Halit Berker “Tasarıma Karşı Farkındalığım Hiçbir Zaman Değişmedi”

1973 yılında İstanbul’da doğmuş, Amerika’ya giderek 1 yıl New York’ta, 4.5 yıl San Francisco’da Reklam Tasarımı ve Görsel Sanatlar üzerine eğitim almış. Zamanla reklamcılık mesleğimin yanında dekorasyon ve iç mimariye heyecan duymaya başlamış ve 2009 hazirandan itibaren sadece mobilya tasarımları ve iç mimari çalışmaları yapıyor. Hayalleri, bakış açısı ve işleriyle Halit Berker bu ayki şehir dizayn bölümümüzde mercek tuttuğumuz isim.

Yeni bir projeye yaklaşımınız nasıldır? Yaratım süreciniz nasıl ilerler?

Öncelikle her proje benim için ayrı bir heyecan demek. Tasarlayacağım bir mobilyadan müşterilerime sunacağım iç mimari çözümlerine kadar her iş farklı bir bakış açısı ve yeniliktir benim için. Müşterilerimin ihtiyaçlarını iyi anlamak ve onların taleplerini karşılayabilmek benim için en önemli kriterlerden biridir, tasarım aşaması bu hazırlığı yaptıktan sonra geliyor. Yapılacak işlerin plan ve programlarını çıkardıktan sonra ürünlerin birbirleriyle uyumunu çözerim. Daha sonra kullanılacak malzemeleri belirleyerek bizzat temin eder ve atölyemde uygulamalarını başlatırım.

Farkındalığınız zaman içinde nasıl bir değişime uğradı? İnsan tasarımcı gözüyle bakınca neyi ya da neleri görmeyi öğreniyor?

Tasarıma karşı farkındalığım hiçbir zaman değişmedi sadece farklı yönlere kaydı diyebilirim. Eski bir reklamcı olduğum için ölçülendirme ve renk uyumu hususlarında kendimi oldukça geliştirmiştim. Bu becerimi mobilya tasarımlarımda da kullanabilmek bir fark yarattı tabi ki.

SONY DSC

Herkesin kullandığı her evde bulunan ürünlerden, objelerden bir tanesini yeniden tasarlayacak olasanız bu hangisi olurdu?

Kesinlikle tv ünitesi diye tabir ettiğimiz arkası pano ve üzerinde raflar olandır. Yeni çıkarmış olduğum “Cage” adlı modelimi sırf bu değişikliği yapabilmek için tasarladım. Tasarımın özelliği olarak; bütün elektronik aletler alt kısımda durmakta ve televizyon kutunun içine gizlenmiş durumdadır.

Önce fikirde, çizgilerde mi yoksa materyalde mi karar kılıyorsunuz? Tasarımın bu olmazsa olmaz öğelerine bakışınız nasıl?

Öncelikle bir şeyi tasarlarken işlevini düşünürüm daha sonra ölçülendirme ve materyal kullanımına geçerim. Diğer atlanmaması gereken konu da ergonomidir. Tasarladığınız şeyin vücudunuzla uyum içinde olması gerekmektedir. Hiç bir insan rahatsız bir koltuğa sırf tasarımı çok güzel diye oturmak istemez.cage2Bir projede sizi ne heyecanlandırır? Yeni bir şey yapmanın en keyifli yanı ne?

Proje içinde yeni bir tasarım yapmak beni bir çocuk gibi heyecanlandırır. Tasarladığınız şeyin kağıt üzerinden hayatta geçmesi benim için çok heyecanlı bir süreç.

Bir ortak alan ya da ev tasarlarken hedefleriniz neler olur?

Tasarımların birbirleriyle uyumlu olmasını, doğal ve abartıya kaçmadan sade olmalarını hedefliyorum. Ancak bunu yaparken de alışılagelmişin dışında renkler kullanarak durağanlığı kırmak istiyorum. İnsanlar genelde hep aynı renk tonlarına, desenlere takılı kalıyorlar. farklılık biraz da cesaret gerektiriyor.

Size göre sizin tasarımlarınızı farklı ve özel kılan şey nedir?

Geçmiş yılların mobilyalarını çok seviyorum bu yüzden bu mobilyaları yeniden günümüze uyarlayarak farklı tasarımlar çıkartmaya çalışıyorum. Ahşap kullanımı ve renkler benim için çok önem taşıyor. Tüm malzemeleri bizzat kendim seçiyorum ve üretim sürecinde de başından sonuna kadar bulunmaktayım. bir de en önemlisi her mobilyanın bir ruhu olması gerektiğine inanıyorum. deryhallDünyada tasarım artık sadece estetik ve ergonomi değil aynı zamanda doğayla uyumlu, sürdürülebilir fikirler demek. Çalışmalarınıza bu anlayış yansıyor mu?

Evet zaten ahşap kullanımı benim için olmazsa olmazlarımın başında gelmekte. Uyguladığım cilalarda doğaya zarar vermeyen su bazlı cilalar olmasına dikkat ediyorum. Ne kadar doğal o kadar güzel benim için.

İstanbul yüzyıllar öncesinden kalma yerlerle modern tasarımların yan yana görüldüğü bir şehir. Biraz da kaotik. Şehre baktığınızda ne görüyorsunuz?

İstanbul çok daha güzel bir şehir olabilir. Yeni yapılan binaları İstanbul’la uyumsuz buluyorum. Bu şehir çok daha estetik binaları hak ediyor. Şehir planlaması eksikliği yüzünden yapılan binalar çevreleriyle uyumsuz olmakta modern olmak adına ruhsuz beton ve cam yığını yapılar çoğaldı maalesef.thorna2Gelecek için planlarınız neler?

Gelecekte yeni bir çizgi olarak çocuk mobilyası yapmayı düşünüyorum hatta şimdiden çalışmalarına başladım. Umarım burda da farklı bir bakış açısı getirerek beğeni toplarım.