“ Ayten Kaya ”

Ayten Kaya spor foto muhabiri. 2003 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’ nü bitirdikten sonra Zaman Gazetesi’nde işe başlamış. ‘Yaptığınız her neyse, zaman içerisinde rutinleşiyorsa sıkıcı olmaya başlıyor. Bu nedenle hem yeni bir uğraş edinmek, hem de farklı bir kulvarda gelişmek adına ilk adımımı attım ve bir gün kendimi Fenerbahçe’nin seyirci-siz oynanan bir maçında buldum. Şayet kendinizi, işinizi göstermek istiyorsanız en doğru yerin burası olduğunu düşünüyorum.’  Diye anlatıyor spor foto muhabirliğine geçiş öyküsünü Kaya.

[metaslider id=2793]

Erkek egemen futbol dünyasında bu işi yaptığı için olağan dışı bir şey yapıyormuş gibi tepkiler de aldığını söyleyen fotoğrafçı, futbolu estetik ve eğlenceli bir oyun olarak algıladığından ötürü mesleğini keyif alarak sürdürüyor.

Mesai onun için maçtan bir gün önce başlıyor. Ertesi günün önemine göre olabilecek olaylar ve gündem konuşuluyor. Stadın uzaklığına ve hava şartlarına göre malzemeler hazırlanılıyor ve yola çıkılıyor. Fotoğrafçı en çok Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda çalışırken keyif aldığını dile getiriyor. Çünkü gece oynanan maçlarda ışık çok önemli ve burası dengeli bir ışık dağılımına sahip. Ulaşım açısından ise avantajlı durumdaki stad Ali Sami Yen. Ne var ki burası da yağmurlu havalarda çok çamurlu olmasından dolayı çalışmayı güçleştiriyor. İnönü Stadı ise deniz kenarında olması nedeniyle kış aylarında çok soğuk. Kullanılan malzemelerin ağır oluşu da foto muhabirliğinin zor yanlarından bir diğeri. Maç esnasında ateşli taraftarların sık sık küfredip sahaya yabancı madde atmalarının verdiği rahatsızlıktan dem vuran Kaya, ‘keşke arada bir de çiçek atsalar, hiç fena olmaz ‘diyerek espriye vuruyor olayı.

Sahada birbirini çalımlayan iki kişiyi çekmek yerine, tribünde kendini boyamış, elinde enteresan pankartlar tutan taraftarı çekmenin çok daha güzel olduğunu, ancak Türkiye’de bu tür fotoğraflara pek fazla değer verilmediğini söylüyor.

Kısıtlı bir alanmış gibi gözükse de, spor foto muhabirliği konusunda da yapılabilecek birçok şey olduğunu ifade eden Ayten Kaya, ‘Bu mesleğinize ner-den baktığınıza göre değişir. Benim de ileride hayata geçirmeyi planladığım bir dizi projem var’ diye ekliyor.

Maçlar dışında fotoğraf çekmek için tercih ettiği yerl-erden biri Marmaray Projesi. İlk etaplarından bu yana takip ediyor burayı. Diğer tercihi ise insanın olduğu her yer, yani yaşayan fotoğraflar. İstanbul tama-men keşfedilmesi mümkün olmayan, insanı mutlaka şaşırtan bir şehir. Bu nedenle fotoğraf ustası ‘Ben objemi seçiyorum ve kendimi İstanbul’un insafına bırakıyorum. O bana yolumu mutlaka gösterir.’ Diyor.