Hande Ünsal, yeni nesil şarkıcılarımızdan. Müzisyenlerle dolu bir aileden geliyor. Hatta kendisi tam da, ailesinin 7. kuşak müzisyenini temsil ediyor. Ailesi, çocukluğu, müziğe bulaşması, yeni şarkısı, hayalleri, hayal kırıklıkları derken bir dolu sohbet ettik kendisiyle… O kadar sohbet ettik ki, yemek yapmaya pek vakit kalmadı. Olsun, biz yine de Hande’yi mutfağa sokup, acayip yemek yapmışçasına, eğlenceli pozlarımızı sizler için aldık.
Hande’yi hiç tanımayan birine Hande’yi biraz anlatsan nasıl anlatırsın? Nereden başlarsın?
Çocukluktan başlarım. Hande, 25 Şubat 1992 doğumlu genç müzisyen bir kızımız. Ailesi 7 nesildir bu mesleği yapıyor. Ben tam olarak 7. Kuşağım. Annem çok küçük yaşta İzmir’den İstanbul’a gelip bir anda şöhret olunca ben İzmir’de anneannemle büyüdüm. Anneannem, Türkiye’nin ilk kadın viyola virtüözü. Aynı zamanda Kültür Bakanlığı sanatçı, koro şefi ve bir çok üniversitede Türk Müziği hocası olan bir kadın.
İlk hocan anneannen mi?
Evet. Bizde, aslında hiç eğitim süreci olmadı. 4 yaşındayken CRR’de bir konserde fotoğrafım, videom var. Anneannem sürekli korolara ve üniversitelere gidip geldiği ve beni evde bırakmadığı için ben de onunla her yere gitmişim. Sürekli eve gelen öğrenciler, sürekli bir enstrüman çalınıyor, sürekli müzik, bir süre sonra ister istemez bende sahneye çıkacağım demeye başlamışım. Çocuk korosundayken gençlik korosuna geçmek için yarışırdım. Sonra İstanbul’a geldikten sonra müzikal eğitimim devam etti.
Kaç yaşında geldin İstanbul’a, müzikal hayatın nasıl şekillendi?
İlk gelişim 6 yaşında. 12 yaşından sonra sürekli İstanbul’da kalmaya başladım. Müziğin yanında sporla da uğraştım. Lisans alana kadar, buz pateni yaptım. Konservatuara gitmek isteyince, spor bir kenarda kaldı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nın lise bölümünü kazandım. Enstrüman seçimi yapacaktık, tabii ki anneannem geldi. Öğretmenlerin çoğu anneannemin öğrencisi olduğu için ‘ben size emanet ediyorum’ dedi. Keman çalmamı istediler ama benim kemana merakım yoktu. Üniversite 1. Sınıfa kadar zorla keman çaldım. Keman çalmayı bırakalı 6 – 7 sene oldu. Artık çalamıyorum. Lisedeyken vokalist olmak istiyordum. Vokal mantığında armoni oluşturmak vardır. Her müzisyen de armoni konusunda çok yetenekli değil. Ben çok küçük yaşta armoni duymaya başlamışım. Öyle olunca bir şarkıyı 3lü, 5li okuyabiliyordum. Sürekli 3lü, 5li çalışmaya başlamıştım. Evde çalışırken annem ‘ sen baya vokalist olursun’ dedi.
Annen zor taktir eden bir kadın mı?
Çok. Çok zor taktir eden bir kadın. Anneannem de öyle bir kadındı. Annem, prototip olarak tamamen anneannem. Ama benim anneannemle diyaloğum asla annemle olan diyaloğu gibi değildi. Ben anneannemin tam olarak yumuşak karnıydım. Anneannede şımartılıp buraya gelince biraz da abandone oldum. Okul, eğitim, başka bir süreç, başka bir yaşantı. Ondan sonra saçmaladığım bir süreç oldu.
Ne kadar saçmalamış olabilirsin düşünemedim?
Lisenin 2. senesi anneannem kansere yakalandı. Bunu duydum ve ‘ben okulu bırakacağım’, ‘ben bu mesleği yapmayacağım’ demeye başladım. Annemde ceza olarak ‘öyle mi madem, okulu bırakacaksın da ne olacaksın’ dedi, ‘ben makyöz olacağım’ dedim. Beni kız lisesine yazdırdı. Son iki senemi orada okudum. İşkenceydi. Okulun bütün sosyal aktivitelerini ben yapıyordum. Okula marş yazdım, aranje ettirdim, stüdyoya girip okudum.
Makyaj yapmayı da öğrendin mi?
