SERRA AKCAN: “FOTOĞRAF HAYATIN BİR YORUMU”

Women gather for the feminist night march on international women's day on Istiklal Street. Police blocked the entrance to Taksim Square and intervented the march.

Ardındaki hikayeyle sizi çok etkilemiş bir fotoğrafınız vardır mutlaka. Bize biraz bahseder misiniz?

Tek bir fotoğraf değil de Ermenistan’lı fotografçı Anahit Hayrapetyan’la beraber çalıştığımız “Eski Daron’da Hayat”  konusundaki fotoğraflarımın bir çoğunun hikayesinden etkilendiğimi söyleyebilirim. Hem çekerken yaşadıklarımız hem de fotoğrafladığımız insanların yaşadıkları, anlatımları aklıma geliyor. Bölgede 100 yıl önce yaşayan ermenilerden geriye kalanları ve bugünü anlatmak için yola çıktığımızda nelerle karşılabileceğimizi az çok biliyorduk. Bir akşam sonradan müslüman olmuş ermeni bir aileyi ziyarete gittik. Konuşacağımız amca namazda olduğundan bir süre eşleri ile oturduk. Onlar türkçe konuşamıyordu, biz arapça bilmiyorduk, arada birbirimize gülümseyerek çay içiyorduk. Amca namazdan döndüğünde abdesti bozulmasın diye tokalaşmadık. Bir süre daha çay içip havadan sudan konuştuk, fotoğrafçı olduğumuzdan bahsettik, çay servisi yapan kızı konuşmalarımızı tercüme ediyordu. Gerginlik ile çekingenlik arası bir ortam vardı. Mevzu hassas olduğundan bir türlü nasıl başlayacağımızı bilemiyorduk. Bir ara Anahit’le gözgöze geldik, bana ermenice konuşarak anlatacağını söyledi, ya direk konuya girecektik, ya da sohbet başlamadan bitecekti. Ermenice konuşmaya başlayınca kısa bir sessizlik oldu sonrasında herkes bir ağızdan konuşmaya başladı Amca ayağa kalkıp Anahit’e sarıldı, kızı söylediklerini bize tercüme etti “söyle onlara torunlarım gelmiş, hoş gelmiş”.  Ardından babasının ve halalarının hikayesini anlatmaya başladı. Gözyaşlarını saklayarak hatırlalayabildiklerini tek tek anlattı.

Virgin Mary Feast in Tepekoy. It is the biggest activity of Imbros which is held annually on 15–22 August. Over one thousand Greek come from Turkey and abroad to take part in the festivities. According to the Christian belief, when a person dies he reaches to real life from the view of God thats why death day should be a holiday.

Zaman içinde tecrübe kazandıkça ışığa, insana ve fotoğrafların insanlar üzerindeki etkisine bakışınızda neler değişti?

Fotoğraf, ışık ve kompozisyon’u kullanan estetik bir dil, fakat bu tek başına bir şey ifade etmiyor. Benim için fotoğraf hayatın bir yorumu. Olanı biteni daha iyi anlamama, tanık olduklarımı diğer insanlara aktarmama, iyiye doğru değişimi ve dönüşümü sağlamak için kullandığım bir iletişim aracı.  Bir sürü iletişim aracına sahibiz, neler olup bitiyor anında görebiliyoruz, herşeyden haberdarız fakat birbirimizi daha az dinleme, etrafımızı daha az gözleme durumuna geldik. Savaşın sürdüğü bir ülkede yaşıyoruz, kardeş kardeşi, komşu komşuyu öldürüyor, ama eskiden bu ülkede dedelerimizin ve nenelerimizin din, dil, ırk ayırt etmeden birlikte yaşabildiğini de biliyoruz. Bugün dik durmamı sağlayan bu geçmiş bilgi ve savaşa karşı elimdeki tek araç olan fotoğraf makinem. Fotoğrafla dünyayı değiştirip savaşları sonlandıramam belki ama en azından barış ve dostluk dilinin sesini yükseltebilirim. Birbirimizi öldürmenin  hiçbir zaman çözüm olmayacağını anlatarak gelecek nesillere az da olsa umut aktarabilirim.

Yaptığınız işle ilgili her zaman sadık kaldığınız bir felsefe ya da prensibiniz var mı? 

Dürüst olmak, Lewis Hine’ın sözü hep aklımdadır. “fotograflar yalan söylemez ama yalancılar fotoğraf çekebilir”.  Ben ne düşünüyor ve yaşıyorsam fotoğrafım da onu gösterecek. Bir konuyu fotoğraflarken tarafsızmışım gibi davranamam, bununla birlikte var olan sorunu, kaç tarafı varsa, onları da hesaba katarak ortaya koymam gerekir. Bir de çektiğim fotoğraflarda cinsiyetçi, ayrımcı, insanları küçük düşürecek dilden uzak durmaya çalışırım.

Turkish riot police fires teargas and watercannon to disperse protesters who returned to Taksim Square, a site that has been the subject of protests for over a month. People gather to enter the Gezi Park where the Turkish court ruled that plans to redevelop Taksim Square and the park must be canceled.

Kamerasıyla toplumsal olayların içine dalan, kalabalığın ruhunu yansıtan birisiniz. Bu tip olayların ortasında hangi detaylar size daha çekici geliyor?

