BEDÜK MUTFAKTA

Bedük deyince sizin de gözünüzün önüne, sürekli hareket eden bir adam gelmiyor mu? Ele avuca sığmaz, hareketli bir adam…Tabii ki bu algının nedeni dans müziği yapıyor olması. Daha doğrusu kendisi yaptığı müziği böyle adlandırıyor. Türkiye’de onun yaptığı müziğe yakın müzik yapan ikinci bir isim aklıma gelmiyor. Kabul edilebilir olanı değil, canının çektiğini yapıyor. Günün sonunda canının çektiği kabul görüyor. Bu da ona özgün olmayı getiriyor.

Bedük ile ilk defa çekimlerimiz esnasında tanıştık. Açıkçası beklediğimden farklı; asosyal olduğunu, evinden çıkmaktan hoşlanmadığını söyleyen, kendi dünyasında yaşayan, evli, iki çocuklu biri ile karşılaştım. Böyle yazınca çok soğuk geldi değil mi? Hayır, algısı yüksek, enerjik, komik ve kendi kurduğu dünyasında mutlu bir adam Bedük. Sadece günlük hayatını Serhat olarak yaşamayı tercih ediyor. Her halini sevdiğimiz, yakından tanımaktan memnun olduğumuz eğlenceli adamın farklı kareleri ve Serhat & Bedük röportajı sizlerle… 

Müzik tarzın yaşam tarzını etkiliyor mu?

Bilmem, herkese göre değişir.

Senin müzik tarzını tam olarak yorumlayamıyorum, sen nasıl adlandırıyorsun?

Bende adlandıramıyorum. Aslında dans müziği yapıyorum. Çok fazla yerden etkileniyor. Sonuçta rockn roll da dans müziği, tango da dans müziği… Yaptığım şeyi tam tarif edemiyorum. Farklı olmasının sebebi muhtemelen bana özgü bir şey çıkartmış olmam. Tabii ki kulaklarını tıkayamazsın ama elimden geldiğince etkilenmemeye çalışıyorum. Etraftaki müzikten gençliğimden beri dinlediğim ve yaptığım müziklerin bir karışımı ortaya çıktı.

_MG_0010

Hayatındaki gerçek farkı ne yarattı?

Hayatımda fark yaratan öyle büyük bakış açıları yok.

Bu kadar popüler olmak sanada sürpriz mi oldu?

Bir şey olup olmadığını bilmiyorum bunlara verebilecek gerçekten net bir cevabım yok. Sadece yapmak istediğim şeye devam ettim. Gün geçtikçe de daha çok insan sevdi. 18 yaşında üniversite birinci sınıftayken bir grupta çalıyordum, söylüyordum. Sahnede baya sükse yarattım. Arkadaşlarım beni sahnede ilk defa dinliyordu. Sonra diğer grup beni transfer etti. O zamanlar saçlarım uzundu. Ertesi gün gaza gelip saçımı sıfıra vurdurdum. Okula kürkle gittim kimsenin ilgisini çekmedim. Ben sanıyordum ki herkes “vaayyy Serhat Baba” falan diyecek, kimse hiçbirşey demedi, kaldım öylece. İşte orada havaya girmemem gerektiğini anladım. Bu olay hayatımdaki yapı taşlarından biridir. Yani sadece müzik yapıyorum dünyayı falan kurtarmıyorum. Bu bir tanesi. İkincisi, 2004 yılıında Serhat isimli albümümü çıkarttım. O albümle müzik dünyasına dair düşündüğüm herşeyin farklı olduğunu gördüm. Hatta tam tersi olduğunu görmem; ben bu işi kendim yapacağım, olursa olur olmazsa olmaz kıvamına gelmemi sağladı. Bu da benim kariyerimin dönüm noktalarımdan biri oldu.

_MG_0039

Gerçek çıkışını “automatic” parçasıyla yakaladın. Hala onun ekmeğini mi yiyorsun?