Asla. Sonra okulu bıraktığım için çok pişman oldum ve vokalistliğe başladım. Lise 1’de, Batı Müziği konusunda eksiklerim olduğu için Ozan Bayyaşa’dan ders almaya başlamıştım. Ozan Abi, bir gün ‘Hande senin sesin çok güzel farkında mısın? Buraya besteciler geliyor demo kayıtlar alıyorum. Annenle de konuşup bir anlaşma yapalım, sen bana demo şarkıları oku ben de senden ders ücreti almayayım’ dedi. Demo kayıtlar yapmaya başladım. Zaten konservatuarı bıraktıktan sonra da stüdyoda işler bitmemişti, hiç kopamamıştım. Yine 14-15 yaşlarındayken anneme sürpriz olsun diye beni Beyaz Show’a çıkardılar. Orada da Uluğ Abi var, orkestra şefi. Uluğ Abi ‘Hande sen beni ara’ dedi. Onunla çalışmaya başladım. Öyle öyle derken bir baktım ki, baya çalışmaya başlamışım.
Annen ne diyor bu duruma?
Hiç karışmadı. Bu kadar çalışmaya başlayınca annem artık ‘sen o zaman bana vokale başla’ dedi. Aradan 1-2 sene geçti bu sefer dayım benimle çalışsın dedi, sonra dayımla çalışmaya başladım. Sonra, ben sizinle çalışmak istemiyorum, artık başka insanlarla çalışmak istiyorum dedim. O zaman da Berkay’dan ve Özcan Deniz’den beni istediler. Annem de ‘yok tatlım gidemezsin’ dedi. Daha sonra anneannem vefat edince ben kendi evime çıktım. Annem de ‘tamam o zaman madem kendi evine çıkıyorsun, kendi ayaklarının üzerinde duracaksın, yap bakalım nasıl yapacaksın’ dedi ve hiç karışmadı. Tabii ki beceremedim. 18 yaşında tek başıma yaşamak kolay olmuyormuş. 1 sene zar zor, vokalistlik yaparak yaşadım. 1 sene sonra geri döndüm. Mesela annemin beni ilk tebrik edişi, konservatuara tekrar dönüp, okul birinciliği almamdır.
İlk vokalistlik yaptığın isim kimdi?
Vokalistlikten para kazandığım ilk isim Tan Taşçı. Ondan sonra kendi düzenimi kurdum. 19-21 yaşları arasında Cengiz Kurtoğlu, Işın Karaca ile çalıştım. O dönem birde evlenmiştim.
Her şey hızlı gitmiş sende.
Evet çok hızlı gitti. Var olma çabam vardı. İlk gelen tekliflerden biri Berkay’dı ama benim son çalıştığım isim Berkay oldu. Çalıştığım her isimle çok özel bağım oldu. Hiçbiriyle kötü ayrılmadım. Bana single’ı zorla yaptırdılar. Vokalistliği bırakmak istemiyordum. Işın Abla (Karaca) da artık önde olman gerekiyor diyordu ama ben istemiyordum, hep sahnede pişmem gerekiyor diyordum.
Yaparsam ve olmazsa kaygısı vardı belki…
Olabilir. Belki de benzetilmekten korkuyordum. Tip olarak anneme benzediğim çok aşikar. Beni annem zannedip fotoğraf çektirmek isteyen bile olmuştu.
Kaç yaş var aranızda annenle?
15,5. Ben 92’liyim annem de 76’lı. Anne-kız dan çok abla-kardeş gibi oluyorsun. Bana söz geçirmek de zor oluyor, dik başlıyım. Bir dönem küstük barıştık, yedik birbirimizi ciddi anlamda. Her anne-kız arasında olan tartışmalardı fakat magazin onu çarptırarak haber yaptı.
Single çıkardıktan sonra işler nasıl gitti senin için?
İşler hiç umduğum gibi gitmedi. Çünkü sektörün içinde olduğumu zannederken sektörün dışındaymışım. Dışarıdan biri olarak kendimi anlatırsam eğer, Hande’nin en sıkıntılı dönemi diyebilirim. Kendim olmaktan çıktığım bir süreç. Çünkü hiçbir şey bilmiyordum. Büyük bir depresyon yaşadım. İlk işim hiç istediğim gibi olmadı. Hayallerimin çok altında kaldı. Ama şuanda böyle bir süreç yaşamış olmam hoşuma gidiyor. İyi ki yaşamışım o dönemi. İyi ki depresyondayken ‘Derdim Çok’ şarkısını yapıp, Ozan Doğulu ile bir araya gelme şansını elde etmişim. Beni depresyondan çıkaran Ozan Doğulu’nun menajeri Ufuk Ergin’dir. ‘Ne yapacağım ben’ derken Ufuk bana ‘elinde şarkı var mı?’ diye sordu ve şarkılarını al gel Ozan seninle görüşmek istiyor dedi. Sonra ‘Oyna Oyna’ şarkısını yaptım. Bu işin bir matematiği var dedim ve yaklaşık 7-8 ay bütün Sezen Aksu, Gülşen şarkılarını dinledim. Söz yazarı ne kadar isim varsa hepsini dinledim. Sonra çıkan şarkılara baktım, bizim halkımız bir nevi çiftetelli istiyor diye düşündüm. Arkadaşım Melda ile oturup, çalışıp ‘Oyna Oyna’ şarkısını yaptık.
