Dsgnart Mimarlık ile Keyifli Sohbet

Yiğit Ali Kütük & Ali Dönmez

Dsgnart’ı nasıl anlatırsınız? Kısaca kuruluş hikayenizden bahseder misiniz?
Dsgnart; iki farklı karakterin oluşturduğu, bu farklılığın kazandırdığı zenginliği projelerine de yansıtan mimari bir kimliktir bizce.

Biraz tipik olsa da halen heyecanla hatırladığımız Sn. Hüseyin Terzioğlu’nun (İnter Mimarlık) firmasında çalışırken tanışmamızla başlayan süreç üç yıl gibi kısa bir sürede ortak çalışma adına, mottosunu yenilik üzerine kurmuş bir ekibin kuruluşunu anlatır.

Ofisinizi kurmanın üzerinden geçen 10 yıllık süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kısaca belirtmek gerekirse 10 yılın bize kattığı değerlerin başında her proje sonrası yaşatabildiğimiz enerji ve mutluluk geliyor.

Yeni bir projeye nasıl başlıyorsunuz? Çalışma yönteminizden bahseder misiniz?
Proje tasarımına başlamadan önce müşterimizin iç ve dış mekandaki isteklerinin, renk ve malzeme gibi konsepti belirleyen tüm etkenlere dair tercihlerinin belirlenmesi, yenilenmesini istediği hacimlerin kararlaştırılması gibi kriterleri iyi bir şekilde anlamak ve not etmek sürecin sağıklı ilerlemesi açısından büyük önem taşıyor.

Çoğu zaman müşterilerimiz isteklerini anlatırken tarif etmekte sıkıntı yaşayabiliyorlar. Biz de bu anlamda en doğru iletişimi müşterimize farklı tarzlarda mekanlar göstererek sağlıyoruz. Bunun dışında mekanı kaç kişinin kullanacağı, yaşları, ihtiyaç olan oda sayısı vb. gibi tasarımı şekillendirmede rol oynayan unsurları da öğrenip tasarımın temel fonksiyonlarını belirliyoruz.

Bu temel detayları ne kadar doğru şekilde özümsersek sürecin bir o kadar kolay devam etmesini sağlıyoruz. Gerekli bilgiler alındıktan sonra, tasarlanacak yere keşif ziyaretinde bulunuyoruz. Gerekli ölçüleri alıp, mekanı analiz ettikten sonra da tasarım sürecinin ilk aşamasına başlıyoruz. Farklı planlama alternatifleri sunarak müşterimizle karşılıklı mutabakata varmanın ardından görselleştirme aşamasına geçiyoruz.

Bu aşamada plansal olarak seçilen alternatifin üç boyutlu halini yaparak müşterilerimizin hayal ettikleri tasarımı gösterebileceğimiz, ürün olarak alabileceği veya yaptırabileceği, renk, mobilya ve malzemelerle bitmiş halini sunuyoruz.

Beğenilen tasarım daha sonra uygulama sürecine giriyor. Burada üç boyutlu görsellerin dışına mümkün olduğunca çıkmayarak gerekli teknik çizimleri yapıyoruz ve daha sonra ustalarımıza aktarıyoruz. Bu şekilde gerekli kontrolleri bırakmayarak uygulama aşamasına başlıyoruz.

En son aşamada ise tüm detayları ile birebir ilgilendiğimiz tekstil ve aksesuar seçimleri, diğer bir değişle işin makyaj kısmı geliyor.

Ev projeleriniz dışında ofis projeleri de gerçekleştiriyorsunuz. İkisinin ortak noktaları neler?
İnsanların hayat standardının artması ve iş yerlerinde geçirilen sürelerin uzaması, evinde ve diğer yerlerde elde ettiği rahatlığı artık işyerinde de aramasına sebep oluyor. Biz de ofis tasarlarken işlevsellikten ziyade insanların rahatlık açısından nelere ihtiyaçlarının olduğunu konut tasarımlarında olduğu gibi daha kolay çözümleyebiliyoruz.

Bir konut projesinde dikkat edilmesi gereken temel unsurları özetlemek gerekirse hangi noktalara değinir siniz?
En temel konu sadece konut tasarımında değil genel olarak pek çok proje için geçerli aslında, müşterimizi doğru anlamak ve isteklerini iyice kavramak. Bu konu ne kadar anlaşılır olur ve netliğe kavuşursa proje o kadar doğru işlemekte. Yaşayacak kişilerin isteklerini doğru bir şekilde analiz edip, işlevselliği de ön planda tutmak özellikle konut tasarımında büyük öneme sahip.

Projelerinizi gerçekleştirirken işinizin zorlukları ve güzel tarafları hakkında neler söylemek istersiniz?
Zorluk olarak her meslekte olduğu gibi bizim mesleğimizde de oldukça zor ve sorumluluk getiren taraflar var. Mesleğimizin en önemli noktalardan biri doğru kişilerle çalışabilmek. Gerçekleştirilen tasarımların yapım aşamasında, uygulama ekiplerinin de en az sizin kadar doğru ve titiz çalışması gerekiyor.

Tasarladığınız işi tamamen aynı veya detayları daha da gelişmiş bir şekilde ortaya koyabilmek güzel bir ekip çalışmasından doğuyor. Bu durumda bir aksaklık oluşursa otomatik olarak sonuca yansıyor.

Güzel tarafından bahsedersek eğer, mesleki olarak tasarladığınız alan bir süre sonra çocuğunuz gibi oluyor. Onu canlı olarak görebilmek belki hayatta alabileceğiniz en büyük zevklerden biri. Bununla birlikte, sizin tasarladığınız mekanlarda yaşayan insanların da mutluluğuna sebep olması en keyif veren yanı.

İçinde bulunduğumuz dijital çağda mimarlığın şu andaki durumunu ve geleceğini nasıl değerlendirirsiniz?
Dijital mimari, mimarları önceden sınırlandıran karmaşık hesapların, çizimlerin bugün yapılmasına ve bilgisayar programları kullanarak çok çeşitli formların uygulanmasına yardımcı oluyor. Önceden birden çok programla yaptığımız işleri şimdi tek bir programda daha kısa sürede yapabiliyoruz.

Sanal gerçeklik gözlükleriyle de artık tasarlanan mekanları bitmeden gezip görebiliyoruz. Bu tür programlar elbette gelişecektir ve bunlar harcadığımız zamandan tasarruf anlamında ve yapılan işlerin önceden anlaşılabilirliği açısından katkı sağlamaktadır. Yeter ki adapte olabilelim.

Kendi projeleriniz dışında en beğendiğiniz yerli veya yabancı projeler hangileri?
Türkiye’den bir örnekle Autoban’ın projelerini genel olarak beğendiğimizi söyleyebiliriz.

Şu anda hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
Şu anda birden çok projemiz mevcut. Özellikle konut sektöründe oldukça verimli bir dönem geçirmekteyiz. Ali Savcı Gayrimenkul – Reisdere Modern, Ketenci İnşaat – Privatus Vita, Kacaroğlu İnşaat – Koru Bornova son dönem projelerimiz arasında yer alıyor.

Son olarak geleceğe yönelik hedefleriniz neler?
Uzun vadeli planlarımız arasında her zaman öğrenmeyi sürdürebileceğimiz, kendimizden değer katabileceğimiz, büyümekte olan bir ofisle ailemizi genişletmek ve değer katabileceğimiz mekanları el birliğiyle çoğaltmak yer alıyor.