İÇGÜDÜSEL FOTOĞRAFLAR ÇEKİYORUM

Bülent Suberk Bursa doğumlu bir fotoğrafçı. Tüm hayatı Bursa’da geçmiş. Halen bir kamu kuruluşunda çalışmaya devam ediyor. Babasının, O küçükken eve getirdiği National Geographic dergisinde gördüğü fotoğraflar hayal kurmasına ve bugün fotoğrafı bir yaşam biçimi olarak hayatında tutmasına vesile olmuş. Hayalleri, bakış açısı ve işleriyle Bülent Suberk bu ayki fotoğraf ustaları bölümümüzde mercek tuttuğumuz isim.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Bursa doğumluyum çocukluğum ve üniversite dahil öğrenim hayatım Bursa da geçti. 1970’li yılların rock, blues grup ve sanatçılarının  plak ve CD koleksiyonu yapıyorum, müzik dinlemek ve fotoğraf benim için hayatı güzelleştiriyor. Bir kamu kuruluşunda çalışmaya devam ediyorum.

Sizin fotoğraf maceranız nasıl başladı?

Babam 1950’li yıllardan 90’lı yıllara kadar National Geographic dergisine aboneydi, evimizde ciltlenmiş halde NG dergisinin o yıllara ait tüm sayıları vardı. Çocukluğumda bu dergideki fotoğraflar -hala da öyledir- etkileyiciydi. İngilizce yazılarını anlamasam da; dergilerdeki dünyanın dört bir yanında çekilmiş fotoğraflara bakarak uzun saatler geçirdiğimi bilirim. Bu dergilerdeki fotoğraflar bana sanırım fotoğraf sevgisini kazandırdı. 1988 yılında Minolta x300 ile siyah beyaz filmle kısa bir süreliğine ilgilensem de gerçek anlamda 2006 yılında edindiğim kompakt bir makine ile fotoğrafa yeniden başladım diyebilirim.

Bülent Suberk6

Büyük fotoğraf ustası Bresson “İyi fotoğraf insanın gözünü, beynini ve yüreğini bir doğru üzerinde birleştirmesiyle olur,” der. “İyi fotoğraf” sizce nasıldır?

Şühesiz ki H.C.Bresson’un sözleri iyi fotoğrafın çok doğru bir tanımı. İyi bir fotoğraf nasıl olurun bir açıklaması tam olarak yapılamasada; fotoğrafçının farkındalığına, düşüncesini, yüreğini, samimiyetini bir potada birleştirebilmesi ile izleyiciye bunu aktarabilecek teknik birikiminin olması, fotoğrafın içinde bulunan unsurların anlatılmak istenen hikayeyi zenginleştirebilmesi, izleyiciye o an ile ilgili hayaller kurdurup çeşitli düşüncelere yönlendirebilmesi… Bunların olduğu bir fotoğraf bence iyi bir fotoğraftır.

İçinde bulunduğunuz ‘an’ sizin için nasıl fotoğrafı çekilesi bir ana dönüşüyor? O andan neleri alıyor fotoğrafla insanlara neler veriyorsunuz?

Her nekadar sürdürdüğüm ve biten birkaç fotoğraf çalışmam olsa da kendimi insan ve sokak fotoğrafçısı olarak görüyorum. Çoğu zaman kompakt makinam yanımda oluyor ama yine de olmadığı zamanlarda keşke yanımda olsaydı dediğim anlarda vardır işte bu anlarda daha çok düşünürüm bu soruyu. Açıkçası bu sorunun bir yanıtını bulamıyorum. İçinde bulunduğum ortam, mekan, nesnenin o an, orada neden bende fotoğrafını çekme isteği uyandırdığını bulamıyorum. Bildiğim, içimden bir sesin o an fotoğrafı çek dediği, belki bir ışık, bir farklılık, eğer çekmezsem akıp giden zamanın içinde o görüntünün anın kaybolacağı endişesi. Mekanın, insanların sınırlamaları doğrudan fotoğrafta kaçınılmaz mekanı ve ortamı değiştiremezsiniz sınırları vardır. Diğer taraftan ise sonsuz sayıda bakış açısı ve kadraj seçeneği de vardır. En doğrusu şudur demek zor, hiçbir zaman şimdi oldu diye çekimi bırakamasam da tamamdır artık durumuna geliniyor bir noktada. Fotoğraf çekerken çok katmanlı olmasını istiyorum en az iki ya da üç katmanlı fotoğraf. İzleyiciye mümkün olduğunca hayal gücünü kullanabileceği fotoğraflar.

Bülent Suberk5

Fotoğraflamayı en çok sevdiğiniz yerler, objeler, olaylar neler?

Fotoğraflarımda insan veya insana dair unsurlar her zaman vardır. Genelde kasabalar, şehirlerin arka sokakları, düşük ışıklı loş iç mekanlar, renkli veya siyah beyaz insanlık halleri fotoğraflamayı seviyorum.

Şehirlerle aranız nasıl? Genelde şehrin hangi köşelerine çevirirsiniz kamerayı?

Daha çok arka sokaklarda yürürüm. Ara sokaklarda kenarda köşede kalmış yerler ve kişiler ile sohbet ederim. Onlardan biri olarak kasabalar, taşra daha çok ilgimi çeker.

Etrafta ekipmana boğulmuş çok fazla fotoğraf meraklısı var. İnsanların bir kısmı en iyi makinenin en iyi fotoğrafı çekeceğini düüşünürken son bir iki senede cep telefonlarıyla harika işler çıkartanları da görüyoruz. Sizin ekipman ve ekipmanın kullanımı konusunda fikirleriniz neler?

Neredeyse her ay aslında birbirinden pek de farklı olmayan yeni bir fotoğraf makinası duyuruluyor, milyon pikseller yükseliyor  vs. Elbette üst seviyede bir ekipman zor şartlarda işimiz kolaylaştırabilir ama bir amatör için en fazla kaliteyi sağlayacak iyi bir lens yeterli. Fotoğraflarımızla aktaracaklarımızdır kalacak olan.

Bülent Suberk10

Beğendiğiniz ya da tarzını sevdiğiniz amatör ya da profesyonel fotoğrafçılar kimler?

Hayatın içinden birden çok katmanlı fotoğraf üreten fotoğrafçılar; Ara Güler, William Eggleston, James Stanfield, William Albert Allard, Alex Webb, JonasBendiksen. Fotoğraflarını severek takip ettiğim bir çok amatör fotoğrafçı var.

Amatör ruhla fotoğraf maceranızı sürdürüyor olsanız da fotoğraflarınız saygın ödüllere layık görüldü; bu sizi çektiğiniz fotoğraflar ve tarzınız hakkında da düşündürmüştür illa ki. Sizden bütün fotoğraf maceranız hakkında bir çözümleme istesek?

Fotoğraf çekerken pek fazla düşünmeye fırsatım olmuyor, içgüdüm ne derse onu çekiyorum. Bir şey beni fotoğrafı çekilecek ortama mekana yönlendirir. Anı yakalamak insanların duruşları, ifadelerini yakalamak günlük hayatın içinde gezinirken hayatın bir parçasını hikayeyi kesip alıp saklama. Eğer fotoğraflarımda varsa; izleyiciye ulaşan duygu aktarımı ve samimiyet tarzım budur diyebilirim. Öte yandan sanırım hep amatör olarak kalacağım.

Sergi, kitap vb. çalışmalarınız var mı? Gelecek için planlarınız neler?

İlerki zamanlarda fotoğraflarımdan oluşan tek bir fotoğraf kitabı çıkarabilirsem, benim için yeterli olacaktır.

Bülent Suberk1