Hala onun ekmeğini yeme düşüncesinde olsam Türk kültürüne dair öğeler barındıran işler yapmaya devam ederdim. Bir tane halaylı, bir tane pehlivanlı, bir tane kılıç kalkanlı klip çekerdim. Oradan yürür giderdim, işte o zaman sen bana bu işin güzel ekmeğini yedin derdin. Her çektiğim klip birbirinden farklı. Tüm albümlerimin olgusu farklı. Aynı şeyi tekrarlayan adam olmak en son istediğim şey aslında.

untitled (23 of 30)

Grafik tasarım bölümünden mezunsun. Müzisyen olmasaydın, oradan devam eder miydin?

Tabii. Zaten yapıyordum. Müşteri her zaman işi düne ister. Bizim şu logoyu biraz büyütelim abi, şu köşeyede bir gül koyalım – bu arada ben değil biz yapıyoruz – söylemleri hayli sıkıntıya sokmaya başlamıştı. Tüm günüm müşteri temsilcileriyle kavga etmekle geçiyordu. Bunlarla uğraşacağıma kendi sevdiğim işi yaparım dedim. Müziği profesyonel olarak yapma kısmını biraz geç algıladım. Grafik – Tasarım kısmını şuan sadece kendi işlerim için kullanıyorum.

Etrafta herkes tasarımcı, fotoğrafçı, müzisyen… Bazen bir tek benim mi yeteneğim yok diye düşünmüyor değilim. Mesela artık virtüöz kavramı kalmamış durumda. Hem tasarımcı hem müzisyen biri olarak bu konuda ne düşünüyorsun?

Artık Pele gibi çalım atan yok, sahnede on dakika solo da atamazsın. İnsanlar bunu dinlemek istemiyorlar. Çünkü gerçek çok hızlı. İnsanlar bir şeyi sadece 59 sn. izlemek, 140 karakter okumak istiyorlar. Zevkler değişti, hız değişti. Tüketim toplumu…

untitled (6 of 30)

Nasıl bir ailen var?

Annem İzmirli, babam Diyarbakırlı. Annem İnkılap Tarihi öğretmeni, babam beyin cerrahı. Şimdi İzmir’de yaşıyorlar. Ablam var. Ablam İç Mimar, Mimar Sinan Üniversitesi’nde öğretim görevlisi.

Diyarbakırlı, doktor bir baba… Yani muhtemelen hayat hatlarını analitik olgular üzerine kurmuş bir babadır… Oğlunun müzisyen olmasına karışmadı mı?

Tabii, elinde bir altın bileziğin olsun kafasını yaşadık. Bu durum da aslında hayatımı belirleyen şey oldu ve tasarım okudum. Bir de saçlarımı uzatmama karışmıştı. Onun dışında bir problemimiz olmadı. Saçlarım baya belimden aşağıdaydı. Benimle çok gurur duyarlar. Konserlerime gelirler. Annemin müzik zevki değişti. İkisi de sanat müziği dinlerlerdi. Şimdi annem sırf beni dinleyebiliyor. MTV dinlemeye başladı. Çok sesli müziğe, farklı armonilere hızlı bir giriş yaptı.

Önemli kararlarında fikir alır mısın?

Ben kimseden fikir almam. Sıkıntı basıyor beni. İnsanlara sorarım ama kendi bildiğimi yaparım._MG_0049

Çabuk gaza gelir misin?

Çok. Sanırım biraz olgunlaştım, eskisi kadar çabuk gaza gelmiyorum.

Eğlenceli bir adam mısın?                                                      

Ne yaptığıma göre değişir. Mesela Salı sabahı saat 10.00 da hiç eğlenceli bir adam değilim. Ama Cuma akşamı çok eğlenceli bir adam olabilirim. Daha çok huzur arayan, kendi, kendine kalmayı seven, çok fazla konuşmayı sevmeyen bir adamım. Cumartesi gece dışarı çıkan adamla, Pazar günü sabah ekmek almaya giden aynı adam olmuyor.

