıyor, diğerini olası teknik problemlere ve lens değişiminden kaçınmak için yanımda bulunduruyorum. Full frame dediğimiz gövdeleri tercih ediyorum, bu da büyük sensör avantajından dolayı zayıf ışıkta dahi kaliteli görüntüler elde etmemi sağlıyor. Fotoğraf makinesinin dışında 14-24mm ve 24-70mm gibi geniş açılı lensleri tercih ediyorum çünkü doğa fotoğraflarında oluşturduğunuz sahne her zaman geniş olmalı. Ayrıca son 2 yıldır profesyonel done kullanıyorum.

Fotoğraf çekimlerinizde editleme yapıyor musunuz?

Evet yapıyorum. Edit yapmak manüplasyon ile çok karıştırılıyor ama bunlar çok ayrı kavramlar. Özellikle Instagram takipçilerimden edit ile ilgili eleştiriler alıyorum bazen, fotoğrafın doğal kalması gerektiğini savunan bir kesim var. Onlara saygı duyuyor ve küçük bir örnekle açıklama yapıyorum hep; Pazardan iyi bir balık satın aldığınızda bunu haşlayıp yemiyorsunuz, önce onu özel metodlarla marine ediyorsunuz, sonra balığın türüne göre pişiriyorsunuz ve en son özel soslarla servis ediyorsunuz. Ham fotoğraf da böyle bir şey.

Tecrübelerinize dayanarak özellikle fotoğraf çekmeye yeni başlayan bu röportajı takip eden okuyucular için ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Teknoloji çağında olduğumuz bu dönemde bilgiye erişmek çok kolay, keyif aldığınız teknikler ile ilgili pratik kaynaklar edinebilir, ücretsiz Youtube kanallarından çok kaliteli bilgilere erişebilirsiniz. Üstelik bu bilgileri eyleme dökmek artık çok kolay, cep telefonları ile dahi ileri seviye fotoğraflar çekmek mümkün, bunun için tek yapmanız gereken şey yeteri vakit ayırmanızdır. Ayrıca size ilham veren fotoğrafçıları Instagram, 500px ve 1x gibi platformlardan takip edebilir, onlara merak ettiğiniz soruları yöneltebilirsiniz.