Doğa Ve Manzara Fotoğraflarını Sevenlerin Takip Etmesi Gereken İsim

ilhan eroğlu

Instagram gerçekten çok büyük bir derya, yarattığım renk paleti sayesinde birçok insan benim fotoğraflarımı altında ismim yazmasa da bana ait olduğunu biliyor. Sanırım yaratmış olduğum bu renk paleti beni ayıran özelliklerin başında. – İlhan Eroğlu

Okuyucularımızın sizi daha yakından tanıyabilmesi için biraz kendinizden bahseder misiniz?

Çocukluğumdan beri en büyük tutkum resim yapmaktı. Ortaokul ve lise hayatım matematik ve türkçe defterlerine resim yaparak geçti. Üniversitede ise kendimi SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde buldum. Mezuniyet sonrası tekstil sektöründe yoğun bir tempoyla çalışmaya başladım. Zaman buldukça arkadaşlarımla Avrupa’yı geziyordum. Bu dönemdeki hobim model araba koleksiyonu yapmaktı. Evimde kurduğum küçük bir stüdyoda bu arabaların fotoğraflarını çekiyordum. Daha sonra sahip olduğum bu makineyi Avrupa seyahatlerime götürmeye başladım. O kadar güzel yerler görüyordum ki buraları fotoğraflamak bana büyük keyif veriyordu. İlerleyen yıllarda bu gezilerim sadece fotoğraf amaçlı oldu. Bir ülkede gün doğumu çekimi yaparken, akşam kendimi başka bir ülkede gün batımı çekimi yaparken buluyordum. Çektiğim fotoğrafları düzenlerken resim bilgimi kullandım ve kendi renk paletimi oluşturdum. Artık en büyük tutkum fotoğraf çekmek..

Fotoğraf tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

1978 Ankara doğumluyum, asker çocuğu olduğum için Ankara’dan sonraki durağımız İzmir oldu, ilkokula İzmir de başladım ve o gün bu gündür çok sevdiğim bu şehirde İzmir de yaşıyorum. İzmir de Karşıyaka ortaokulu ve Karşıyaka lisesinden sonra Isparta Süleyman Demirel üniversitesinde Güzel Sanatlar Resim Bölümünde okudum. Burada aldığım renk ve kompozisyon bilgisi fotoğrafçılıkta hızlıca yol almamı sağladı. Ben şuna inanıyorum fotoğraf makinesini öğrenmek kolaydır asıl önemli olan kompozisyon ve renk bilgisidir. Fotoğraf bende tutku haline gelmeye başladıktan sonra yurt dışı gezilerim çok yoğun hale geldi, artık turist gibi gezmiyordum, seyahatlerim sadece fotoğraf amaçlıydı, 4 günde 5 ülke gezdiğim oluyordu. Bir ülkede gündoğumu çekip aynı gün başka bir ülkede gün batımı çekiyordum. 30dan fazla ülkeye fotoğraf çekmeye gittim. Bazı ülkelere her yıl 4-5 kere gidiyorum ve fotoğraf turları düzenliyorum… Ve şu anda Sony fotoğraf makinelerinin Avrupa temsilcisiyim. Böyle büyük bir markayla çalışmak gerçekten gurur verici.

Seyahat ederken tüm zamanınızı bir kameranın arkasına harcamak çok kolaydır – işinizi fotoğrafçı olarak, ziyaret ettiğiniz yerleri gerçekten yaşayarak zaman harcayarak nasıl dengeleyebilirsiniz?

Evet, uzun zamandır gittiğim ülkeleri bir turist gibi gezmiyorum. İstediğim fotoğrafı çekmek için seyahatten çok önce o bölge hakkında araştırma yapmaya başlıyorum bu da bana hem istediğim kareyi çekme hem de o ülkede ilgimi çeken mutlaka görülmesi gereken ya da yapılması gerekenleri yapmam için yeterli zaman sağlıyor. Gün doğumu ve gün batımlarını tamamen fotoğraf için ayırıyorum, günün geri kalan kısmında da bulunduğum bölgenin tadını çıkararak dengelemiş oluyorum.  Hele ki İtalya’daysanız yemeklere ve kahveye ayıracağım zaman her zaman fazladır..