Bedük ne demek?

Çağtay Türkçesi’nde büyük demek.

Çağımızda evlilik insanların uzak baktığı bir kavram haline geldi. Evlisin ve 2 çoçuğun var. Gösteri dünyasına ait bir isim olarak evlilik kararı senin için zor bir karar olmadı mı?

İstanbul’da evlilik insanların uzak durduğu bir kavram. Biz eşimle liseden beri beraberdik. Çok kısa ayrı kaldığımız bir zaman oldu. O yurtdışında okumaya gitti. Olay kendi akışında yolunu buldu. Öyle evlenme teklifleri vs. olmadı. Olay kendi doğal akışında gelişti. Sonra çocuklar geldi. İyi oldu._MG_0045

Çok kararsızsın. Net cevaplar alamıyorum.

Evet, evet. Net cevaplarım yoktur benim. Her şey değişebilir. Fikirler de. O yüzden röportaj vermekte zorlanıyorum. Çözümlerken, hayli sıkıntı yaşıyorlar, ne yazacaklarını şaşırıyorlar.

Hayatta çok net olduğun bir şey yok mu?

Var. Çocuklarım için kendi hayatımı feda ederim.

Hayatını planlar mısın?

Akışına bırakırım. Plan yaptığında planlara uymak çok mümkün değil. Hayatta herşey değişebilir, hiçbir şeyin netliği yok. Bir yerden bu dünyaya geliyorsak, benim inancıma göre ruhu bir noktaya getirmek için buraya geliyoruz. Yolculuk içerisinde ne yaptığın yukarıda sana başka bir şey olarak geri geliyor. Sonra tekrar geldiğin zaman ruhun başka bir ivmesiyle geliyorsun. Burası ruhlarımız için oyun alanı.

Reankarnosyana inanıyor musun?

Evet.

Ne yaparsan çok mutlu olursun?

Dünya turu. Birde konser vermeyi çok seviyorum. Günde beş konser verebilirim.untitled (17 of 30)kansız

Mutfakla aran nasıl?

Çok yemek yerim, kendimi durduramam. O yüzden de hep kilomla ilgili problemim var. Yemek yapmam. Ama çok güzel hamburger yaparım.

Sizin evde ailecek sofraya oturmak önemli bir şey midir?

Evet çok önemlidir. Yoğunluğuma rağmen buna dikkat etmeye ve çocuklarıma da bunu öğretmeye çalışıyorum.

Doğa insanı mısın, şehir insanı mı?

Yıllarca hep şehir insanı olduğumu idda ettim. New York, Manhattan insanıyım diye düşündüm. Otuzumdan sonra baya doğa adamı haline geldim.

_MG_0067

İstanbul’da nerelerde vakit geçiriyorsun?

Kemerburgaz’da yaşıyorum, evden çıkmıyorum. Sosyalleşmeyen bir aileyiz.

Gece hayatın yok mu, dans etmeye çıkmaz mısın?

Genelde bu tarz şeyleri konserlerimden sonra yapıyorum yada özel bir gün kutlaması varsa…

Nasıl eğleniyorsun?

Serhat olarak Bedük konserine gidiyorum.

İstanbul’u seviyor musun?

Hayır, sevmiyorum. Çok plastik geliyor.

Bir marka için tasarım yapıyorsun biraz bahseder misin?

Puma için bir ayakkabı, t-shit, sweatshirt tasarladım. Eylül ayında piyasaya çıkacak.

Yakında konserlerin var mı?

7 Haziran’da, Ortaköy’de açık havada büyük bir konser ve yine Haziran’da İzmir’de bir konserim olacak. Türkiye’nin gündemlerinden dolayı tüm konserlerimi Eylül ayına öteledik.