1959 yılında Mersin’de doğan Mehmet Kutlu, 1982 yılında Çukurova Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi’nde Makine Bölümünden mezun oluyor. İş hayatına atılıyor ve bu sırada seramik ile tanışıyor. Bunun üzerine 1998 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Seramik Bölümüne giriyor ve 1998 senesinde birincilikle mezun oluyor. Hikayenin gerisi Mehmet Kutlu’nun sorularımıza verdiği cevaplarda…
Seramik sanatı ile ilgilenmeye nasıl başladınız? Kariyeriniz için kırılma noktam dediğiniz yer neresi?
1990’lı yıllarda seramik kurslarıyla çamurla tanışmıştım. Ünal Cimit seramik atölyesi dahil olmak üzere birkaç seramik atölyesindeki çalışmalara devam ettim. Seramik sanatının her şeyden önce teknikle ilintili olduğunu anladım ve kendimi geliştirmek için okuluna gitmeye karar verdim.
[metaslider id=4015]
Mimar Sinan Üniversitesi’nde Seramik-Cam Lisansınızı fakülte birincisi olarak bitirmişsiniz, aldığınız çok değerli ödüller var. Bu başarınızı neye borçlusunuz, sizi sıradan bir seramik sanatçısı olmaktan öteye taşıyan yaratıcılık mı, el becerisi mi, yoksa çok çalışmak mı?
Başarı için yaratıcılık, el becerisi, çok çalışmak bunların hepsi bir arada muhakkak gereklidir ancak asıl önemli olan yüksek konsantrasyonla üretmektir.
Türkiye’de sanatçıya verilen değeri hepimiz biliyoruz özellikle seramik sanatı popüler sanatların biraz daha dışında kalıyor. Dünya standartlarında değerlendirildiğinde Türkiye’yi seramik sanatında nerede görüyorsunuz?
Türkiye seramik sanatında kendine özgünlüğünü koruyarak yol almaktadır. Diğer ülkelerle kıyasladığımızda Türkiye’de seramik sanatının bilinirliliği zayıf kalmaktadır.
Nelerden ilham alıyorsunuz? İdeolojik görüşler, popüler kültür, vs.?
Bilgi ve hatıra dağarcığı, duygusal zekâ, dünya üzerindeki coğrafi ve siyasi oluşumlar, doğanın kendisi, kısacası farkında olduğunuz her şeyden etkilenip ilham alabilirsiniz. Hissettiklerinizden etkilenebilirsiniz. Ancak önemli olan, etkilendiklerimizi doğru bir biçimde samimiyetle ortaya koymak.
Şuan üzerinde çalıştığınız veya ileriye dönük projeleriniz var mı? Bize biraz bahseder misiniz?
Şu anda bir sergi projesi üzerinde çalışmaktayım. Seramik sanatçılarının renkli çamurlarla yapılmış portrelerini çanaklar ve panolara uyguluyorum.
Biraz da özel hayattan bahsedelim; seramik dışında hangi sanat dallarından keyif alıyorsunuz, boş vakitlerinizi, günlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Seramiğin dışında yağlıboya resimler yapmaktayım. Kitap okumak ve spor hayatımda hep var.
Seramik sanatına yeni başlayan genç sanatçılar için izlemeleri gereken yolda birkaç öneride bulunmanızı istesek?
Seramik her şeyden önce teknik bir mesele, bundan dolayı disiplinli çalışmak, çok üretmek, denemeler yapmak özgün üretimler için önem teşkil etmektedir.
Ve İstanbul… Yüzyıllardır farklı kültürlere ev sahipliği yapmış ve neredeyse her köşesinde tarihten bir parça barındıran bu şehri bir sanatçı gözüyle değerlendirir misiniz?
İstanbul medeniyet ve kültür katmanlarıyla ve doğasıyla eşsiz bir şehir olmakla beraber insanları besleyebilen bir metropoldür.
İstanbul’da elinizin değmesiyle değişebilecek bir şey olsa ilk neye el atardınız?
Ulaşım sorununa el atardım.