İstediğiniz fotoğrafı çekmek için karşılaştığınız en büyük zorluk nedir?

İtalya’da ki bir gölü fotoğraflamak için yağmurlu havada yaptığım 6 saatlik tırmanış, Bromo yanardağını çekmek için Bali Adasından orta Java’ya kadar 11 saat arabayla gidip 2 saat uyuyup gündoğumu çekip tekrar geri dönmek, İsviçre’de Matterhorn dağını günbatımından sonra çektikten sonra tren raylarında 5 saatlik yürüyüş. Birçok zorluk sayabilirim ama istediğim kareyi yakalıyorsam o artık zorluk değildir kesinlikle buna değmiştir.

Günümüzde neredeyse herkesin fotoğraf çekmenin mümkün olduğu cihazlara erişimi var. Profesyonel bir fotoğrafçı ile diğer hobi fotoğrafçıları arasındaki fark nedir?

Kompozisyon, post-process, bu işe harcadığınız zaman, insanlardan gelen tepkiler, medyada çıkan haberler, fotoğraf satabilmek, birçok sebep sayabilirim. Birçok farklı ülkedeki firmalar sizden fotoğraf satın alıyorsa bu önemli bir farklıdır.

Seni en çok kim etkiledi? Bir tür idol olarak gördüğün başka bir fotoğrafçı var mı?

Marc Adamus her türlü zorlu koşulda inanılmaz kareler yakalamış, harika bir doğa fotoğrafçısı.

Seyahat fotoğrafçılığında kullandığınız malzemeleri bize anlatabilir misiniz? Seyahat ederken kamera çantanızda ne tür ekipmanlar var?

Bir manzara fotoğrafçısı olarak benim için vazgeçilmez 3 adet lens var 16-35 mm lens, 24-70 mm lens, 70-200 mm lens, ayrıyaten 70-200 için 1.4x extender ve 2x extender mutlaka bulunduruyorum. Polarize filtre uzun pozlama için X1000nd ve 3 çeşit ND grad soft filtre taşıyorum bunlar 0.3, 0.6 ve 0.9, tripod olarak uzun yürüyüşler için hafif ve dayanıklı olan carbon fiber gövdeli tercih ediyorum. Karanlıkta yürüyüş ve çekim içinde mutlaka uzun mesafeli en fenerim olur. Tabii ki fotoğraf makinem Sony 7RIII

“Bir resim bin kelimeye bedeldir” atasözüne katılıyor musunuz?

İlk önce resmi görmem lazım 🙂

Diğer Instagram fotoğrafçılarından kendinizi nasıl ayırıyorsunuz?

Instagram gerçekten çok büyük bir derya, yarattığım renk paleti sayesinde birçok insan benim fotoğraflarımı altında ismim yazmasa da bana ait olduğunu biliyor. Sanırım yaratmış olduğum bu renk paleti beni ayıran özelliklerin başında.

Yaşamı gözlemlerken o anları durduran bir aygıt var. Fotoğraf çeken ve seven herkes için bunun bir sihri vardır. Size nasıl hissettiriyor?

Sadece fotoğraf makinesi değil tabi, inanılmaz doğa olaylarına tanık olmak o anda orada bulunmak büyük şans ve tabi o anı makinenizle dondurmak. Sizi bütün dertlerinizden uzaklaştırır. Fotoğraf turlarıma gelen bir hanımefendinin gördüğü manzara karşısında, makineyi bırakıp ağladığına tanık oldum. Fotoğraf makinesi biraz gördüğünü paylaşmak gelen tepkilerle sizi daha fazlasını yapmaya teşvik eden bir aracı…

İnsanın doğayla beraber şekillendiği kırsal bölgelerden kareler yakalarken, kompozisyonlarınızda renk, doku ve hikaye olarak neler arıyorsunuz?

Kompozisyonda gittiğim bölgeye özgü yapıların yanı sıra özellikle dağ ve göl manzaraları fotoğraflamayı seviyorum. Daha çok dramatik gün batımı ve gündoğumu fotoğraflarını seviyorum… Bu yüzden benim için hava şartları çok önemli. O gün istediğim gibi değilse hava şartları, onu alana kadar günlerce aynı noktaya gidip tekrar tekrar denerim istediğimi almak için…