Annen destek veriyor mu şuan sana?
Ben hiçbir zaman annemden destek almadım. ‘Sakın bana destek olma’ derim.
Annene hayran mısın?
Anneme çok hayranım. Ama ilk hayranlığım anneannemeydi. Anneannemin müzisyenliğinin yanında hepimizin müzisyenliği halt etmiş.
Anne müzisyen, dayı müzisyen, anneanne müzisyen. Aile toplanmalarınızda birlikte şarkı söylediğiniz oluyor muydu?
Yurtdışında nasıl Jackson ailesi var, Türkiye’de de bu kadar müzisyen bireylerden oluşan en kalabalık aile biziz. Hepsinin müzisyen egosu o kadar fazla ki. Bu aile biraraya gelip bir şeyler yapabilseydi zamanında diye düşünüyorum. Ama o kadar yüksek egolardaydı ki herkes, hiçbir araya gelmediler, beraber hiç müzik yapmadılar. Evde bile yapılmadı. Ben küçükken yapılırmış ama hatırlamıyorum.
Şarkılarını çıkartmadan önce annene dinletir misin?
İlk defa son şarkımı dinlettim. Zaten ondan önce küstük annemle. 6 sene hiç konuşmadım annemle.
O dönemde mi evlendin?
Evet, o dönem evlendim.
Anneye inat mı?
Hayır. Zaten çok uzun süredir beraberdik.
Evlendiğiniz zaman da müzikle uğraşıyor muydu eşin?
Tabii ki. O zaten yıllardır aranjör. Mesleğinde çok başarılı bir isim. Birlikte çalışması keyifli bir insan.
Birlikte çalışmak aşkı öldürüyor mu?
Bence evlilik aşkı öldürüyor. Bir süre sonra çok arkadaş oluyorsun.
Evlilik mi acaba birlikte çalışmak mı?
Daha doğrusu ikisi bir olunca. İşlerimizde iyi noktalardayız, çok çalışıyoruz ve bir araya gelecek vaktimiz kalmıyor. Son bir buçuk senedir öyleyiz. Ben onu göremiyorum, o beni göremiyor. Ondan önceki senelerde daha çok beraberdik.
Çocuk istiyor musun?
Hiç öyle bir düşüncem yok. Buna herkes kızıyor ama ben çocuğa harcayacağım zamanı başka şekilde değerlendirmek istiyorum. Belki bu söylediğime 10 sene sonra ‘Vay kafasız neler demişim’ diyebilirim. Ama şuan ki düşüncem bu.
İzmir ve İstanbul’u kıyaslasan iki şehri nasıl cümlelerle anlatırsın?
İstanbul, kozmopolit, depresif, yaşama sevinçli, yorgun ve tarih sahibi. İzmir için ‘aşk’ diyorum başka bir şey demiyorum.
Yemek için ne diyorsun?
Yaşamak için yemek mi? Yemek için yaşamak mı? Bu mesleği yapıyor olmasaydım çok yemek yerdim. Ama maalesef ekranda görmek istedikleri bir çizgi var, onun dışına çıkmamak için yemeğimi kısmak durumundayım ve bundan gerçekten nefret ediyorum.
Evde yemek pişirir misin?
Evet. Tencere yemeklerinde çok başarılıyımdır. Balık, et, tavuk yemiyorum bu yüzden yapamam. Vejetaryen değilim ama et yiyemiyorum.
2019 ile ilgili bize söylemek istediğin bir şey var mı?
2019 benim yılım. Haritam öyle söylüyor, umarım öyledir. Evrene olumlu mesajlar gönderiyorum. Ben evreni seviyorum o da beni sevsin.
Son olarak, yeni çıkan şarkınla ilgili ne söylemek istersin?
Yeni albümüz çıkalı daha 1 hafta oldu. Sözleri Sinan Akçıl’a, bestesi Zulfi Badalov’a, aranjeside Serkan Balkan’a ait. Çok güzel bir ekiple çalıştık. Klipimizi Onur Sarsıcı çekti. Ama fikir benden çıktı. Enteresan bir klip oldu, çok da içimize sindi.
Yeni şarkı gelecek mi?
Yeni şarkılar var elimizde ama hangisinin olacağı meçhul. Çok ara vermeyeceğim 6 ay geçsin üzerinden yeni single ile tekrardan buluşuruz.
