Mandela’nın Efsaneleştiği Topraklar; Güney Afrika

güney-afrika

Sadece belgesellerde gördüğümüz vahşi hayvanların orada sürüler halinde yaşadığı, kaliteli ve lezzetli şaraplara can veren üzümlerin orada bolca yetiştiği, doğduğu topraklara özgürlük getiren Nobel Barış Ödüllü lider Nelson Mandela’nın orada efsaneleştiği, kaderleri kan ve gözyaşı ile yazılmış olan sıcakkanlı ve misafirperver insanların vatanının orada olduğu yer Güney Afrika…

İlk durağımız Cape Town

Cape Town, bir çok farklı kültürün içiçe geçmiş olduğu bir bölge. Avrupalılar ilk olarak 1650’li yıllarda ayak basmışlar, o zaman Cape Town, Asya ticaret yolu üzerinde önemli bir limanmış. İngilizlerin Asya’daki sömürgelerinden gelen Hint nüfusu,  Malezya ve Endonezya’dan gelen köleler, ve daha birçokları buradaki kültürü iyice renklendirmiş.

 

Güney Afrika’nın güneybatısında bulunan Cape Town ise kelimenin tam anlamıyla bir cennet. Dolayısıyla bol turist çeken bir yer. Yaklaştıkça vadileri ve olağanüstü üzüm bağlarını görüp etkilenmemeniz imkansız. Dümdüz olduğu için Masa(Table) adını almış meşhur dağın eteklerinde yer alan şehirde dilerseniz teleferikle 1086 m yüksekliğe çıkmanız mümkün. Dağın tepesinde ise ulusal bir park konuşlanmış. Yüzlerce ağaç ve hayvan türünü burada görmeniz mümkün.

Cape Town’a gelmişken bağbozumu olan yerleri ve güzel şarapların bulunduğu bölgeyi ziyaret etmeden olmaz. Bu bölgenin adı Stellenbosch Winelands  Cape Town’ın kuzeybatısında yer alan bu bölgede alkolü yüksek, leziz şaraplar bulmanız mümkün.

Ümit burnu’nun bulunduğu Cape Peninsula da harika bir yer. Burası önceleri Silvermine vadisi tarafından ikiye bölünmüş iki ayrı adaymış. Buzul çağında sular ve rüzgarların etkisiyle birleşmiş. Ümit Burnu’nun çevresini dolaşmak için araba kiralamanız mümkün oldukça uygun fiyatlar söz konusu. Bu bölgede dolaşırken karşınıza çıkacak olan, özellikle ıssız koylarda bulunan maymunlar, penguenler ve foklar sizi şaşırtmasın.

Cape Town’dan Sun City’e yaklaşık 2.5 saatlik bir otobüs yolculuğu ile ulaşabiliyorsunuz. Yol üzerinde kabile yaşamı ile tanışma şansı yakaladığımız turistik Lesedi Kültür Parkına uğruyoruz. Bu tema köyde, güney Afrika bozkırlarında yaşayan kabilelerin gelenekleri ve yaşam tarzları hakkında gösteriler izleyip yaşam alanlarını gezdik. Zulu’ların savaş mızrakları ve samimi kulübeleri, Xhosa’ların mükemmel örülmüş çatıları ve kendilerine özgü beyaz battaniyeleri, Pedi kabilesinin ritmik davul ve ıslıkları, Basotho’ların koni şeklindeki kasketleri, kalın ve renkli battaniyeleri, Nbedele’lerin rengarenk evleri görülecekler arasında. Barbekü aldığımız öğle yemeğimizin ardından kabilelere özgü eşyaların bulunduğu mağazadan alışveriş fırsatınız da olacak.

Sıradaki Durağımız Sun City

Sıradaki durağımız Sun City ise içinde kumarhaneleri, golf sahaları, yapay gölleri, eğlence merkezi, dalga havuzlarıyla birbiri içinden geçilebilen, mesafe olarak çok uzak olmayan ve ulaşımın hem yürüyerek hem servis aracı ile sağlandığı farklı otel ve apartların olduğu Las Vegas’a alternatif sayılacak bir yer.

Pilanesberg, dilerseniz Sun City’den günü birlik gidip geleceğiniz, dilerseniz lüks çadırlar da yani Lodgelarda kalabileceğiniz turistik bir safari alanı. Big Five diye adlandırılan safarilerde Afrika’nın beş büyük hayvanı – Fil, Aslan, Jaguar, Buffalo ve Gergedan – görebiliyorsunuz. Burası otel hizmeti de verilen özel bir mülkiyet. Programa sabah kahvaltısı ve öğle yemeği de dahil. Kahvaltıdan sonra safari araçlarıyla araziye çıkılıyor. Otçullar kendi ortamında serbest olarak gezebiliyorlar. Bu bölümde su aygırları, zebralar, gergedanlar, filler, antiloplar, bizonlar ve deve kuşları var. Aslanlar ise çitlerle başka bir bölümdeler. Tüm hayvanlar park görevlileri tarafından besleniyor. Jaguar ve çitalar ise daha dar kafesteler. Zaten doğada jaguarı görmek çok zor diyor bizi gezdiren rehber.

3. DURAK JOHANNESBURG

Buradan Johannesburg’a geçiyoruz ve otelimize yerleşiyoruz. Burada zenci ve beyazlar ayrı mahallelerde yaşıyorlar. Avrupa devletlerinin ülkedeki yatırımları sonucu Johannesburg büyüleyici bir modern kente dönüşmüş. Müzeler, yüksek binalar, hızlı ve renkli yaşam. İlginç olan ünlü bir taze ürünler pazarı var burada. Haftanın altı günü bu geniş alana tam 5500 araç mal taşımak için giriyor. Genelde meyve ve sebze ağırlıklı olan bu geniş pazar, sabah altıdan itibaren bir curcuna halinde insanlarla dolup taşıyor. Johannesburg’da son durağımız olan Apartheid Museum, kara kıtanın en çok çektiği şey olan ırkçılık konusuna odaklanan bir müze. Beyazların ve siyahların iki farklı kapıdan girdiği müze, Güney Afrika tarihinde ırkçılığın yükselip inme dönemlerini gözler önüne seriyor. Kesinlikle görülmesi gereken müzede, ırkçılığın insanlık dışı felsefesi filmler, yazılar, ses kayıtları, fotoğraflar gibi pek çok farklı kaynak üzerinden anlatılıyor.

Yazımda kısaca Güney Afrika’dan bahsetmeye ve gitmeniz için birçok sebep olduğunu anlatmaya çalıştım. Kısaca özetlemek gerekirse Kenya’daki safariyi,en az İtalya’daki kadar kaliteli şarabı, Las Vegas’taki Casinoları ,gettolardaki hüznü aynı anda bulabileceğiniz özel bir yer Güney Afrika. Ayrıca Türk vatandaşlarına vize uygulanmamakta ve Türk Havayollarının hem Cape Town’a hem de Johannesburg’a direk uçuşu bulunmakta.

Yazan:Kaan Şaf