Olay Seven İle Doğa ve Fotoğraf Röportajı

Olay Seven kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?

1977 doğumluyum, yaklaşık olarak 23 yıllık bir reklamcılık hayatım var. Bu 23 yıl içinde MedinaTurgul DDB, LeoBurnett, Bozell gibi ajanslarda Art Director ve Creative Director olarak çalıştım. 2008 yılında Sevenplus Reklam ajansını kurdum. Reklamcılık serüvenim devam ederken fotoğrafçılık bunun hep ana parçalarından biri oldu. 2013 yılında Instagram ile birlikte fotoğrafçılık hayatımda daha büyük bir yer kapladı.

Türkiye’nin en popüler Instagram hesaplarından birine sahipsiniz. Nasıl ve ne zaman başladınız? İlk zamanlar nasıldı, neler yaptınız ve insanların tepkileri ne yönde oldu?

Instagram’a tabii ki abimin etkisi ile 2013 yılında girdim. Bilmeyen yoktur herhalde Mustafa Seven abim. İlk dönemler biraz daha cep telefon ile anlık çektiğim fotoğrafları paylaşıyordum bu paylaşımlar güzel tepkiler aldıkça daha profesyonel fotoğraflar paylaşmaya başladım. Bu paylaşımlar dünya çapında da ilgi görmeye başladıkça takipçi sayımda artmaya başladı, en son 2019 yılında Instagram Yedigöller’de çektiğim bir fotoğrafı paylaştı. Bu fotoğraftan sonra dünyanın çok daha farklı bölgelerinden de takipçilerim oldu.

Sosyal medya aracılığıyla artan dijital etkileşimin insanlarda seyahat etme isteğini artırdığını düşünüyor musunuz?

Kesinlikle arttığını düşünüyorum ama bu iyi mi kötü mü buna karar vermek zor! Bir yerde insan popülasyonu arttıkça sonuçları hepimiz için malum.

Gezi rotalarınızı oluştururken göz önünde bulundurduğunuz kriterleri öğrenebilir miyiz?

Gezi rotalarımı oluştururken olabildiğince az insan olabilecek ve az bilinen ve doğa ile başbaşa kalabileceğim yerleri tercih ediyorum. Tabii ki bu gideceğim yerin fotoğrafa uygun olması da çok önemli. Örnek olarak Amerika’da Arizona çölünde bulunan Saguaro Ulusal Parkını, Utah’da bulunan Kanarraville Şelalesini verebilirim. Özellikle Saguaro’da yanlış hatırlamıyorsam 3 gün boyunca parkta bulunan Ranger’lar dışında hiçbir insanla karşılaşmadım.

Instagram zaten kişisel bir sergi alanı gibi… Buna rağmen ilerleyen zamanda bildiğimiz, klasik anlamda bir sergi açmayı düşünüyor musunuz? Yoksa hep instagramda devam mı edecek? Aslında, gelecekte bu anlamda neler yapmayı, bu durumu nereye eğriltmeyi düşünüyorsunuz, onu sormak istiyorum.

Sergi teklifleri dönem dönem geliyor ama şuan için düşünmüyorum çünkü ailede bunu yapan biri zaten var ve bunu çok da iyi yapıyor. Instagram, Facebook’a satıldıktan sonra algoritma değişiklikleri ile aslında kendi ruhuna aykırı bir yapıya büründü. Instagram bir fotoğraf paylaşım uygulaması olarak başladığı hayatına şuan markaların ürünleri ile (sponsor reklam) yön verdiği bir uygulama olma yolunda hızla ilerliyor. Bu durumda gerçek içerik üreticileri olan fotoğrafçı ve video üreticilerinin Instagram eğriltmesinden çok maalesef Instagram’ın fotoğrafçıları eğriltmesine yol açtı. Instagram bence hızla yeni Facebook olma yolunda ilerliyor. Instagram’ın ilk dönemlerini özleyen tek ben değilimdir diye düşünüyorum.

En çok hangi programları kullanırsınız? Instagram kullanıcılarına tavsiyeleriniz neler?

Ben profesyonel çektiğim fotoğrafların tamamını Photoshop’da düzenliyorum. Cep telefonu ile çektiğim fotoğraflar olursa da kesinlikle Snapseed kullanıyorum. Snapseed’i hızlı çözüm sağlaması açısından vazgeçilmez olarak görüyorum.

Türkiye’de fotoğrafçılığın gelişmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’de fotoğrafçılık özellikle dijitalleşme ile birlikte çok büyük bir mesafe kaydetti bu Instagram’ın ilk dönemleri ile birlikte taçlandı. Artık dünyanın neresine giderseniz gidin bir Türk fotoğrafçının ismini oralarda da duyabilirsiniz.

Fotoğraf için İstanbul nasıl bir şehir?

İstanbul her açıdan muhteşem bir şehir. Ben dünyanın neresine gidersem gideyim çok kısa süre sonra İstanbul’u özlemeye başlıyorum. Fotoğrafçılık içinse her köşesinde ayrı güzellikler barındırıyor. Saymakla biter mi inanın bilmiyorum! Kısacası İstanbul eşsiz bir şehir.

İstanbul, zamanın en hızlı aktığı hareketli şehirlerden bir tanesi. İstanbul’da anı yakalamak zor olmuyor mu?

İstanbul’un en güzel yanlarından biri hayatın çok hızla akması. Bu biraz da biz Türklere özgü bir hayat anlayışı. İstanbul anı yakalamak için her zaman yeni fırsatlar sunan bir şehir fotoğraflamak istediğiniz bir şeyi kaçırdığınızı düşünürken karşınıza bambaşka bir fırsat sunar bu anlamda çok cömert bir şehir.

Sadece Türkiye’de değil, farklı ülkelerde, farklı şehirlerde de fotoğraflar çektiniz/çekiyorsunuz? Türkiye ile diğer ülkeleri kıyaslarsak “an” kavramında ne gibi bir farklılık var?

Türkiye’de genel anlamı ile hayat çok hızlı akıyor. Yurt dışında ise giden herkesin gözlemlediği çok daha durağan bize göre biraz da sıkıcı hayat var! Zaten öyle olmasa birkaç gün sonra deli gibi özler mi insan…

Fotoğraf çekimi yaparken sizi en çok etkileyen yer neresi?

Tek bir yeri seçmem çok zor. Türkiye’de Kız Kulesi, Galata Kulesi (bu iki yerin en önemli özelliği hangi açıdan çekerseniz çekin her zaman çok estetik olmaları) ve Yedigöller. Bunun dışında Amerika’da Arizona’da bulunan Antilop Kanyonu’nu, Utah’da bulunan Monument Vadisi’ni ve Malezya’da bulunan Batu Mağaralarını sayabilirim.

Sosyal medyada bu kadar başarılı olmanızın nedenleri sizce neler? Paylaşımlarınızda nelere dikkat ediyorsunuz?

Ben işimi çok severek yapıyorum buna reklamcılıkta dahil. Paylaşımlarımı özenle seçerek ve düzenleyerek yapıyorum. Fotoğraflarla birlikte o yer hakkında bilgiler paylaşmayı da seviyorum sanırım bu da takipçilerim de hoşuna gidiyor.