Yaşadığım yer ve içinde olduğum zamanda, sosyal ve siyasal meseleleri doğru okuyabilmem ve aktarabilmem gerekir. Ben 80 sonrasını yaşayan nesildenim. Siyaset konuşmanın, tartışmanın doğru bir şey olmadığını düşünerek büyüdüm.  80 öncesi yaşananları daha sonra parça parça öğrenebildim. O zaman bilgiye ulaşmak bugün olduğu kadar kolay değildi. Bugün öğrendiklerimle beraber yaşananları anlatmaya çalışıyorum. İnsanların içinde bulundukları durumları, nasıl tepki verdiklerini gözlemleyerek, mücadelelerini fotoğraflıyorum. Daha önce de söylediğim gibi hem kendi neslim hem de gelecek nesil için çektiğim fotoğraflarda umudu yakalama peşindeyim. 

Bir fotoğrafta sizin gözleriniz neyi arar?

Duygu, espri, gerçek bilgi…

Kadın bir fotoğrafçı olarak fotoğraflamak istediğiniz kadınlara yaklaştığınızda daha samimi, daha içten diyaloglar kuruyor olmalısınız. Size neler söylüyorlar

Dediğiniz gibi çekim yaptığım bir çok ortamda kadınlar olduğunda daha rahat kolay iletişime geçebiliyorum aynı şekilde erkek meslektaşlarım da erkeklerle daha rahat iletişimde oluyorlar. Sonuçta hepimiz aynı toplumda yaşayan ve bize yüklenen toplumsal cinsiyet rolleri ile büyüyen kadınlar ve erkekleriz.  Fotoğraf çekerken de kadınların içinde oldukları koşulları gözlemleyerek daha dikkatli olmam gerekiyor. Hepsi olmasa bile bir çoğu fotoğrafının çekilmesini istemiyor. Kocasından ya da babasından izinsiz çok fazla bir şey yapamadıkları için bazen  onların hikayelerini fotoğrafla dolaylı yoldan anlatıyorum. Karşılıklı olarak evde, işte, okulda, sokakta,  yaşadığımız sıkıntılardan konuşuyoruz. Bazen aşktan bazen bir türlü peşlerini bırakmayan sevgililerinden, kocalarından konuşuyoruz. Hem evde hem işte çalışıp, kocasına, çocuklarına, anne-babasına bakan kadınlar,   6-7 yaşından itibaren yanlış anlaşılır diye evinin yakınındaki nehirde yüzemeyen kız çocukları, evlenene kadar evde oturmaya mahkum edilen çok zeki ve yetenekli genç kadınlar, üstü örtülmeye çalışılan tacizler konuştuğumuz meselelerden birkaçı sadece. Bunlar kadın olarak hemen hemen hepimizin yaşadığı ve bilinen durumlar. Fotoğraflanması ve anlatılması zor bir o kadar gerekli meseleler.

Savasan Village is partially submerged in 1999 under the water behind the dam on the Euphrates at Birecik. There are two families still living in the old village.

Bu güzel gezegenin bir yerinde kendinize bir ev yapacak olsanız nerede olurdu?

Ne tesadüf böyle bir ev düşünmeye başladığım şu sıralarda bu soruyu sordunuz. Doğal güzelliklerle dolu memleketimizde istediğim evi yapabileceğim yerler gün geçtikçe azalıyor… Havası temiz, nehir kenarında, çeşit çeşit ağaçları barındıran bir ormanın yakınlarında doğaya, toprağa, hayvanlara özen gösteren insanların yaşadığı baraj, termik santral, otoban planlarından uzak bir yer düşünüyorum… mümkün mü?

Kameranız ve siz bir günlüğüne görünmez olsaydınız neler yapardınız?

Fotoğraf çekmemin izin verilmediği yerlere girerdim.

Hikmet “We have been living in this village for about 70 years. So far so good, no one knows what will happen next, only god knows.”

İlham aldığınız fotoğrafçılar, müzisyenler, yazarlar vardır mutlaka. Hayata ve işinize bakışınızı değiştiren bu isimlerden ve sizin için ifade ettikleri şeylerden bize biraz bahseder misiniz?

Bir sürü var ama yazarlar içinde Virginia Woolf diyeceğim. Romanları dışında ikinci dünya savaşı öncesinde ve sırasında yazdığı ‘Üç Gine’ ve ‘Bir Hava Taarruzu Sırasında Barış Üzerine Düşünceler’ kitaplarında, savaşın masum insanlara yaptıkları üzerine yazdıkları ve barış için ürettiği fikirler beni etkilemiş ve bir kadın olarak duruşumu şekillendirmeme yardımcı olmuştur. Fotografçılardan söyleyebileceklerimden biri Meksikalı fotoğrafçı Graciela Iturbide. On sene boyunca düzenli olarak gittiği ve artık halktan biri olarak sayıldığı Juchitán de Zaragoza köyünde feminist bakış açısıyla çektiği fotoğraflara bakarken anaerkil bir toplumun günlüğünü okur gibi hissediyorum.

Türkülerden caza kadar hemen hemen türlü müziği dinlerim, dönem dönem hepsinden farklı etkilenirim. O kadar çok k, şu anda hangisini seçeceğimi bilemedim.

Gelecekle ilgili planlarınız neler?

Yaşım ilerliyor ve beş sene sonra fotoğraf çekmek için daha az enerjim olacak. Bu sebeple gelecek ile ilgili planlarım; aklımdaki konularla, yaşadıklarımızla ilgili daha çok fotoğraf çekip, kendi üslubum ile gördüklerimi anlatmak, umut içeren bir dil kurarak gelecek nesillerin mücadelesine katkı sunmaya çalışmak, bunları yaparken  memleketimizin doğası korunabilmiş  bir köşesinde  hayalimdeki evi kurmak…