KESİNLİKLE BELGESELCİ DEĞİLİM! ” MEHMET ATEŞ “

Üniversite’de başlayan fotoğraf hayatı, yine üniversite yıllarında dergi fotoğrafçılığına başlayarak profesyonel bir boyut kazanmış. İlk stüdyosunu 1999 yılında Çukurcuma’da yıkık dökük bir Beyoğlu evini kendi imkanlarımla onararak oluşturmuş. 2003 yılında girdiğim Sabah Dergi Grubu ve sonrasında çalışmış Ciner Dergi Grubu’nda 8 sene çalışarak stil, dekorasyon ve yemek alanlarında kendimi geliştirme fırsatı bulmuş. Fotoğrafa başladı ilk günden beri kurgusal fotoğraf  ilgisini çekiyor.

Fotoğraflarınızı çekerken olmazsa olmazlarınız var mı?

Aslında oldukça esnek bir tarzım ve çalışma stilim var. Her türlü malzeme ile çekim yapabilirim. Ancak düzenli bir stüdyo olmazsa olmazımdır. Çekim esnasında dağılsa bile çekime başlarken temiz ve düzenli bir ortamda işe başlamaktan hoşlanırım.

Yemek fotoğrafında günümüzde gelinilen nokta nedir?

Türkiye bu konuda şu anda heveslenme aşamasında. Sadece yemek fotoğrafı çeken fotoğrafçı neredeyse yok gibi. Bu konuda gerçek bir piyasanın oluşabilmesi için gıda konusunda hizmet veren bütün firmalara iyi bir yemek fotoğrafının fark yarattığı fikrinin aşılanması lazım.

Ne kadar süredir ve hangi nedenlerden sonra yemek fotoğrafçılığı önem kazandı?

Son 12 senedir yemek fotoğrafları da çekiyorum, ancak özellikle yemek fotoğrafına yönelmem 2008 yılında La Cucina Italiana ve Food and Travel dergilerinin açılmasıyla oldu. Bu dergilerde yemek fotoğrafçılığını her yönü ile tanıma fırsatı buldum ve sonrasında stüdyomu yemek fotoğrafçılığı odaklı bir şekilde dönüştürmeye başladım.

Yemek fotoğrafı çekmenin, bir portre yada manzara fotoğrafı çekmekten farkı nedir?

Hepsi birbirinden çok farklı konular. Yemek fotoğrafında ışık ve kompozisyon olarak güzel bir fotoğraf yakalamak işin sadece yarısı… Bizim yakalamaya çalıştığımız şey çektiğimiz fotoğrafın insanının açlık hissini harekete geçirmesi. Bunun için yemeğin en leziz göründüğü anı ve açıyı bilmek gerekiyor.

Özellikle yemek fotoğrafçılığı konusunda uzmanlaşmak istemenizin nedeni nedir?

Sadece bu konuya odaklandığım için yemek aksesuarları konusunda oldukça geniş bir arşive sahibim. Yemek fotoğrafçılığını tercih etmemin sebebi küçük alanlarda çok büyük setler yapmak zorunda kalmadan farklı dünyalar yaratmaya olanak vermesi.

Günümüzde sunum her alanda ön plana çıkmış durumda yemek fotoğrafları yeme içme sektörünün vitrinini oluşturuyor. Vitrin ile içeriğin birbirine tutması önemli midir? Yoksa esas olan iyi fotoğraf çekmek midir?

Çektiğim bütün fotoğraflarda içerik ve sunulan birbirini tutuyor. Ancak şöyle bir şey var ki biz 3 boyutlu bir dünyayı 2 boyuta indirgemek zorundayız. Bu yüzden göstermek istediğimiz her şeyi tek bir fotoğrafta anlatabilmeliyiz. Müşteri bir hamburgere yandan baktığı zaman muhtemelen turşuyu ve hatta domatesi görmeyecektir. Ancak bir lokma aldığında onun varlığını farkedecektir. Biz buradaki eti, turşuyu, domatesi, marulu ve hatta mayonezi ürüne baktığımız açıya konumlandırarak içerik anlatmaya çalışıyoruz. Aslında içerik aynı sadece daha düzenli ve bakış açımızda.

[metaslider id=4395]

Artık yemek, fotoğrafta bir manken gibi algılanıyor ve konsept fotoğraflar çekiliyor. Sizin fotoğraflarınıza baktığımızda da konsept dahilinde çalışmalarınız göze çarpıyor. Fotoğraftaki konsepti neye göre belirliyorsunuz?

Konsepti belirlerken trendler önemli rol oynuyor. Ancak bunun yanı sıra yaşatmak istediğimiz atmosfer de önem kazanıyor. Bir sandviç çekerken bunu bir piknik için mi, kahvaltı için mi yoksa okul çantası için mi düşündüğümüz konsepti oluşturmamızda anahtar kelimelerimiz oluyor.

Yemek fotoğrafları çekerken yemeklerin ruhunun da var olduğunu düşünüyor musunuz?

Yemeklerin bir ruhunun olduğuna inanmıyorum ancak her yemeğin insanlar üzerinde yarattığı bir his ve tetiklediği duygular var. Tabii bu duygular kültür, gelir seviyesi vs. gibi etkenlere göre değişiyor. Bu yüzden yemek fotoğrafı çekerken izleyici kitlemizi iyi belirlememiz gerekiyor. Hatta aynı malzeme ile hedef kitlemizi daha çok cezbedecek bir yemek yapabiliyorsak onu tercih etmemiz gerekebilir.

Kimlerle çalışıyorsunuz? En çok size haz veren fotoğraf çekimleri neler oluyor?

Dergiler, restoranlar ve markalarla çalışıyorum. Neredeyse her çekimin güzel anları ve hoşuma giden farklı yanları oluyor. Ama benim fotoğraflamaktan en çok hoşlandığım konu yerel lezzetler.

Çevremizde ekipmana boğulmuş çok sayıda insan var. En iyi fotoğraf makinesinin veya objektifin en güzel fotoğrafı çekeceğini düşünüyorlar. Tecrübelerinize dayanarak özellikle fotoğraf çekmeye yeni başlayan bu röportajı takip eden okuyucular için ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Özellikle yemek fotoğrafı için pek geçerli olan bir şey değil. Ortalama özelliklerde manüel ayarları olan bir fotoğraf makineniz varsa çok daha üst model bir şeye ihtiyacınız yok. Son 5 senedir aynı makineyi kullanıyorum ve bu makine ile web işi de çekiyorum, billboard da. Sadece teknoloji delileri için şöyle bir şey söyleyebilirim. Makinenizin modelinden daha ziyade objektif kalitesi önemli. Kit lensler yerine sabit lenslerle çok daha iyi sonuçlar alınabilir. Fotoğraf kalitesi için en önemli etken ise ışıktır. Işık kullanımı konusuna kafa yorulursa kalite olarak çok daha kaliteli fotoğraflar elde edilebilir. Yemek fotoğrafçılığında tek pencereden gelen bir ışıkla çok güzel fotoğraflar yakalanabilir. Bir de makineyi düşük ISO değerlerinde ve uygun diyaframlarda kullanabilmek için titrek olmayan fotoğraflar için tripod şart.